Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, üç Kürt kadın siyasetçiye yönelik infazlara ilişkin gözaltında olan şüphelinin iki yıldır Kürt ortamına gidip geldiði ancak gerçekte kim olduðunun henüz tespit edilemediðini söyledi. Savcı, şüphelinin çantasında barut izi bulunduðunu söyledi.

Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins bugün saat 17.00'de Adalet Sarayı'nda bir basın toplantısı düzenleyerek soruşturmaya ilişkin bilgi verdi.

Savcı, 9 Ocak'ta katledilen Sakine Cansız, Fidan Doðan ve Leyla Söylemez'e ilişkin kısaca öz geçmiş bilgileri verirken, olayın nasıl gerçekleştiðine dair bazı ayrıntılar verdi.

“Katliam 147 rue de la Fayette 75010 adresindeki Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda yaşandı. Polisler olay yerine geldiklerinde anket, kriminal bölümüne baðlı antiterör bölümüne teslim edildi. 3 Kürt kadınına ait naaşlar hemen teşhis edildiler. Sakine Cansız PKK’nin tanınmış isimlerindendi” diyen Molins, Leyla Şaylemez ve Fidan Doðan ile Sakine Cansız’ın kısaca özgeçmiş bilgilerini verdi.

TOPLAM 10 KURŞUN SIKILMIŞ

Molins devamla olayın nasıl gerçekleştiðine dair ulaştıkları bilgileri şöyle paylaştı:

“Otopsiler 3 kişinin kafalarına sıkılan birçok kurşunla öldüklerini gösterdi. 3’üde başlarından, Fidan Doðan, Leyla Şaylemez ve Sakine Cansız 3’er kurşunla öldürülmüş. Boðuşma izi yok. Kavga yok. Binanın karıştırılmadıðı görüldü. Toplam 10 kurşun sıkılmış. Bir silah kullanılmış 7.65lik silah, bulunamadı. Otomatik bir silah mı bilinmiyor. Susturucu kullanılıp kullanılmadıðı bilinmiyor. Kovanların birinde DNA izine rastlandı. Polisler olay yerine geldiklerinde hemen 4. kişinin kim olduðunu araştırmaya başladı. Çünkü büronun mutfaðında 4 bardak bulundu. Ömer Güney (yani basında şoförü olarak tanıtılan) Sakine Cansız’ın işlemlerini yapması için PKK tarafından görevlendirildiðini söylüyor.

Ömer Güney, Sakine Cansız’ın işlemlerini yapıyor olmayı onurlu bir iş olarak tanımlıyor. Ve 8 Ocak’ta Sakine Cansız’la birlikte para çekmeye gittiðini, 1000 Euro çektiðini ve ayın 9’unda da Sakine Cansız’ı Kürt Enformasyon Bürosu’na götürdüðünü söyledi. Saat 11.30 civarında. Ama bu ifadesi uzun sürmedi. Sonra ifadesini deðiştirdi. Çünkü maðaza ve sokakta devlete ait kameralar ve Gar du Nord’daki kameralardaki görüntüler… bu görüntüler Ömer Güney’in tam olarak saat kaçta büroya girip çıktıðına dair net bilgi verdi.

KATLÝAM 12.43 ÝLE 13.21 ARASINDA GERÇEKLEŞMÝŞ

Ömer Güney, Sakine Cansız’la birlikte 11.19’da büroya yakın bir araç park yerine giriyorlar. 11.21’de parktan çıkıyorlar. 11.29’da büronun bulunduðu binaya giriyorlar. Sakine Cansız’ın elinde el çantası var. Ömer Güney 11.49’da elinde bir torbayla tek başına bürodan çıkıyor. Parka giriyor 11.59’da. Orada bekliyor. Arabanın bagajından birşeyler alıp 12.11’de yeniden binaya giriyor. 12.56’da binadan çıkıyor. Elinde büyük bir çantayla birlikte çıkıyor. Yani Ömer Güney 46 dakika binanın içinde kaldıðını tespit ediyoruz. Katliam büyük ihtimalle 12.43 ile (büroda bilgisayarın en son kullanıldıðı saat) ve 13.21 arasında gerçekleşmiş. Çünkü bu saatten sonra artık katledilenlerle iletişim kesilmiş. Bu saatler Ömer Güney’in binada bulunduðu saatlere denk geliyor.

Bu geceye kadar gözaltında idi. Önce binaya geri döndüðünü söylemeyi unuttuðunu söyledi. Binaya sadece birkaç dakikalıðına Sakine Cansız’ın ona verdiði meyve suyu ve şekerleri almak için geri döndüðünü ve birkaç dakika kaldıðını, en fazla 5 dakika kaldıðını söylemiş. Video görüntüleri için de görüntülerin deðiştirildiðini ve manipüle edildiðini söyledi.

ŞÜPHELÝ ÇANTA

Arabasında, kamera görüntülerindeki çantaya benzer bir çanta bulundu. Bu çantaya ya silah konulduðu ya da silah kullanan bir elin bu çantaya dokunduðu tespit edildi. Ömer Güney buna da, biri çantaya silah koymuş olabilir şeklinde yanıt verdi. Üzerinden 950 Euro para çıktı. Bu miktar çalışmayan biri için fazla ve nereden geldiði tespit edilemedi.

Olay yerinde bulunan bir mermi kovanında rastlanan DNA izinin Ömer Güney’e ait olmadıðı tespit edildi, ancak bu Güney’i suçsuz yapmaz. DNA ona ait olsaydı onun suçlu olduðunu kanıtlardı ama ona ait olmaması onu suçsuz yapmaz. Ýzin olmaması kişi ile mermi arasında kontak olmadıðını kanıtlamaz. Çünkü her dokunulan şeyde DNA izi bırakılmaz. Suçlamalar karşısında DNA izinin onun olmaması onu suçsuz yapmıyor.

Size listelediðim bulgular ve Ömer Güney’in katliamın yaşandıðı saatte dairede bulunması Güney’in katliamda rol aldıðına dair önemli ve uyumlu delillerdir. Bu nedenle Paris Cumhuriyet Savcılıðı Güney’in tutuklanması talebiyle mahkemeye sevkine karar verdi. Ve adli soruşturma açıldı. Terörist bir oluşumla cinayet işlemek ve cinayeti işlemek için terörist bir örgütle ilişkide olmak. 3 Savcı atandı. Birkaç saat içinde mahkemeye çıkacak ve tutuklanıp tutuklanmayacaðına mahkeme karar verecek.

BAÐLANTILARI VE KÝM OLDUÐU ARAŞTIRILIYOR

Ömer Güney 16 Nisan 1984 Sivas Şarkışla doðumlu. Kendisini 2 yıldır PKK üyesi olarak tanıtıyor. Ancak Güney’in baðlantıları ve kim olduðu konusu araştırılıyor. Fakat bunları şimdi sizinle paylaşamam. Her ne kadar şüpheli olayın zanlısı ise de, bu cinayeti neden işlediðine dair hiçbir ipucu elde edilemedi. Sorgular devam edecek. Onun katliama katılmış olmasını veya yardımcı olup olmadıðını araştırmak için sorgu antiterör masasında devam edecek. Diðer kişi serbest bırakıldı. Ona karşı herhangi bir suçlama yok.”

Savcı basın mensuplarının sorularını yanıtlamazken, "Kürt kökenli Türk vatandaşı mı?" şeklindeki sorulara “Türk vatandaşı” şeklinde yanıt verdi.