‘Faşizme karşı Sara ruhuyla direneceğiz’

Serhat: 2016 yılı kadınlar açısından büyük bir direniş ve mücadele yılı oldu. Bir kez daha kadınların ve halklarımızın kurtuluşunun ve demokratik, özgür bir yaşam sistemi kurmasının, mücadeleyle gerçekleşeceği ortaya çıktı.

2016 yılında ulus-devlet sistemi ve egemen erkek kültürü tarafından kadına yönelik gelişen şiddet ve tecavüz kültürünü ajansımıza değerlendiren PAJK Koordinasyon üyesi Ronahi Serhat, kadınlara, enternasyonal bir cephe kurarak, erkek egemenlikli şiddete karşı örgütlenme çağrısında bulundu.

2016 yılının kadınlar açısından büyük bir direniş ve mücadele yılı olduğunu söyleyen PAJK Koordinasyon üyesi Ronahi Serhat, “Bir kez daha kadınların ve halklarımızın kurtuluşunun ve demokratik, özgür bir yaşam sistemi kurmasının, mücadeleyle gerçekleşeceği ortaya çıktı. Sosyalist bilinç, fikir ve örgütlenme temelinde devrimci hamleler geliştikçe, karşı devrimci güçler de ulus-devlet mekanizmasıyla bir o kadar saldırdılar. Bu saldırılar sistematik olarak yürütüldü” dedi.

Kapitalist sistemin saldırılarının bütün mekanizmalarında cinsiyetçi bir temelde örgütlendiğini ve bunun dönemsel olmadığını işaret eden Serhat şunları belirtti: “Sistem, örgütlenme zihniyetiyle, politikasıyla, kurum ve kuruşlarıyla, tamamen cinsiyetçidir. Bu sadece bazı dönemler ortaya çıkan politikalarla sınırlı değil. Bir bütünen kapitalist modernite sisteminin kendisi, bunun üzerine inşa edilmiştir. Bu sebeple kadın hareketi olarak, bunun mücadelesini yaygın bir alanda veren bir hareket olarak, öncelikli kavram olarak da gündeme getirdiğimiz, tartıştığımız, bunun bilinci ve örgütlenmesini yaratmaya çalıştığımız temel olgu, tecavüz kültürüdür. Tecavüzü sadece kadın bedenine yapılan tecavüz olarak dar anlamında ele almamak lazım. Kuşkusuz bu yönlü kadını bedensel olarak hedefleyen fiziksel saldırılar yaygınlaşmıştır. Fakat Ortadoğu ve dünya genelinde bunu kat be kat aşan ulus devlet saldırıları var. Dolayısıyla tecavüz bir kültür haline gelmiştir. Bu kültürü aşmak, kadını örgütleyip bilinçlendirmek ve erkeğin dönüşümünü yaratmaktır.”

‘TOPLUMUN MANEVİYATINA YOĞUN BİR SALDIRI VAR’

Kadınsız bir toplumun düşünülemeyeceğini belirten Serhat, kadının toplumsal değerlerin yaratıcısı ve inşacısı olduğunu dile getirdi.

Bu tarihsel gerçeklik içerisinde de hep böyle olduğunu vurgulayan Serhat, “İnsanlık tarihinin kendisi kadınla başlıyor. Bu saldırı biçimi yaratılan bütün bu tarihi değerleri, ciddi bir biçimde hedeflemektedir. Kadın, değersizleştiriliyor, hiçleştiriliyor, yeniden eve hapsediliyor. Kapitalist modernite, kadın şahsında toplumu da hapsetmiş oluyor. Tutsak, ezik, boynu bükük, çaresiz, erkeğin kölesi olan bir kadın modeli yaratılmaya çalışılıyor. Aslında ortaya çıkan AKP modeli bunun üzerinden kurgulanmış bir modeldir. Daha fazla kadınların AKP’yi hedeflemesi ideolojiktir. Çünkü AKP ideolojik bir yönelim ve saldırı içerisindedir. Diğer ulus devletler de böyledir. Afganistan’da, Mısır’da bütün Arap devletleri böyledir. Avrupa devletleri de böyledir. Bu açıdan kadının el değmedik hiçbir değeri bu yıl itibari ile kalmadı. Özellikle bu konuda medya araçlarını da daha sistematik kullandılar. Bütün medya programları belden aşağıdır. Toplum ahlaki çöküntüyle bitirilmeye çalışılıyor. Öyle ki toplumun kendisini savunacak hiçbir değerinin ortada kalmaması için çalışıyorlar. Özellikle toplumun maneviyatına yönelik yoğun bir saldırı var” dedi.

