Girişim Grubu: Sorumluluk Başbakanın
Girişim Grubu: Sorumluluk Başbakanın
Av. Hatemi, Prof. Dr. Bekaroðlu, Prof. Dr. Gürsoy, Türkiye Avrupa Karma Parlamentosu Eşbaşkanı Lagendijk, ÝHD'nin çaðrısı üzerine, ölüm sınırına dayanan açlık grevlerinde çözüm arayışı için bir araya geldi. Sorumluluk Başbakanda diyen Girişim Grubu Türkiye Başbakanı Erdoðanla görüşme talep edecek.
PKK'li ve PAJK'lı tutsakların 52'inci gününe giren açlık greviyle ilgili çözüm arayışı için bir araya gelen Avukat Kezban Hatemi, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Ýbrahim Betil, eski Türkiye-Avrupa Karma Parlamentosu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'in de aralarında bulunduðu grup, ÝHD Ýstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. ÝHD Ýstanbul Şube Başkanı Ümit Efe'nin de yer aldıðı toplantıya, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Din Alimleri Derneði Başkanı Zahit Çiftkuran, Ezidi Ýnanç Temsilcisi Yılmaz Demiray ve Diyarbakır Keldani Kilisesi Vakfı Başkanı Yusuf Karadayı da katıldı. Ümit Efe, açıklamaların ötesine geçerek, girişimlerde bulunmak gerektiðinin altını çizerken, Avukat Kezban Hatemi ise, "Bırakın 700 kişiyi yeryüzünde bir insanın bir damla kanının damlamasına dahi Ýslamiyet'te yer yok" dedi. Açlık grevlerinin sona erdirilmesi konusunda en büyük inisiyatifin Başbakan Recep Tayyip Erdoðan'a düştüðünü belirten Hatemi, neye mal olursa olsun, gerekenlerin yapılarak, öncelikle açlık grevlerini bitirilmesi ve Kürt sorununun çözülmesi için adım atılması gerektiðine vurgu yaptı.
BU AÇLIK GREVÝNÝN ÖNCEKÝLERDEN FARKI VAR
Prof. Dr. Gençay Gürsoy ise, anadilde eðitim ve savunma hakkı istediklerini belirterek, Başbakan'ın iki cümlesinin bile bu sorunu çözmeye yeteceðini söyledi. Gürsoy, bu açlık grevinin 66 cezaevinde sürdürüldüðünü ve bu yönüyle öncekilerden bir farkı olduðunu belirterek, buralara tıbbi yardım yetiştirmenin hiç kolay olmayacaðını, üstelik iyi niyetli çabalar bile sarf edilse, birçok yanlış ve eksik tedavinin daha büyük bir zarara yol açabileceðine işaret etti. Yine bu grevde çocukların da yer aldıðını belirten Gürsoy, çocukların yetişkinlerden ayrı bir şekilde 15 günden sonra bile yaşamını yitirebileceðine dikkat çekti. Gürsoy, "Bu trajediye karşı iktidardan bir adım, bir söz bekliyoruz. Bunu yapmak zorundalar" dedi.
ÖLÜMLER OLURSA KÜRTLERDE KOPMA TAMAMLANIR
Siyasetçi Mehmet Bekaroðlu da, ortada bir dil sorunu olduðunu belirterek, "Bu kavga dil kavgası. Kürtler dillerini kullanamıyor. Bu mantık dışı bir şey. Bu kadar saçma sapan bir şeyle 2012'de Türkiye uðraşıyor. Bunu aşamayacaksa bölünmez bütünlük de kalmaz. Uludere, Kürtlerin kopmasında bir dönüm noktasıydı. Cezaevinden tabut çıkarsa bu kopma tamamlanacak" dedi. Lagendijk ise, açlık grevlerini üretken bulmadıðını savunarak, başka seçenekler varken yaşamların yok olduðunu söyledi. Lagendijk, dünyanın her yerinde de bu grevlerin hükümetler tarafından şantaj olarak algılandıðını, ancak hükümetin sırtını dönüp gitme lüksünün olmadıðını dile getirdi. Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ise, canından başka verebilecek bir şeyleri olmayan tutsakların bedenlerini ölüme yatırdıðını belirterek, "Hiç kimsenin yüreði, aklı annelerin aðlamasına izin vermesin. Annelerin kimseyi affetmeyeceði ortada. Başbakan'ın adım atmasını önemsiyoruz" dedi.
