Fincancı ve Önderoğlu: Görevimizi yaptık

"Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katıldıkları için haklarında dava açılan Fincancı ve Önderoğlu basın özgürlüğüne sahip çıkma görevini yerine getirdiklerini söyledi.

Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katıldıkları için haklarında dava açılan Fincancı, Önderoğlu, Nesin ve Kızılkaya'nın ilk duruşması bugün görüldü. Fincancı ve Önderoğlu, görevlerini yerine getirdiklerini, basın özgürlüğüne sahip çıktıklarını belirtti.

Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katıldıkları için haklarında dava açılan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, yazar Ahmet Nesin ve gazetenin Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya’nın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülen davayı çok sayıda gazeteci, siyasetçi ve insan hakları savunucusu izlerken, çok sayıda avukat da hazır bulundu. Silivri 9 No'lu Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Kızılkaya duruşmaya getirilmedi.

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada ilk olarak gazeteci Erol Önderoğlu savunma yaptı.

Önderoğlu, 20 yıla yakın süredir Türkiye'de gazeteci davalarını takip ettiğini belirtti, birçok gelişmeye bugüne kadar tanık olduğunu dile getirdi. Artan baskıları vurgulayan Önderoğlu, haklarında açılan davanın hukuksuzluğuna dikkat çekerek, basın davalarında Türkiye'nin AİHM'de mahkum edildiği davalara dikkat çekti.

ÖNDEROĞLU:GAZETECİLERİN GÖREVİ KAMUOYUNU BİLGİLENDİRMEK

Önderoğlu, özellikle OHAL süreci sonrasında Türkiye medyasının çorak toprak deryasına dönüştüğünü belirterek ifade ederek, dünya ülkeleri arasında Türkiye'nin konumunu aktardı.

Önderoğlu, gazetecilerin görevinin kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu vurgulayarak, medya özgürlüğünden yana açık tavır aldıkları için tutuklandıklarının altını çizdi, suçlamaları kabul etmedi.

Savunma yapan akademisyen Şebnem Korur Fincancı, haklarında dava açan savcı hakkında suç duyurusunda  bulunduklarının bilgisini verdi, "Özgürlüğümüzden vazgeçmek insanlığımızdan vazgeçmektir, görevlerimizden vazgeçmektir. Düşünce özgürlüğü tüm kötülüklere derman olan tek gerçektir. Değerleri olmayan bir insanın toplumda yalnızlaştırılmıştır" dedi.

FİNCANCI: GÖREVİMİ YAPTIM

Özgür Gündem gazetesinin geçmişini hatırlatan Fincancı, Zana Kaya ve İnan Kızılkaya’nın mektuplarına neden el konulduğunu, neden tecritte tutulduklarını sordu. Fincancı, "Ben görevimi yaptım” diyerek, suçlamaları kabul etmediğini belirtti.

Avukat Meriç Eyyüpoğlu ise savunmasında yargılanan yönetmenler için beraat talep etti. Eyyüpoğlu, OHAL öncesinde de Özgür Gündem üzerinde olan yoğun baskılara dikkat çekti, "Asıl saldırı basın özgürlüğüne yapıldı ve nöbet eyleminin de bu saldırılara karşı gelişti. Özgür Gündem'in hedefte olmasının bir diğer nedeninin ise Kürt sorunu dile getirmesidir" diye konuştu.

Diyarbakır Baro Başkanı Av. Ahmet Özmen ise şu şekilde konuştu: "Bu duruşma salonlarına aslında çok alışığız. Hiçbir zaman yargının tutumu bağımsız olma açısından değişmedi. Bir umutsuzluk var hepimizde bugün. 25 Temmuz 2015'ten önce olsaydı bu kampanya katılan hiç kimseye dava açılmazdı. O tarihten sonra devleti kutsal sayarak devlet karşıtı konuşan herkes düşman ilan edildi. 'Çözüm sürecini bitiren örgüttür' demedikleri için yargılanıyorlar. Biz hep demokrasiyi savunduk. Bu dava suç unsuru oluşup oluşmadığı açısından bakacağınız bir dava değil. Siz bu yargılamayı iktidar adına değil toplum adına yapıyorsunuz. Bu unutulmadan karar verilsin."

Av. Rengin Ergül ise OHAL ile beraber Anayasız bir ülkede yaşadıklarını işaret etti, "Fincancı ve Önderoğlu suç işlememiştir, durum tespiti yapmıştır. Bu mahkemede bir suç yargılanmıyor. Bu mahkemede Kürt halkı ile dayanıştıkları yargılanıyorlar" dedi.

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, gazetenin Sorumlu Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya'nın gelecek duruşmada hazır bulundurulmasına karar vererek duruşmayı 11 Ocak 2017 tarihine erteledi.