‘ÖRGÜTLENMEK DİRENMEKTİR’

21’inci yüzyılın kadın özgürlük çağı olmaya aday bir yüzyıl olduğu söyleyen Serhat, bunda kadının gösterdiği gelişmelerin etkili olduğunu da vurguladı. Aynı zamanda 3’üncü Dünya Savaşı’nın da esas temel çelişkisinin köleciliğin sürdürülemez oluşu olduğunu dile getiren Serhat şöyle devam etti: “Bu anlamda en dipteki dalganın kendisini dışa vurması, en dipteki görünmez çelişkinin bu kadar görünür olması, kadın sorununun bu kadar yakıcı bir biçimde gündeme gelmesi, karşı saldırıları da arttırmıştır. Kadınlar, nasıl bir saldırıyla karşı karşıya olduklarının bilincindedir. Bunun karşısında yapılması gereken kadınların durmadan örgütlenmesidir. Örgütlenmek direnmektir. Her şeyin başı örgütlenmekten geçer. Kadınları yaşama dair ne kadar alan varsa, bütün bu alanlarda daha fazla örgütlemek ve güçlendirmek, erkek gericiliğini ve şiddetini de geriletecektir. Bu da beraberinde yeni özgür alanların oluşmasını getirecektir. Bu sebeple daha fazla kadın birlikteliğine ve mücadeleyi yükseltmeye ihtiyaç vardır.”

‘FAŞİZM ASLA KADININ ÖZGÜR İRADESİNİ TESLİM ALAMAZ’

Dünya kadınlarıyla çeşitli buluşmalar ve organizasyonların geliştirildiğini de belirten PAJK Koordinasyon üyesi Ronahi Serhat, “Kuşkusuz bu yeterli değildir. Bu sebeple biz, 2017 yılını faşizme karşı dünya kadınlarının enternasyonal buluşması yılına dönüştürmeliyiz. Ortadoğu paylaşım savaşında kadınlar daha güçlü bir iradeyle ortaya çıkarak söz sahibi olmalıdır. Kadınların bu sözünü daha güçlü söyleyeceğine inanıyoruz. Kuşkusuz bu bir mücadeledir. Bu yüzden diyoruz ki tanrıçaları susturamazsınız. Özgürlük militanlarını susturamazsınız. Taybet Anaların acısını unutmayanları susturamazsınız. Roboski’nin acısını susturamazsınız. Biz kadınlar neden bu bedeli ödediğimizi biliyoruz. Bu yüzden acılarımızı güce dönüştürmede kararlı ve iddialıyız. Faşizm asla kadının özgür iradesini ve ruhunu teslim alamayacaktır. 2017 yılını da, Sara yoldaşımızın ruhuyla, çizgisiyle, en büyük mirasımız olan direnişiyle karşılayacağız. Yine Rozalar direnişi bize miras olarak bıraktı. Kendi özgürlük tarihimizden güç alarak bu yüzyılda ve bu yıl açısından karşılaştığımız sorunları çözecek projelere sahibiz. Ve bunun eylem ve örgütlülüğü içerisindeyiz. O açıdan ne kadar saldırı olursa olsun, kadınların korkusuz yüreğine güveniyoruz. Kadınların sevgisi, dirayeti, inancı ve kendine olan güveni bu faşist erkek egemen sistemi yıkmasını bilecektir. O açıdan biz bu başarı ve iddia temelinde, 2017 yılının mücadele planlamasını kararlaştırdık. Daha fazla bu alanda çalışma yürütmeye ihtiyaç vardır” diye konuştu.

‘FAŞİZME KARŞI ULUSLARARASI CEPHE VE ULUSAL BİRLİK’

Kadınlara faşizme karşı direnme çağrısında bulunun Serhat, gericiliğin, militarizmin bütün dünyaya yayılmış durumda olduğunu kaydetti.

Kadınların hayatlarını yönetmesinin zamanı geldiğini de ifade eden Serhat, “Dünyada bunun çeşitli girişimleri var. Latin Amerika’dan tutalım diğer ülkelerde gelişiyor. Bu yüzden yeni bir direniş cephesini, faşizme karşı uluslararası faşizm cephesini örgütleyip güçlendirmek kadar bölgesel olarak da bunu yapmamız gerekiyor. Bu yönlü çeşitli planlamalarımız da var. Kürt kadınları olarak daha fazla konuşacağımız konulardan biri ulusal birlik olacaktır. Birlikteliğin sebeplerini tartışmak çok abestir. Bütün kadınlar bunu yürekten hissediyor. Biz kadınların aklına ve hissiyatına güveniyoruz. O yüzden yapacağımız çok iş var diyoruz. Erkek gericiliğine boyun eğmedik ve asla da boyun eğmeyeceğiz. Sara yoldaşımızın duruşuyla faşizmi ve devlet terörünü erkek şiddetine karşı mücadele edeceğiz” dedi.