Polisin katlettiği Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ve Gezi Şehit ve Gazileri Platformu Sözcüsü Volkan Kesanbilici, Gezi Direnişi'nin 4’üncü yıl dönümü dolayısıyla ANF’ye konuştu...

'TARİHE ALTIN HARFLERLE YAZILACAK BİR BİRLİKTELİK'

Gezi Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu 14 yaşında ağır yaralanan ve 269 gün komadan kaldıktan sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Gezi’nin 4. yıl dönümünün yeni bir başlangıç olduğunu vurguladı. Gezi’nin ülkenin geleceği için umut vadeden bir direniş olduğunu ifade eden Elvan, “Gezi ülkemizin tarihinde altın harflerle yazılacak bir birlikteliktir. Unutulmayacak” dedi. Gezi’nin bu ülkeye çok şey kattığını; insanların kendilerini özgürce ifade edebildiğini, ne isteyip ne istemediklerini açıkça haykırdığını, siyasi nedenlerle kutuplaştırılan toplum arasında barış ve huzurun sağlandığını söyleyen Elvan, “Doğanın tahrip edilmediği, herkesin barış içinde yaşadığı, çocukların saçlarının bir teline zarar verilmediği bir ülkede yaşama umuduydu, özlemiydi” diye konuştu. Elvan, OHAL’in, haksız ve hukuksuz ihraçların, baskının hakim olduğu böylesi bir ortamda Gezi’yi tekrar anımsamanın, tekrar toplum arasında oluşan o birlikteliği hissedebilmenin yarınlar için çok büyük umut olduğunu kaydetti. Elvan, “Gezi’nin 4’üncü yıl dönümünü, baskıların sonlandığı, gazetecilerin cezaevinde olmadığı, hukuk ve adaletin sağlandığı bir ülkede yaşamak dileğiyle karşılıyoruz. Umarım, bu bitmeyen özlem ve umut Gezi’yi yaşatacak” dedi.

‘MÜCADELENİN FORMÜLÜ GEZİ GİBİ BİRLİK OLMAK'

Gezi Direnişi sırasında polisin zırhlı araçtan sıktığı, içinde metal bilyeler olan plastik mermiyle sol gözünü kaybeden Gezi Şehit ve Gazileri Platformu Sözcüsü Volkan Kesanbilici, Gezi’den sonra geçen 4 yılını, “Bu dört yıl kendimizi anlatmakla, bize karşı atılan çamurları temizlemekle geçti” diye tarif etti. Gezi’nin en temiz ve barışçıl direnişlerden biri olduğunu vurgulayan Kesanbilici, “Devlet üç yıl boyunca Gezi’den terör örgütü çıkartmaya çalıştı, ancak bu üç yılın sonunda Gezi’den değil, devletin kurumlarından terör örgütü fışkırmaya başladı. Bize Gezi döneminde ‘vatan haini’, ‘terörist’ diyen emniyet amirleri darbe günü tanklardan askeri kamuflajlarla çıktı. Bizler yine tertemiz, dimdik, alnımız ak buradayız” dedi. Mücadelenin aynı kararlılıkla sürmesi gerektiğinin altını çizen Kesanbilici, “Acılarımız, sıkıntılarımız azalmış değil, bilakis katlanarak devam ediyor. KHK mağdurları önümüzde, gazetecilere yapılan baskılar önümüzde; demek ki biz Gezi’den çok daha fazla mücadele etmek zorundayız, bunun formülü de Gezi’deki gibi birlik olmaktan geçiyor” diye belirtti.