Gerilla cenazelerine yönelik savaş suçu görüntüsü!/YENİLENDİ

Türk devletinin Kuzey Kürdistan'daki savaş suçlarından birinin daha görüntülerine ulaşıldı. Bir çatışmada yaşamını yitiren 8 HPG gerillasının cenazelerine insanlık dışı muamelede bulunuluyor.

Türk devletinin Kuzey Kürdistan'daki savaş suçlarından birinin daha görüntülerine ulaşıldı. Bir çatışmada yaşamını yitiren 8 HPG gerillasının cenazelerine insanlık dışı muamelede bulunuluyor. 2008 yılında Şemdinli'nin Bêzelê (Aktütün) bölgesinde kaydedilen görüntülerde, Şemdinli Devlet Hastanesi'ne getirilen 8 HPG'liye ait cenazeye polis, asker, adliye katibi ve bazı sağlık çalışanları tarafından işkence yapılıyor. 

AKP hükümeti, Kürdistan kentlerinde '90'lı yıllarda yaşanan vahşet geleneğine sadık kalıyor. Sivilleri katleden ve savaş ahlakını tanımayan AKP'nin döneminde cenazelere işkence yapıldığı da sık sık gündeme gelmişti. Ortaya çıkan, 2008 yılına ait görüntüler de uluslararası sözleşmelerin bütün boyutlarıyla çiğnendiğini bir kez daha gösteriyor. Şimdilerde 'Beyaz Toros' tehdidiyle Kürtlere '90'ları işaret eden AKP'nin, çoktan söz konusu dönemi aratmayan insanlık dışı uygulamalara başvurmaya başladığı görülüyor.

KİMYASAL SİLAH İZLERİ

En son Varto'da yaşamını yitiren YJA-Star gerillası Kevser Eltürk'ün (Ekin Wan) cenazesi çırılçıplak soyularak teşhir edilirken, Şırnak'ta infaz edildikten sonra zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik'in fotoğraf ve görüntüleri de toplumda infial yaratmıştı. Yine, 14 Kasım'da Erciş Tendürek'te 3 HPG'linin cenazesinin yakılıp sürüklendiği ve ardından da başında halay çekildiği fotoğraflarla ortaya çıkmıştı. 

DİHA'nın ulaştığı yeni görüntüler, Ekim 2008'de Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Bêzelê (Aktütün) köyündeki Aktütün Hudut Taburu'na yapılan ve en az 17 askerin yaşamını yitirdiği baskın sonrası kimyasal silah kullanılarak katledildiği düşünülen 8 HPG'linin cenazelerine yapılan işkence ve insanlık dışı uygulamanın vardığı boyutu gözler önüne seriyor. Cenazelerden 5'inde kurşun izi ile yarası olmaması ve yüz taraflarında yanık, yara ve kapkara lekelerin olması, gerillaların kimyasal silahlar kullanılarak katledilmiş olabileceği ihtimalini akıllara getirdi.

'BİRAZ ÖN TARAFTAN ÇEK, HİÇ KİMSEYİ ALMA'

Konuşmalardan anlaşıldığı kadarıyla bir özel harekat timi veya asker tarafından çekilen 8 dakika 12 saniyelik görüntülerin kimi kısımlarının montajlandığı anlaşılıyor. Gece saatlerinde çekilen görüntünün başlangıcında bir ambulansın Şemdinli Devlet Hastanesi morguna geldiği görülürken, bu sırada bir kişinin "Çekiyorsun" dediği duyuluyor. Ambulansa bir başka aracın da eşlik ettiği görülürken, ambulans kapıya geri geri yanaşıyor ve vahşetin görünmemesi için bir ses, "Biraz ön taraftan, hiç kimseyi alma" dediği duyuluyor.

KOMUTAN İLE POLİSİN DİYALOĞU

"30 AK 974" plakalı 112 Acil Servisi ambulansı kapıya yaklaştıktan sonra, kapıda yüzleri açıkça görünen özel bir medikal şirketinin çalışanları M. O. ve M. E. B. ile sivil giyimli kişilerle tokalaşıp ardından da ambulansın kapısını açıyor. Bu esnada o dönem Şemdinli Adli Katibi E. A.'nın elinde mavi dosyayla gelip askeri yetkililerle tokalaştığı görülüyor. Ardından da elinde telsiz olan sivil giyimli birisinin binanın içerisindekilere, "Kaplı bir şey al" ve onun da "Tamam, efendim" dediği duyuluyor. Ardından ambulansın kapısı açılıp sivil giyimli ve askeri ceketli bir özel harekat timi ve beraberinde elinde fotoğraf makinesi olan başka biri ortaya çıkıyor. Ambulansın içinde siyah torbalar görünüyor. Bu esnada görüntünün çekildiğini fark etmeyen bir komutan görünüyor ve sonra hemen kafasını görüş alanından çekiyor. Komutan, "Aldın mı?" diye sorunca, görüntüyü çeken kişi de, "Polis, komutanım polisim, polis" diye karşılık veriyor. Bu kez komutan ortaya çıkıp söz konusu polisin yanına doğru gelince, polis sözlerine devam ediyor: "Komutanım polisim, sorun değil" diyor. Komutan da, "Hayır, al görüntüyü de" diyerek sadece ambulansın görüntüsünün alınmasını istiyor.

