ESP heyeti Ceylanpınar’da incelemelerde bulundu
ESP heyeti Ceylanpınar’da incelemelerde bulundu
ESP heyeti Ceylanpınar’da incelemelerde bulundu
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) heyeti incelemelerde bulunmak üzere Urfa'nın Ceylanpınar İlçesi'ne gitti. Heyet BDP Ceylanpınar İlçe Örgütü yöneticileri, Ceylanpnar Belediye Başkanı Av. İsmail Arslan ve mülteciler ile görüştü.
ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok, DTK Daimi Meclis Üyesi ve ESP Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Karakaya, ESP Malatya İl Başkanı Ayhan Yener, ESP PM Üyesi Soner Çiçek ve ESP üyelerinden oluşan heyeti, BDP İlçe yöneticileri ilçe girişinde karşıladı. BDP Ceylanpınar ilçe binasına giden heyet, Batı Kürdistan ve Suriye'den gelen ailelerle görüştü.
GERİ DÖNÜŞLER BAŞLADI
Daha sonra ESP heyeti, BDP İlçe Örgütü'nde Rojava Halk Meclisi üyesi Fehima Mihemed Elî Diya Rojdîn ile görüştü. Rojdin, çadırkentte 23 bin kişinin kaldığını, bunlardan 400'ünün Rojava'dan gelen Kürtler olduğunu söyledi. Rojava'da YPG ve ÖSO arasında yapılan anlaşma ile geri dönüşlerin başladığını, geri dönenlere hiçbir engel çıkarılmadığını belirtti.
Rojava'da özerklikten önce Kürtler ile diğer halklar arasında herhangi birlik ve beraberliğin söz konusu olmadığını ifade eden Rojdin, "Ama şimdilerde artık Êzidiler, Araplar ve Hıristiyanlar, Esad rejiminin diktatörlüğü altındaki çektikleri sancıları daha iyi görebiliyorlar. Kürtler ile koalisyon amacını güdüyorlar. Çünkü Rojava’da inşa edilen özerklik, sadece Kürt halkı için değil aynı zamanda diğer halklar için de bir umut kaynağı oldu" dedi.
Rojdin konuşmasının devamında, "Özerklikten önce egemen halk (Şii Araplar), nasıl ki bugün Türk egemen ulusu Kuzey Kürdistan Kürtlerine ve Türkiye coğrafyasında yaşayan diğer halklara karşı daha baskın ise Şii Araplarında Suriye ve Rojava'da yaşayan halklar üzerinde öyle baskın bir durumu vardı. Tabii şimdi eski rejimi (Esad rejimi), Rojava'da sadece bir heykelden ibarettir. Çünkü orada artık Kürtler öncülüğünde kolektif bir direniş ortamı yaşanıyor" dedi.
Rojava'da 9 Êzidi Meclisi kurulduğunu söyleyen Rojdin, Êzidilerin özerklikten sonra hak talebinde bulunmaya başladığını kaydetti. Özerklikten önce Esad rejiminin korkusunun halkın üzerine sindiğini söyleyen Rojdin, "Şimdi özerklik ile birlikte başlayan süreç o kadar hızlı ve olumlu ilerledi ki, Êzidiler, Suriye Esad diktatörlüğü tarihinde ilk defa Laleş'e Hacca gittiler farz olan ibadetlerini yerine getirmek için. Ve çok yakında bir Êzidi konferansı yapılması için de çağrı yapıldı" diye konuştu.
'GÜNEY KÜRDİSTAN'A GEÇİŞLER ENGELLENİYOR'
Güney Kürdistan'a geçişlere de değinen Rojdin, bir ay öncesine kadar sınırdan geçişlerin zor olduğunu, resmi olmayan yollardan geçişlerin sağlandığını, bunların başında ise Dêrik geldiğini söyledi. Bunu nedenini ise "Çünkü Dêrik Güney Kürdistan sınır kapısına en yakın Rojava kenti" diye belirtti.
