Gezi kararına tepki olarak adalet nöbeti başlatıldı

Gezi Davası’nda verilen hukuksuz karar sonrası Çağlayan Adliyesi önünde başlatılan adalet nöbetinde, “Faşizme teslim olmayacağız” vurgusu yapıldı.

Gezi Davası’nda verilen hukuksuz karar büyük bir infial yarattı. Bu kararı tanımayacaklarını vurgulayan yüzlerce kişi, Taksim Dayanışma çağrısıyla Çağlayan Adliyesi önünde Adalet nöbeti başlattı.

 Nöbet öncesi açıklamada, iddianamenin Saray'da yazıldığını, hükmün Saray'da verildiğini kararın ise mahkemede açıklandığı kaydedildi. Bu kararın bu kadar rahat verilmesinin sebebinin ise sessizliğe bürünen muhalefet olduğunun altı çizilen açıklamada, mücadeleye devam mesajı verildi.

Gezi davasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti olmayan suçlardan yargılananlara ceza yağdırdı. Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye 18’er yıl hapis cezasıyla tutuklanmalarına karar verildi.

Kararın büyük bir tepkiyle karşılandığı mahkeme salonunda “ Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atıldı. Polis ablukası altına alınan salondaki kalabalığa veda konuşması yapan Avukat Can Atalay, hiçbir hukuka aykırı işi kabul etmeyeceklerini ve zulme boyun eğmeyeceklerini vurguladı. Alkışlar eşiğinde cezaevine götürülen 7 kişi yakınlarıyla vedalaştı.

ÖZEL : SARAY REJİMİ TİR TİR TİTREYECEK !

Karar, Çağlayan Adliyesi önünde protesto edildi. Teker teker söz alan HDP, CHP, TİP milletvekilleri kamuoyuna dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı. İlk konuşmayı yapan CHP Milletvekili Özgür Özel, bugün sonlanan Gezi davasında hukukun ve adaletin gereğinin yapılmadığını, sadece ülkeyi yöneten tek adamın gönlü yapıldığını vurguladı. Osman Kavala’nın deyimiyle Türk hukuk sisteminde olmayan atanmış bir jüri olarak mahkemelerin verdiği beraat kararlarını tanımadığını belirten Özel, “ Resmen bu atanmış mahkeme kararları tanımadığını ve kararlara saygı duymadığını söylüyor. O mahkemeler ki güçlerini önce hukuktan ama en üste de Anayasa’dan alır. Hakim teminatını hiçe sayan, mahkeme bağımsızlığını yok eden kuvvetler ayrılığını ayakları altında ezen birisi, anayasal yetkileri tanımadığı için aslında kendini tanımıyor. Kendinin meşrutiyetini ortadan kaldırıyor”

Bugün burada verilen kararın bir yönetim anlayışının her bir toplumsal olaydan kendine bir darbe, bir mağduriyet çıkartma çabasının dışa vurumu olduğunu kaydeden Özel, “ Bu anlayış düştüğü derin çaresizlikten ötürü, son derece barışçıl bir protestoyu ve parkı kurtaran insanları şeytanlaştırmanın, ötekileştirmenin ve hedef göstermenin son noktasıdır. O kan emerek yaşayan bir vampir gibi bir kez daha bu ülkede adalet arayan güzel insanların kanını emerek biraz daha yaşamaya çalışmaktadır. Bu kan emen yapıya hiçbirimizin teker teker gücü yetmez ama hepimizin gücü yeter. 72 yaşındaki Mücella Yapıcı’yı cezaevine koyacak kadar küçülmüş, alçalmış ve buna tenezzül eden birisinin bizim karşımızda dizleri titremektedir. Biz birlikte oldukça korkmayacağız. Saray rejimin korkak efendileri tir tir titresin. Biz birlikte oldukça ve karşımızdakilerin ne yapmaya çalıştıklarını bildikçe korkmayacağız ve buradan bütün Türkiye’ye söz veriyoruz; ant olsun ki bu kumpası kuranlardan, beraat etmiş Gezi’yi yeniden yargılama kararı verenlerden, serbest bırakılmış Osman Kavala’yı cezaevinde kapısında tekrar yakalayıp onu tekrar tutuklayanlardan hesap soracağız ” diye konuştu.

KERESTECİOĞLU: TÜRKİYE HALKLARI BİR YOL AYRIMINDA!

