Erdoğan’ın yeni nesil SS medyası
Hitler’in düzeninden esinlenen Erdoğan da bugün onu eleştiren medya kuruluşlarını aynı şekilde günümüzün yeni modasıyla “kayyum” atayarak getirmeye çalışmaktadır.
Hitler’in düzeninden esinlenen Erdoğan da bugün onu eleştiren medya kuruluşlarını aynı şekilde günümüzün yeni modasıyla “kayyum” atayarak getirmeye çalışmaktadır.
1933 yılında iktidara gelen Hitler basın–yayın organlarını kontrol altına almak amacıyla yeni bir ‘Alman Basın Kanunu’ çıkarmıştı. Alman basınını dize getirmek çıkarılan bu yasının baş mimarlarından olan Goebbels, gazete ve radyoda tüm gündemi belirleyerek Hitlerin tam da istediği bir şekilde bir iktidar medyası oluşturuluyordu. Çıkarılan kanunlar ile muhalif olan basın kuruluşları ya tasfiye ediliyor, devşiriliyor ya da medya patronları satın alınıyordu. Temel amaç tek basın organı oluşturmaktı ve birkaç yıl içinde tüm basın-yayın Hitler Partisi’nin yayın organı haline getirildi. Hitler’in sağ kolu olan Goebbels Yahudi karşıtı sert görüşleri ve kitlesel propagandanın ‘Büyük Yalan’ olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi. Goebbels propaganda yapmasını iyi bilen, yalan söylemeyi son derece iyi başaran, toplumu baskı altına alarak çok iyi korkutan biriydi. Hitlerin toplantılarında hiç çekinmeden bu görüşlerini de açık bir şekilde söyler ve korkacağı hiçbir şey de yoktu. Anlayacağımız sadece kendini gören ve kendi ilkeleriyle topluma ve siyasete yön vermiştir. Aynı zamanda parti mensuplarına bile kendi ilkelerini kitapçıklar halinde dağıtmıştır. Goebbels’in “Bana vicdansız bir medya verin size bilinçsiz bir toplum yaratayım” felsefesi çerçevesinde bazı temel ilkeleri vardı. Şimdi bunlara bir göz atalım;
- Gerektiğinde yalan söylemekten kaçınmayın ve utanmayın. Nazi İmparatorluğu'nun insanları bu sayede bilinçlenecek, muhaliflerini ve ihanet şebekelerini bu yolla tasfiye edecektir.
– Halk büyük yalanlara, küçük yalanlardan daha çok inanır.
– Karşı taraf haklı bile olsa herhangi bir konuda hatalı olduğunuzu, yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyeceksiniz.
– Suçu da asla kabul etmeyecek ve üstlenmeyeceksiniz. Geri adım atmak olmayacak.
– Yalanlarınızdan da asla geri adım atmayacak, onları sürekli tekrar edeceksiniz. Toplumun beyni ancak bu yolla yıkanır.
– Kendinizi hiçbir zaman savunma durumuna düşürmeyeceksiniz.
– Hep saldıracak, karşı tarafı savunmada bırakacaksınız. Siz değil onlar savunmada kalacak.
– Size karşı yapılan suçlamaları görmeyecek ve duymayacaksınız.
– Gerektiğinde sadece bir tek rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyi onun veya onların üzerine yıkmaya çalışın.
– Sizin asıl hedefiniz cahil ve okumamış kitlelerdir. Onları kandırmak çok daha kolaydır.
– Eğer belli bir konuda hedefinizde dindar kesimler varsa, onlara Tanrı'dan ve peygamberden söz edip inançları doğrultusunda kandırabilirsiniz. Bu amaçla, gerektiğinde kilise cemaatini kullanmakta yarar vardır.
– Hakimlere ve savcılara dikkat edilecektir. Belli konularda olumsuz karar verenler bildirilecek, haklarında derhal işlem yapılması sağlanacaktır. Onların yargı bağımsızlığı gibi kavramların ardına sığınmasına göz yumulmayacak, böyleleri partimize bildirilecektir.
– Gazeteciler önemlidir. Onları ve patronlarını satın almak, devşirmek ve kullanmak için her şey yapılmalıdır.
– Führer'le (Hitler'le) ilgili olarak olumsuz söz söyleyenleri partimize ve örgütlerimize isim vererek bildirmek zorunda olduğunuzu unutmayacaksınız.
Görüldüğü gibi Goebbels Hitler’le beraber Nazi İmparatorluğu’nu bu şekilde yönetti. 2017 yılındayız! Hitler’in faşist sisteminden gelen bu ilkelerle günümüz Erdoğan medyası arasında ne kadar da benzerlikler var. Hitler’in gerek kapatarak gerek satın alarak gerekse tasfiye edip kendi çizgisine getirerek dize getirmeye çalıştığı faşist düzeninden esinlenen Erdoğan da bugün onu eleştiren medya kuruluşlarını aynı şekilde günümüzün yeni modasıyla “kayyum” atayarak dize getirmeye çalışmaktadır. Günümüz dünyasında telekomünikasyon çağında Erdoğan medyası Goebbels’ı aratmayacak şekilde üstte sıraladığımız ilkeleri kendilerine tek tek uyarlayarak toplumu baskı altına alıyor ve insanların beyinlerini bulandırıp bıktırmaktadır. Çıkarılan birçok KHK’lar ile Erdoğan’ı eleştiren bir yazı, makale veya bir twite ceza kesilmesi bir yana Erdoğan’ın bir SS medya ordusu (diğer yumuşak anlamıyla havuz medyası) ile de karşı karşıya kalabilmektedir.
Erdoğan Hitler’in oluşturduğu faşist sistemi olduğu gibi örnek alarak uygularken; Hitler’in yapamadığı ve başaramadığını Erdoğan 15 Temmuz sözde darbe girişimi ile toplumu müthiş bir kast sistemi içine almaya, toplumu militarize etmeye ve toplumu iç savaşa sürüklemeye çalışmaktadır. Bunların yanında Hitler’in kemiklerini sızlatacak bir medya ordusu kurmaktadır! Hitler faşizmi ve Goebbels medyası tarihin karanlık derin karanlık sularına nasıl battılarsa, Erdoğan ve SS medyasının sonu da çok farklı olmayacaktır.