Şengal'den IŞİD saldırısı sonrasında Rojava üzerinden Güney Kürdistan'ın Zaxo ilçesine gelen ve burada çaresiz bir şekilde yaşamaya çalışan yaklaşık bin 500 Ezidi, sınırdaki Roboski köyü üzerinden Uludere'ye ulaştı. Sınır geçişlerinde askerlerin engellemesi üzerine bir süre yaşanan gerginlik üzerine HDP ve DBP yetkililerinin Şırnak Valisi Hasan İpek ile görülmelerde bulundu. Ezidilerin Türkiye'ye girişine izin verildi.

Katliamdan kaçarak Rojava üzerinden Güney Kürdistan'ın Zaxo ve Duhok kentlerinde sefalet içinde inşaatlarda, okullarda, kaldırımlarda, parklarda, petrol istasyonlarının bahçelerinde yaşamaya çalışan binlerce Ezidi, barınma ve yiyecek sıkıntısından dolayı Kuzey Kürdistan'a geçmeye çalışıyor.

Habur Sınır Kapısı'ndan geçişlerine izin verilmeyen Ezidiler, tek çare olarak dağ yollarını kullanarak Zaxo'nun Keşan köyü üzerinden, Uludere'nin Roboski köyüne ulaşmaya çalışıyor.

Daha önce aynı yoldan binlerce Ezidinin gelmesine engel olmayan Türk askerleri, 7 Eylül Pazar günü gelmek isteyen binlerce kişinin önünü 15. sınır taşı yakınlarında keserek geçişlere izin vermedi.

Burada yaklaşık 5 saat süreyle engellenen Ezidiler geri dönmeyeceklerini ve sınır hattında güneş altında beklerken, HDP ve DBP yetkilileri olay yerine gelerek askerlerle görüştü. Askerler, geçişlerin engellendiğini ve kimsenin geçişine izin verilmeyeceğini belirtince gerginlik yaşandı.

Daha sonra HDP ve DBP yetkilileri Şırnak Valisi Hasan İpek ile Ezidilerin geçişi konusunda görüşmelerde bulundu. Yapılan görüşmeler sonrasında askerler yolu açarak geçişlere izin verildi.

Yolun açılması sonrasında aralarında kadın ve çocuklar ile engellilerin de bulunduğu Ezidiler yaklaşık 20 kilometre yolu yürüyerek Roboski'ye ulaştı.

Roboski'ye gelen Ezidiler buradan Uludere ve Şırnak Belediyelerinin tahsis ettiği otobüs, minibüs ve kamyonlarla Uludere'ye getirilirken, bazı Ezidilerin talepleri üzerine Cizre, Silopi, Batman ve Kızıltepe'ye gönderilmeye başlandı.

ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR ÖLDÜLÜR

Sınırı aşıp Roboski'ye gelenlerden Halit Avdo, dünyanın görmediği bir felaket yaşadıklarını söyledi. Şengal'de kendi hallerinde yaşarken, hiçbir dinle ve insanlıkla alakası olmayan IŞİD çetelerinin saldırısına uğradıklarını ve katliam yaşadıklarını belirten Avdo, "Kaçamayanları öldürdüler. Bizler de canımızı kurtarmak için kaçtık. Şengal dağında çocuklar ve yaşlılar öldü. Yürüyerek Rojava'ya geçmek isteyenlerin bir kısım ailenin çocukları çölde kayboldu. Başlarına ne geldiğini halen bilmiyoruz" şeklinde konuştu.

Ezidilerden Xeyic Xalit de IŞİD'in saldırısı sonrasında beş gün beş gece yol yürüdüklerini ve açlıkla-susuzlukla boğuştuklarını söyledi.

Saldırıda kendilerine savunacak bir silahları olmadığı için kaçmak zorunda kaldıklarını belirten Xalit, YPG'nin güvenlik koridoru açması ardından Rojava'ya geçtiklerini anlattı.

"Rojava halkı bize iyi davrandı. Kalmak istersek bize kamp tahsis ettiklerini, aynı şekilde Serêkani, Qamışlo, Derik gibi ilçelere de gidebileceğimizi söylediler. Ancak biz Zaxo'ya gitmek istedik. Sêmalka üzerindeki köprüden Güney'e geçtik. Oradan Zaxo ilçesine geldik, ancak bir aydır parklarda, inşaatlarda yaşıyoruz" diyen Xalit, burada barınma ve yiyecek sorunu olduğu için Türkiye'ye gitmeye karar verdiklerini söyledi.

Keşan'a kadar yürüyerek geldiklerini belirten Xalit, burada 5 saat bekledikten sonra askerlerin yolu açtığını ifade etti.

IŞİD EVLERİMİZİN İÇİNE KADAR GİRDİ

Ehmed Xalo'da başlarına gelmeyen kalmadığını ve evlerinin talan edildiğini belirterek, "Hükümet bizi terk etti. IŞİD evlerimize kadar girdi. Erkeklerin hepsini öldürdüler, kadınları da beraberlerinde götürdüler. Kadınların Musul ve Telafer'de satıldıklarını duyuyoruz. Uçaklar gelsin Musul ve Telafer'i bombalasın. Oradaki kadınlarımız da  bu eziyeti çekmesinler" dedi.

4 gündür yolda olduklarını ve Zaxo'dan beraberlerinde getirdikleri yiyecek ve suyla yaşamaya çalıştıklarını belirten Xalo, halkın kendilerine yardım ettiğini, bundan onur duyduklarını söyledi.

3 AĞUSTOS'TAN BERİ YOLLARDAYIZ

Şengal'e saldırı sonrasında 3 Ağustos tarihinden Şengal'den ayrıldıklarını ve o tarihten beri yollarda olduklarını belirten Narin Şerif de, birçok yakınlarının halen Şengal'de kaldığını, akıbetleri konusunda bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi.

IŞİD'in Şengal'i işgali sırasında kadınları bilinmeyen bir yere götürdüğünü ve bazı erkekleri öldürdüklerini anlatan Şerif, "Bizler canımızı kurtarmak için Şengal dağı üzerinden kaçmaya çalıştık. Burada ölen çocuklarımız oldu. Onları orada toprağa verdik. Daha sonra Rojava üzerinden Zaxo'ya geldik. Ancak orada sokakta yatıp kalktık. En son umut diyerek saatlerce yol yürüyerek Roboski'ye geldik" dedi.

7 GÜN DAĞDA KALDIK

Katliamdan kaçarak 7 gün Şengal dağında zor şartlar altında yaşadıklarını, daha sonra YPG tarafından araçlarla Rojava'ya götürüldüklerini belirten Ezidilerden Semire Haso da, önce Duhok'a gittiklerini, ancak burada yaşama şanslarının olmadığını görünce yürüyerek Keşan üzerinden Türkiye'ye girmek istediklerini söyledi.

Katliamdan kaçarken bir tek kendilerine YPG ve HPG'lilerin yardım ettiğini, onlara can borçları olduğunu belirten Semire Haso, halen Zaxo ve Duhok'ta perişan bir halde yaşayan onbinlerce Ezidi'nin oralardan göç etmek istediklerini söyledi.