Hamburg’da 7 ve 8 Temmuz'da düzenlenecek G20 Zirvesi vesilesiyle yapılacak protestolar için eylem ve etkinliklerin hazırlıkları aylardır sürdürüyor. Sayısız etkinliğin yapılacağı Hamburg’da, Kürtler en çok 5 ile 6 Temmuz arasında düzenlenen ‘Alternatif Zirve’ye, 8 Temmuz’daki dev yürüyüşe yoğunlaşıyor.

Etkinliklerin organizasyonunda yer alan kurum temsilcilerinden G20 Zirvesinin önemi ve protesto nedenleri konusunda görüş aldık.

Yavuz Fersoğlu, NAV-DEM:

"Hamburg’a 7 ve 8 Temmuz’da gelecek olan G20 temsilcilerine karşı protestonun haklı ve meşru olduğunu düşünüyorum. Çünkü G20’liler dünyamızın sömürülmesi, doğal kaynakların talan edilmesi, savaş, zorunlu için birinci derecede sorumlu ülkelerdir. Bunun için, ve özellikle Erdoğan’ın da bu G20’lilerin içinde olması, onun savaş politikası, Kürdistan’da yürüttüğü kirli savaş politikayı, baskıları protesto etmek için de bir gerekçedir. Bundan dolayı biz de Hamburg’da 8 Temmuz’da düzenlenen yürüyüşe herkesi, Kürdistanlıları, Türkiyeli devrimcileri, dünyada kendini insanım diyen herkesi bu yürüyüşe bekliyoruz. Biz de NAV-DEM olarak düzenlenen birçok etkinliğe katılacağız. Yine NAV-DEM olarak 8 Temmuz’da düzenlenen yürüyüşü organize eden güçlerin bir tanesi olarak bütün gücümüzle bu protesto eylemimizi güçlendireceğiz, buna katılacağız ve tüm insanlarımızı bekliyoruz."

Cansu Özdemir, Hamburg Sol Parti Milletvekili:

"Hamburg’da 7 ve 8 Temmuz günleri G20 Zirvesi yapılacaktır. Erdoğan, Putin, Trump gibi devlet adamları Hamburg’da toplanacaktır ve bizim hakkımızda, dünyanın hakkında önemli kararlar alacaklar. Bu kararlara karşı, bu politikalara karşı özellikle Erdoğan’ın Türkiye ve Kürdistan’da uyguladığı baskılara karşı sokağa çıkmaya çağırıyoruz. 8 Temmuz’da Sol Parti olarak sizleri Hamburg’a davet ediyoruz, bizimle birlikte protesto edin."

Fırat Nar, YXK:

"G20 Zirvesi bu dünyayı yönetme iddiasına sahip olan 19 devlet ve Avrupa Birliği’ni kapsamakta. Bunların bir araya gelip dünyanın önümüzdeki yıllarda alacağı şekli konuşacağı bir toplantıdır. Biz gençlik olarak bu toplantının demokratik olmayan ve hiçbir şekilde bizim geleceğimiz üzerinde söz sahibi olması gerekmeyen bir toplantı olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden herkesin bu protestolarda yer alması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle gençlerin mutlaka Hamburg’a gelip seslerini yükseltmeleri, neden G20’yi ne Hamburg’da ne de dünyanın herhangi bir yerinde istemediklerini belirtmeleri gerekmektedir. Biz inanıyoruz ki ne Erdoğan ne Trump ne Putin ne de toplantıda yer alacak herhangi başka bir isim bizim geleceğimizde söz sahibi olacak kabiliyette ya da yetkide değildir. Biz geleceğimizi kendimiz belirlemek ve kendi istek ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda şekil vermek istiyoruz. Bunu en yüksek sesle dile getirmek için biz bu protestolarda yer alacağız ve en gür sesle taleplerimizi dile getireceğiz. G20 demokratik olmayan, hiçbir şekilde toplumda karşılığı olmayan bir toplantıdır. Dünyayı birkaç devletin yönetme çabasıdır. Biz YXK olarak bu protestolarda yer alacağımızı ve tüm arkadaşlarımızı burada görmek istediğimizi belirtiyoruz."

Adalet Şare, Rojbîn Kadın Meclisi:

"Hamburg’da yaşayan Kürdistanlı kadınlar olarak G20 Zirvesine karşı kendi renklerimimizle sokağa çıkacağız. Kadından ve barıştan yana olan, Kürdistan’da inşa edilen özgür yaşam projesini savunan herkesi bizimle düzenlenen protesto eylemlerine katılmaya çağırıyoruz. Hamburg çok özel bir yerdir çünkü Hamburg limanından 390 milyon Euro değerinde silah satılıyor ve bu silahların bir kısmı Kürt halkına da yönelmektedir. G20 Zirvesindeki liderler kendilerini dünya yönetimi olarak görüyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Alternatif bir yaşamın mümkün olduğunu Şengal ve Rojava’da görüyoruz. O yüzden hepinizi Hamburg’a davet ediyoruz. Gelin beraber Erdoğan, Putin, Trump zihniyetine karşı sesimizi yükseltelim."

Münevver Azizoğlu, YJK-E:

"YJK-E olarak bütün kadınları ve halkları egemenliğe ve sömürüye karşı renkleri ve sözleriyle G20 Zirvesine karşı düzenlenen protestolara davet ediyoruz. G20 ülkeleri devletlerin, egemenlerin, kapitalist modernitenin çıkarlarını her şeyin üstünde tutarak insanlığa, ekolojiye, kadınlara ve insanlık etiğine karşı bir konumdadırlar. Biz Kürt kadınlar olarak savaşa karşı, devletlerin egemenlikçi çıkarlarına karşı halkların ve kadınların özgürlükleri için örgütlenmeleri ve alternatif sistemlerini G20 Zirvesi çerçevesinde düzenlenen eylem ve etkinliklerde dile getirmelerini önemli buluyoruz. Egemenlerin G20 Zirvesini halkların ve kadınların özgürlük zirvesine dönüştürelim."