OHAL kapsamında yayınlanan son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan dihaber, Gazete Şûjîn ve Rojava Medya Gazetesi çalışanları, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Amed Temsilciliği’nde basın açıklaması yaptı. İHD Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, Amed Tabip Odası Mehmet Şerif Demir, SES Amed Şubesi Eşbaşkanı Recep Oruç, Eğitim Sen Amed Şubesi Eşbaşkanı Recep Şimşek, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ile gazeteciler, yapılan açıklamaya destek verdi. Açıklamada, “Gazetecilik suç değildir” ve “Rojnamegerî ne sûc e” yazılı dövizler taşındı.

ORAL: İKTİDAR BU YANLIŞTAN DÖNMELİ

TGS Amed Temsilcisi Mahmut Oral, 163 gazetecinin tutuklu olduğunu hatırlatarak, “Bugün yine karanlığa gözlerimizi açtık” dedi. İktidarın muhalif basına tahammül edemediğini ifade eden Oral, şunları söyledi: “Bu nedenle muhalif mecralar OHAL marifetiyle birer birer kapatılıyor. Kapatılmayanlar hakkında ise soruşturmalar, davalar ardı ardına geliyor. Türkiye artık demokrasinin esamesinin bile anılmadığı bir ülke oldu. İktidara çağrımız, bir an önce bu yanlış yoldan dönmesi, çağa ayak uyduran, gazetecisiyle, medyasıyla, muhalif sesleriyle kavga etmeyen bir dile ve tutuma dönmesidir.”

OHAL uygulamalarının son bulması gerektiğini dile getiren Oral, “Bizler; ülkenin, medyanın kutuplaştırdığı, toplumun kamplara bölündüğü, insanların farklı düşüncelere, bireylerin birbirlerine tahammülünün kalmadığı bugünlerde, mesleğimizi özgürce yaparak, gerçek haberlerin ışığıyla aydınlanan, her kesimin, her düşüncenin kendisini ifade edebildiği bir toplumu, bir medya düzenini arzuluyoruz” diyerek, dihaber, Rojeva Medya ve Gazete Şûjin ile dayanışma duygularını paylaştı.

GÜNEY: DAHA GÜÇLÜYÜZ

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney, Gazete Şûjin’in kadın yönelik cinsel istismar ve kadına yönelik şiddete dair yaptığı önemli haberleri hatırlatarak, “Gazetecilik kapatılacak bir meslek değil. Biz devam edeceğiz. Biz Sur'da kadınların yanındaydık, Şapatan'daydık. Batman'da cinsel istismara maruz bırakılanların yanındaydık. Özgür basın yolundan asla sapmayacağız. 9 ay öncesinden daha da güçlüyüz, kameralarımız daha da güçlü. İktidar bizden korksun" dedi.

BOLTAN: KAPATMALARLA SONUÇ ALINAMAYACAKTIR

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan, KHK uygulamaları ile Türkiye’nin askeri düzene girdiğini dile getirerek, “Bu son KHK'ler ile Kürt basınına yapılan bir saldırıdır ve bunun devamı da gelecektir. Yüzde doksanının Kürt gazeteciler olması da bunu gösteriyor. Bu kapatmalarla sonuç alınamayacaktır. Herkesin doğal olarak katıldığı bu süreçte bu kurumları kapatmak bütün Türkiye’yi kapatmak demektir" diyerek, kapatılan basın kurumları ile dayanışma çağrısında bulundu.

PAKSOY: APÊ MUSA’DAN ROHAT’LARA SÖZÜMÜZ VAR

dihaber muhabiri Özgür Paksoy ise, baskı, gözaltı ve tutuklamaların Kemal Kurkut’un katledildiği anı kare kare fotoğraflanmasıyla başladığını belirterek, Şapatan’da köylülere yönelik işkence ve ev baskınında polisin hırsızlık yaptığı görüntüleri ortaya çıkaran dihaber’in en son KHK ile kapatıldığını söyledi. KHK’lerin özgür basın geleneğini sürdürmelerinde engel olamayacağını vurgulayan Paksoy, “Apê Musa’dan Cizre bodrumlarından gerçekleri aktaran Rohat Aktaş’a sözümüz var. 90’larda Özgür Gündem Gazetesi’nin bombalanmasından bugüne gerçeklerden taviz vermedik. Bundan sonra da gerçekleri karanlıkta bırakmayarak, özgür basın geleneğini sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazete Şûjîn editörlerinden Münevver Karademir ise, kararla kadın gazeteciliğinin hedef alındığını belirterek, “Kadına yönelik her türlü baskıyı, her türlü şiddeti ve kadın haklarını gözeten haberler yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.