TEK TEK SÜRÜKLENDİKTEN SONRA KABA ATILIYORLAR

Daha sonra, medikal çalışanları da demirden bir kab getirerek ambulansın kapısının önünde yere bırakıyor. Sağlık çalışanları ambulansın içerisinde HPG'lilerin cenazelerinin bulunduğu torbayı sürükleyip dışarı çıkarıyor ve havaya kaldırıp kabın üzerine atıyor. Daha sonra sivil giyimli elinde telsiz olan kişi, "Fotoğrafı çekelim. Kafa tarafı ne taraf?" diye sorunca, sivil giyimli bir başka biri torbanın ağzını açıyor ve "Çek kardeşim" diyor. Yüzü paramparça olan gerillayı görenler, "Oooo" diye tepki verdikten sonra, bir başka torbanın içindeki bir cenaze de onun üzerine atılıyor. Bunun üzerine, "Yavaş, yavaş. Hepsini çekmesi lazım tek tek" diye bir ses duyuluyor. Bu andan sonra görüntünün devamı kesiliyor ve cenazelerin içeriye taşındığı anlaşılıyor. Ardından bir başka ambulanstan bir gerillanın cenazesi kaba bırakılıyor ve görüntü tekrar kesiliyor.

ÜST ÜSTE ATILIYORLAR!

Sonra, üçüncü bir ambulansın, kapısı açık bir şekilde hastane kapısında durduğu görülüyor. Ambulansın içine fotoğraf makinesinin ışığı vurunca da, çırılçıplak soyulmuş ve hepsi üst üste atılmış vaziyette görünen gerilla cenazeleri görünüyor. Ardından sağlık çalışanları, cenazenin ayak kısmından tutup sürükleyerek kapının üzerine atıyor. Ardından bir başka cenazenin el kısmından tutan sağlık çalışanları sürükleyip önce yere sonra da kaba atıyor. Sonra, "Buraya şu zayıf olanı da sığar" diye bir ses duyulduktan sonra, sağlık çalışanının ayaklarıyla kabtaki cenazeleri ittiği görülüyor.

CENAZELERİN KULAKLARINDAN TUTARAK GÖRÜNTÜ ALIYORLAR

Görüntüyü çeken kişi ise kabta bulunan cenazeyi kastederek, "Abi, kafasını kaldır" deyince, sivil giyimli bir kişi cenazenin saçlarından tutup kaldırıyor. Gerillanın yüzünde işkence izleri ve gözlerinde morluklar görülüyor. Üçüncü cenaze getirilince, "Sırt üstü yere yatır" sesi duyuluyor ve sağlık çalışanları da bunu yapıyor. Ardından cenazenin kafa ve kulak kısmından tutulup görüntü çekiliyor. Yüzlerinde siyah izler bulunan cenazelerin üzerinde kurşun izi olmaması kimyasal silah kullanılmış olabileceğini gösteriyor. Yine, bu esnada görüntüyü çeken kişi, "Niye siyah bu abi?" diye sorunca, "Bir şey yok" diye bir karşılık geliyor. Ardından sivil giyimli birisi cenazenin kulak kısmından tutup havaya kaldırıyor ve fotoğraflar çekiliyor.

İŞKENCE KANAMAYA YOL AÇIYOR

Sürüklenip kabın üzerine atılan cenazelerde ise artık kanama başlıyor ve kabın içi kan doluyor. Kabın içerisindeki cenazelerin de saç ve kulaklarından tutulup fotoğraf ve görüntüsü çekildiği görülüyor. Bu esnada, "Şunu da alalım, basına verelim" diye bir ses de duyuluyor. Gerillaların özellikle yüz ve boyunlarında işkence izleri dikkat çekiyor. Fotoğraf ve görüntüleme yapıldıktan sonra, "Memet, tamam mı?" diye ses geliyor ve görüntü tekrar kesiliyor.

SON CENAZE DE ÇIRILÇIPLAK SÜRÜKLENİYOR, SAÇLARINDAN TUTULUYOR

Daha sonra, "30 AK 376" plakalı bir başka ambulansın kapıda durur vaziyette olduğu görüntü başlıyor. "A. Medikal" önlüğü giyen sağlık çalışanları, ambulansın kapısını açıp bir başka çırılçıplak soyulmuş gerillanın cenazesini sürükleyip kaba atıyor. Ambulansın içinde koluna beyaz kağıt bağlanan ve çırılçıplak soyulan son cenaze de sürüklenip kaba atılıyor. Son cenaze de saçlarından tutulup kaldırılırken, görüntü kesiliyor.

SORUŞTURMA AÇILACAK MI?

Vahşet uygulanan gerillalarının kimlik bilgileri öğrenilemezken, ambulansların plakaları muhtemel bir soruşturma için en büyük delil niteliğinde. Yine yüzleri açıkça görünen askeri yetkililer, polisler, sağlık ve hastane çalışanlarının el birliğiyle yaptığı insanlık dışı muamele ve işledikleri insanlık suçuna soruşturma açılıp açılmayacağı merak ediliyor.
 

...
...