Eski esir asker Savda'ya yol arkadaşı olacak

Eski esir asker Savda'ya yol arkadaşı olacak

Vicdani retçi Halil Savda, Kürt sorununun çözümü için Roboski'den başlattıðı yürüyüşünün 9. gününde. Bugün Nusaybin'e ulaşması beklenen Savda'nın yürüyüşüne 1994 yılında askerlik yaptıðı dönemde PKK tarafından esir alınan Ýbrahim Yaylalı da katılacak.

Yarın Nusaybin'de Savda'nın yürüyüşüne katılacak olan Yaylalı yazılı bir açıklama yaptı.

"Her ne bedel gerekiyorsa, neden bu coðrafyada hep Kürt halkı bu bedeli ödemek zorunda kalıyor?" diye soran Yaylalı Türk halkına da seslendi; "Bu kadar acımasızca saldırılan bir halk, her şeye raðmen birarada yaşayacaðız diye haykıran gür bir ses, neden bu kadar yalnız? Biz Türkiye halkının da yapması gereken bir çok şeyi neden bu onurlu halk tek başına göðüslemek zorunda" sorusunu yöneltti.

Yaylalı, Kürt halkının çektiði acılara da dikkat çekti: "Ýnkar edil, her türlü aşaðılanmaya maruz kal, bununla yetinilmesin sana yapılanları dillendirebilecek daðdan başka platform sana bırakılmasın, bu yüzden daða çıkan kızlarının ve oðullarının parçalanmış cesetlerini bile çok uzun süre alamama hatta bazen hiçbir zaman öldürülmüş çocukları ailelerine verilmez. Mezarsız ölülerine göðsünü siper edemeyip sonsuz kederlerini içlerine atmaları mı dersin.

Yoksa her şeye raðmen belki de daðda kendi kardeşini öldürebilecek ihtimaline raðmen askere göndermek zorunda oldukları çocuklarının ölüleri eline verildiðinde bu annelerin, babaların, tüm bunlara raðmen barış isteklerini göðüslerine vura vura haykırdıklarını görüyoruz."

'TAŞTAN DAHA BETER DURUMDAYSAK YUH BÝZE'

Linç girişimleri, köy boşaltmalar, göç ve yoksulluða da işaret eden Ýbrahim Yaylalı tüm bunlara yeter demek için Ankara'ya yürüyeceðini söyledi.

"Yeter artık; hala bu uygulamalar karşısında sessizliðimizi koruyor, taştan daha beter bir durumdaysak yuh olsun bize, hem de bin kere yuh olsun bize diyorum.

Yeter artık; orada artık Halil'in yalınlıðına yalnızlıðına, bir halkın yalın ve yalnızlıðına ortak olmak için Halil'e Roboski'den Ankara'ya barış yürüyüşüne destek olmaya gidiyorum.

Yeter artık; inkarın, rededilmenin, yok sayılmanın faturasının bir halka böylesi fütursuzca kesilmesi ve tüm kirli savaş yükünün altında tek başına ve yalnızlaştırılarak yürümek zorunda bırakılması. Orada eksik olan şey bizim Türkiye kesiminden savaşın bu tarafından, savaşa dur diyecek kimsenin orada olmamasıdır.

Yeter artık; her türlü kötülüðü sanki Kürt halkı yapmış gibi, bir de barış gibi aðır bir yükün altına yine tek başına omuz vermiş, tam tersine her türlü kötülüðe aşaðılanmaya, asimilasyona, yok edilmeye, sürgüne, öldürülmeye aklınızın aldıðı her türlü kötülüðe bu devlet tarafından maruz bırakılanlar Kürt halkı iken, varını yokunu tüm imkanını barış için seferber etmektedir. Türk halkı olarak peki ya biz barış için ya da birarada yaşamak için ne yapıyoruz, ne kadar emek sarf ediyoruz?"

"Bu yük hepimizin, onurunu da beraber yaşayalım" diyen Yaylalı, "barış için Halil'in elini tutmaya gittiðini" dile getirdi.