Rojava'dan Güney Kürdistan'a geçişlerde hem Maliki'nin hem de Peşmerge güçlerinin bu geçişleri engellediğini, geçmek isteyenlerden ise Türk Lirası değeri olarak bin TL istediğini söyleyen Rojdin, "Rojava halkı için çok büyük ve zorlayıcı bir mebla" dedi.
'GÜNEYDE TOPLANAN YARDIMLAR ENGELLENDİ'
Güney'den toplanan yardımların hiçbir biçimde kendilerine ulaşmadığını, bunun engellendiğini söyleyen Rojdin, "Hep engellediler. Ama şimdilerde hem Rojava halkını hem de Güney Kürtlerinin ısrarları sayesinde bütün bu ambargo kırıldı. Son bir aydır bu ambargo kalktı ama yineleyerek söylüyorum; bunu istedikleri için yapmadılar! Her iki tarafında halkının ısrarları, iradelerini dayatmaları neticesinde kırıldı bu ambargo" diye konuştu.
Rojava Halk Meclisi üyesi Fehima Mihemed Elî Diya Rojdîn, Ceylanpınar Sınır Kapısı'nın Nusaybin Sınır Kapısı gibi açılmasını, Kuzey Kürdistan ve Türkiye halklarının ve onların temsilcilerinin kendilerine destek olmalarını, Rojava'ya dair yapılan kampanyaların daha fazla olmasını istediklerini sıraladı. Rojava Halk Meclisi üyesi Fehima Mihemed Elî Diya Rojdîn şöyle devam etti: "Çünkü özerklik sistemimizi daha tam olarak kurmuş değiliz. Dolayısıyla hala bir yandan buna dair çalışmalarımız sürerken, diğer yandan da savaş içindeyiz. Ayrıca artık hem Araplar, hem Kürtler, hem de Hıristiyanlar arasında anlaşma imzalandı. Özerk Rojava artık bu üç temel halkın yaşadığı bir coğrafya. O nedenle artık ihtiyaçlar ve yardımlar üç payda ele alınmalı. Çünkü savaş bu üç halkı da mağdur ediyor."
HEYET MÜLTECİLERLE GÖRÜŞTÜ
ESP heyeti Ceylanpınar'da mülteci Mihemed Abdullah ile görüştü. Mihemed Abdullah, Suriye'de uçaklarla kendilerine saldırı düzenlendiğini, bunun için oradan ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. Mihemed Abdullah, "Üç kez bize saldırdılar. Üç aydır buradayız. Esad rejimi hem bizi hem de muhaliflere saldırdı. Oradaki durumumuz çok zordu. Ne gündüzümüz gündüz ne de gecemiz geceydi" diye konuştu.
Mihemed Abdullah, "Türk devleti ve sınırdaki güçleri biz Kürtlerin ölmesini istiyor ki o uçaklara karışmıyor" dedi.
Ceylanpınar'da mültecilerin kaldığı çadırların yakıldığını belirten Mihemed Abdullah, bu çadırların çeteler ve Türk güçleri tarafından yakıldığını belirtirken, iki çocuğun yanarak öldüğünü söyledi. Kendi çocuklarının ölmemesi için gece uyumadığını söyleyen Mihemed Abdullah, zadırkentte kurulan sahra hastanesinde çalışan doktorların da kendileri ile ilgilenmediğini söyledi.
ESP heyeti Mihemed Abdullah'ın eşi Wefa Abdullah ile de görüştü. Wefa Abdullah, en temel taleplerinin çadır olduğunu belirtirken, ilçede yaşayan Kürtlerin çadırkentten alınıp başka bir yere yerleştirilmesini istedi. Çetelerin Rojava'dan çıkmasını isteyen Wefa Abdullah, "Barış sağlansın ve ülkemize dönelim" dedi.
ÇADIRLARI ZİYARET ETTİLER
Mülteciler ile görüşen ESP heyeti, ardından mültecilerin kaldığı çadırları ziyaret etti. Belediye yetkilileri madde bağımlılarının kullandığı yerler ile boş ve yıkık yerlere Rojava'dan gelenlerin yerleştiğini söyledi. Mültecilere yardımların adreslere yapıldığını belirten yetkililer, tespit edilen adreslerde yaklaşık 2 bin kişiye yardım ulaştırıldığını söyledi.
