Gazeteciler tepkili: Tek tip medya yaratılmak isteniyor
Özgür basın kurumlarının bir kez daha kapatılmasına Çukurova’da çalışan gazeteciler tepki göstererek, AKP'nin tek tip medya yaratmaya çalıştığını vurguladı.
Özgür basın kurumlarının bir kez daha kapatılmasına Çukurova’da çalışan gazeteciler tepki göstererek, AKP'nin tek tip medya yaratmaya çalıştığını vurguladı.
dihaber'in 693 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmasına Adana ve Mersin'de çalışan basın emekçileri tepki gösterdi. İmece Gazetesi Muhabiri Mejdel Aslan, özgür basına darbe olarak değerlendirdiği kapatma için, "Basın, özgürlük mücadelesinden vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek" dedi.
'BASIN ÖZGÜR DEĞİLSE...'
Baskılara rağmen basının alternatiflerini yarattığını dile getiren Aslan, dihaber'in bu alternatiflerin uzun bir halkası olduğunu hatırlattı. dihaber'in yayın anlayışı ile topluma karşı hem sansürsüz haber verme sorumluluğunu yerine getirdiği için baskıya maruz kaldığını ifade eden Aslan, muhalif basının alternatiflerini yaratarak yoluna devam edeceğini dile getirdi.
İmece Gazetesi Çalışanı Turan Dal da son zamanlarda basın üzerinde baskıların arttığına dikkat çekip, son süreçte basın emekçilerinin sadece baskı, gözaltı ve tutuklamalarla yıldırılmaya çalışıldığını kaybetti. Dal, "Yapılan bu baskıların özeti; basın özgür değilse despotizm özgürdür. Basın özgür değilse şirketler, firmalar özgürdür. Türkiye'nin son durumu bu" dedi.
'KABUL ETMEMELİYİZ'
KHK'ler yoluyla basın yayın kuruluşlarının kapatılmasının kabul edilemez bir uygulama olduğunu dile getiren Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Abidin Yağmur, şunları söyledi: "Hükümet muhalif basına yaşam hakkı tanımıyor. Herkesin istediği yayın organını okuma hakkı vardır. Bunlar tartışma götürmez evrensel ilkeler. Ama maalesef ülkemizde bu evrensel ilkelerin çok gerisinde uygulamalara tanık oluyoruz. Muhalif basın yayın organlarının yayınları, herhangi bir hukuki gerekçe sunma gereği bile duyulmadan engelleniyor. İktidar tek tip medya oluşturmak istiyor. Basın kurumlarının KHK ile kapatılması basın özgürlüğünü giderek geriye götürüyor."
‘ESKİ YÖNTEMLERLE BASIN SUSTURULAMAZ’
PİRHA Muhabiri Diren Keser de KHK'lerle iktidarın korkularını gösterdiğini dile getirdi. Keser, "Bir tarafta eylemi ve söylemi ile diğer tarafta kamerasıyla fotoğraf makinesi ile gerçeği ifade eden ne varsa kapatarak gerçeğe perde çekiyorlar. Gerçeklerin perdelenerek insanlarla buluşması engellenemez. Eski yöntemlerle basın susturulamaz. Günümüzde her insan bir muhabir ve haber kaynağı. Suyun önünün tutulamayacağı bir yerdeyiz. Ne yapsalar nafile" diye belirtti.
‘SAHİP ÇIKILMALI'
OHAL’e dikkat çeken Evrensel Gazetesi Adana Muhabiri Volkan Pekal ise, şunları söyledi: "Kapatılan gazeteler ve ajanslar sorgusuz sualsiz kapatılmıştır. Herhangi bir soruşturma, dava olmaksızın, herhangi bir suçlama olmaksızın bir iki kişinin iradesi ile keyfi olarak kapatılmıştır. Bu gazeteler hukuksuzluk ve keyficilik rejimi haline gelen OHAL'in getirdiği haksızlıklar karşısında durdukları için kapatıldılar. Yani basının üzerinde bu kadar baskı varken gerçek gazetecilik yaptıkları için. Emekçilerin, Kürt halkının ve tüm ezilen kesimlerin sesi oldukları için kapatıldılar. Ezilenlerin sesi olan gazeteler ve televizyonlar yayınlarına bir şekilde devam etti. Gücünü halktan aldığı için yeni baştan devam edecektir. Ancak bu KHK'ler bütün basın hizaya getirilmeye çalışılıyor. Basının soru sorma, yönetenlerden hesap sorma özelliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Basının özgür olmadığı ortamda gazeteci işini layıkıyla yapamayacağı gibi çalışma koşulları da kötüleşecektir. Bu sebeple tüm gazetecilerin ve gazeteci örgütlerinin, KHK ile hukuksuz şekilde kapatılan dihaber, Şujin ve Rojeva Medya'ya sahip çıkmaları gerekiyor."