Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Samsun’da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yeniden tahrik içeren ifadeler kullandı.  Bikinili eylem yapan kadını hedef gösteren Erdoğan, “Türkiye’de özgürlük var” iddiasında bulundu.

Gezi Parkı direnişi için “Bu olaylar en başından itibaren büyük bir yalan üzerinden yürütüldü”  diyen Erdoğan,  Taksim’de bikinili eylem yapan genç kadını hedef gösterdi. 

“Şimdi Taksim'e bakıyorsunuz. Bikinili çılgınlar çıkarıyorlar” diyen Erdoğan, “Bu toplum bu mu ya. Tahrik etmek, bu milletin değerleriyle oynamak için bunu yapıyorlar”  şeklinde provokatif ifadeler kullandı. 

Bikini giyilmesini “toplumun değerleriyle oynamak” şeklinde sunan Erdoğan, devam eden konuşması sırasında bu kez, hiçkimsenin kıyafetine karışılmadığını öne sürdü. Erdoğan şu iddialarda bulundu: “Türkiye'de özgürlük var. Kimsenin ne yediğine, ne içtiğine, ne giydiğine karışılmıyor. Bu ülkede sadece benim başörtülü kardeşlerime karışıldı. Bugün hala başörtülü kardeşlerim taciz ediliyor.” 

Taksim’de asılan pankart ve bayraklara yine “paçavra” diyen Erdoğan, Brezilya’da yaşanan protesto gösterilerin de “oyun” olduğunu savundu. Erdoğan,  “Brezilya’da da aynı oyun oynanıyor. Semboller, afişleri Twitter, uluslararası medya aynı, Türkiye’de başaramadıklarını Brezilya’da başarabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar” diye konuştu.

Gezi Parkı eylemcilerine yönelik polis şiddetini savunarak polisin görevini yaptığını belirten Erdoğan şöyle konuştu: “Polisimiz 24 saatte Cumhuriyet anıtındaki terörist başının posterlerini temizledi. Taksim Meydanı'nı temizledi. Ne yapacaktı polisimiz? Polisimiz görevini yaptı. Polisimizin hatası ve yanlışı olabilir, Bakanlığımız ilgili çalışmayı yapıyor o ayrı konu. Ama polisimize bu kadar haksızlık etmek doğru değil. Polisimiz olmadan mı bu devleti yöneteceğiz?”

POLİS ÖNCE SU, SONRA GAZ SIKAR

Erdoğan, camiye ayakkabı ile girilmesi, içki içilmesi ve polise "şiddet" uygulanması karşısında "kendi milletininin rahatsız olduğunu söylerken, "benim" dediği polisin uyguladığı şidddeti "görev" olarak savundu. Erdoğan, "Önce su, sonra gaz. Bu onun asli görevi" dedi.