ESP heyeti çadır ziyaretinin ardından Ceylanpınar Belediye Başkanı Av. İsmail Arslan'ı ziyaret etti. Çatışmaları yakından yaşadıklarını söyleyen Arslan, Şarapnel parçalarını, uçaksavar mermisini göstererek insanların nasıl yaralandıklarını anlattı.
Suriye'de çatışmaların başlaması ile Ceylanpınar'a göçlerin başladığını söyleyen Arslan, Ceylanpınar'a aile fertlerinin tümünün gelmediğini kaydederken, "Ailelerden kimisi mücadeleye katılmak için, kimisi evini korumak için orada kaldı" dedi.
'YARDIM ÇAĞRISINA YANIT ALAMADIK'
Ceylanpınar'a yardım için 3.5 aydır çağrı yaptıklarını söyleyen Arslan, ama çağrılarına yanıt alamadıklarını söyledi. Çadırkentte 21 bin kişinin yaşadığını, bunlardan 400'ünün Kürt olduğunu belirten Arslan, "Bu çadırkentte ayrıca bekar çadırları da var. Bu çadırlarda ailesi olmayan bekar gençler kalıyor. Bu gençler devletin desteklediği çeteci gençlerdir. Çünkü aileleri ne Suriye'de var ne de burada, dışarıdan getirilmiş gençler. Çadırlarda yangınlar çıkarılıyor. Kürtler çadırlarda kalmak istemiyor. Çadır kentteki yangınları bu gençlerin çıkardığı söylentileri var, kaos yaratmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
Çadırkentte kalan Kürt ailelerin kendilerinden ev talebinde bulunduklarını söyleyen Arslan, bu talepleri karşılayamadıklarını söyledi.
'YENİ BİR ÇADIRKENT KURULMALI'
Suriye'de barış sürerse üzerlerindeki yükün azalacağını belirten Arslan, "Ama şu an en acil sorunumuz sağlık sorunudur, ilaç sıkıntısı yaşanıyor, salgın hastalıkların baş göstermesi an meselesidir. Acil tedbir alınmalıdır. Ayrıca şu an en büyük ihtiyacımız ve çağrımız buraya 2 bin kapasiteli bir çadırkentin kurulmasıdır. Kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz" diyerek çağrıda bulundu.
Ceylanpınar Belediye Başkanı Av. İsmail Arslan'ı ziyareti sırasında konuşan ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok, belediye başkanına verdiği bilgi ve gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ederek sözlerine başladı. Dayanışma duygularını iletmek ve yaşanan sorunlar hakkında yerinden bilgi almak için geldiklerini ifade eden Ok, Hür Suriye Ordusu ile çetecilerin arkasında AKP'nin olduğunu belirtti, "Sizin de bahsettiğiniz gibi bekâr çadırlarında da çeteleri besliyorlar. Cephe gerisi olarak yetiştiriyorlar. Biz de parti olarak bu meseleye dikkat çekmiştik. Burada gördüklerimiz savaşın nasıl hissedildiğini gördük" dedi.
Ezilenlerin ortak mücadelesinin kazanacağını belirten Ok, "Bizim en büyük gücümüz ortak mücadelemizdir, ezilenlerin dayanışmasıdır" dedi. HDK ve DTK olarak da bu çalışmalarda yer aldıklarını, dayanışma amaçlı bir kampanya başlatıldığını söyleyen Ok, "Sesinizi Türkiye metropollerine taşıyoruz. Türk işçi ve emekçilerine de anlatıyoruz. AKP elini Rojava'dan çekmeli Türk devleti Kürtlerin özgür iradelerini tanımalıdır. Çeteleri halkımızın üzerinde saldırmaktan vazgeçmelidir" dedi.
Heyet Ceylanpınar'daki temaslarının ardından ilçeden ayrıldı.