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, çok öfkeli olduğunu ama bu öfkenin Erdoğan veya iktidara olmadığını belirterek, "Biz Gezi parkını kazandık, hafızamızı kaybetmeyelim. Eğer bu arkadaşlarımız mücadele etmeseydi, hep birlikte mücadele etmeseydik Taksim'in ortasında o inşaatlar olacaktı. Biz kazandık hazmedemediler. Ne zaman kazansak hazmedemeyecekler. Biz bir yol ayrımındayız halklarımız, artık bu tercihi yapma zamanındayız. Bizi kriminalize etmeye çalıştılar, yıllarca yaptılar. Şimdi bütün muhalefeti aynı şekilde 'terörle' ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Bu yol ayrımında karar verme zamanıdır; demokratik, özgür bir Türkiye mi istiyoruz yorsa biat eden yargısıyla, başını kaldırmayan göz teması bile mahkemede kuramayan yargıçlarıyla yargılanmaya devam etmek mi istiyoruz. Biz bunu hak etmiyoruz, Türkiye halkları bunu hak etmiyor. Her alanda her cenahta siyasi tutsaklara özgürlüğü sağlayacak. Bugün alınan arkadaşlarımız canlarımızdır, suçları Gezi parkının Gezi parkı olarak kalmasıdır. Hepimiz oradaydık. Hiçbirimiz korkmuyoruz, yılmayacağız bunun sözünü veriyoruz" vurgusunda bulundu.  

ŞIK: KARARIN SORUMLUSU SESSİZ KALAN MUHALEFETTİR

TİP Milletvekili Ahmet Şık da "Suç örgütü diyoruz. 14 yaşında gençler iktidarı mafya diye tanımlar iken tabi ki farklı hareket etmeyecekler" dedi. Çetelerle işbirliği yapanların bu kararları direnmeyenlerden, ses çıkarmayanlardan aldıkları cesaretle aldıklarının altını çizen Şık, "Bugün burayı bu meydanı doldurabilseydiniz o kadar rahat karar veremeyeceklerdi" diye sitem etti. "İktidar zaten haysiyetsiz" vurgusu yapan Şık, mücadele etmeyen muhaliflerin de haysiyetini kaybedeceğini söyledi. Şık, "İtiraz etmeyen herkes ama herkes bu kararın sorumlusudur. Bugünden sonra da yaşanacak her ihlalin sorumlusu bu sessizlik sarmalına teslim olmuş kendine muhalif diyenlerdir" dedi.

TANRIKULU: İDDİANAME SARAYDA YAZILDI, KARAR MAHKEMEDE AÇIKLANDI

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise davanın iddianamesinin Saray'da yazıldığının ve hükmünün de Saray'da verildiğini bugün sadece adliyede açıklandığını kaydetti. "Arkadaşlarımızı çok yakında davul, zurnayla, milyonlarla karşılayacağız" diyen Tanrıkulu, Türkiye'ye muhakkak demokrasiyi getireceklerini söyledi.

AV. TAŞÇI: HÜKÜM GEZİ'YE GİDEN HERKES İÇİN GEÇERLİDİR

Dava avukatlarından Akçay Taşçı, kararı üst mahkemeye taşıyacaklarını dile getirdi. Taşçı, "Sözümüz şudur, 'her yer Taksim her yer direniş' sloganın atmaya devam ettik, 'bu daha başlangıç mücadeleye devam' dedik. Bunu söylemeye, mücadeleye devam edeceğiz. Arkadaşlarımız birazdan cezaevine gidecekler, onların görüşünde söyleyeceğiz. Başka arkadaşlarımız yargılanacak onların yargılamalarında söylemeye devam edeceğiz. Ama Gezi'ye gelen herkes düşünsün, bu hüküm yalnızca buradakileri yatırıyor olsa da esas olarak hepsi için geçerlidir. 'Hain' yerine konulan, 'başkasının maşası', 'kökü dışarıda' denilen Gezi'ye giden herkestir. Gezi'ye giden herkesin bu arkadaşların üzerinde sorumluluğu var" dedi.

TAKSİM DAYANIŞMASI: KARARI TANIMIYORUZ

Taksim Dayanışması adına söz alan Akif Burak Atlar Ortada suçun unsurlarına dair herhangi bir kanıt bulunmamasına rağmen tutuklamalara tepki gösterdi. Atlar, "Bizler adalete inanan, demokrasiye inanan, hukukun üstünlüğüne inanan bu memleketin demokrasi güçleri olarak bu kararı reddediyoruz" dedi. Kararın siyasi olduğunun altını çizen Atlar, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganına devam edeceklerini dile getirdi.

Hukuksuz bir biçimde tutuklanan  Mimar Mücella Yapıcı'nın kardeşi Müberra Zöhre, bir gün adaletin herkese lazım olacağını vurguladı ve ekledi: "Bu akşam bu kararı verenler acaba uyuyabilecekler mi? Ben çok rahat uyuyacağım; çünkü biliyorum ki Mücella çok güçlü, hiç korkmaz!"

Açıklama, "Her yer Taksim her yer direniş" sloganıyla sona erdi.