AÇLIK GREVÝ YAPMASINLAR DA NE YAPSINLAR?
Daha sonra soruları yanıtlayan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, sürekli başka seçenekler varsa açlık grevine girmeyi doðru bulmadıklarına dair deðerlendirmeler yapıldıðını belirterek, "Cezaevlerinde insanlar için başka mücadele, direnme yöntemi var mı? sorusunun cevabı net deðil. Hakim karşısına doðru dürüst çıkamayan, kendi dilinde savunma yapamayan insanlar. Yanlarında medya yok şu yok bu yok. Açlık grevi yapmasınlar da ne yapsınlar" diye sordu. Gürsoy, kendisinin de içinde yer aldıðı Diyalog ve Temas Grubu'nun Adalet Bakanı ile görüştüðünü ve olumlu sinyaller aldıklarını, ancak Başbakan'dan talep ettikleri randevuya yanıt verilmediðini söyledi. Yine Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ve grubun içindeki bir avukatın Öcalan ile görüşmeye talip olduðunu aktaran Gürsoy, Adalet Bakanlıðı'nın yanıt vereceðini söylediðini, ancak şu ana kadar bir yanıt gelmediðini dile getirdi. Bekaroðlu da, açlık grevlerinin son bulması için oluşturulan diðer grup ve girişimlerle biraraya gelerek, bir temas grubu oluşturacaklarını, Başbakan ile görüşmeyi talep edeceklerini söyledi.
PKK'li ve PAJK'lı tutsakların 52'inci gününe giren açlık greviyle ilgili çözüm arayışı için bir araya gelen Avukat Kezban Hatemi, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Ýbrahim Betil, eski Türkiye-Avrupa Karma Parlamentosu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'in de aralarında bulunduðu grup, ÝHD Ýstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. ÝHD Ýstanbul Şube Başkanı Ümit Efe'nin de yer aldıðı toplantıya, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Din Alimleri Derneði Başkanı Zahit Çiftkuran, Ezidi Ýnanç Temsilcisi Yılmaz Demiray ve Diyarbakır Keldani Kilisesi Vakfı Başkanı Yusuf Karadayı da katıldı. Ümit Efe, açıklamaların ötesine geçerek, girişimlerde bulunmak gerektiðinin altını çizerken, Avukat Kezban Hatemi ise, "Bırakın 700 kişiyi yeryüzünde bir insanın bir damla kanının damlamasına dahi Ýslamiyet'te yer yok" dedi. Açlık grevlerinin sona erdirilmesi konusunda en büyük inisiyatifin Başbakan Recep Tayyip Erdoðan'a düştüðünü belirten Hatemi, neye mal olursa olsun, gerekenlerin yapılarak, öncelikle açlık grevlerini bitirilmesi ve Kürt sorununun çözülmesi için adım atılması gerektiðine vurgu yaptı.
BU AÇLIK GREVÝNÝN ÖNCEKÝLERDEN FARKI VAR
Prof. Dr. Gençay Gürsoy ise, anadilde eðitim ve savunma hakkı istediklerini belirterek, Başbakan'ın iki cümlesinin bile bu sorunu çözmeye yeteceðini söyledi. Gürsoy, bu açlık grevinin 66 cezaevinde sürdürüldüðünü ve bu yönüyle öncekilerden bir farkı olduðunu belirterek, buralara tıbbi yardım yetiştirmenin hiç kolay olmayacaðını, üstelik iyi niyetli çabalar bile sarf edilse, birçok yanlış ve eksik tedavinin daha büyük bir zarara yol açabileceðine işaret etti. Yine bu grevde çocukların da yer aldıðını belirten Gürsoy, çocukların yetişkinlerden ayrı bir şekilde 15 günden sonra bile yaşamını yitirebileceðine dikkat çekti. Gürsoy, "Bu trajediye karşı iktidardan bir adım, bir söz bekliyoruz. Bunu yapmak zorundalar" dedi.
ÖLÜMLER OLURSA KÜRTLERDE KOPMA TAMAMLANIR
Siyasetçi Mehmet Bekaroðlu da, ortada bir dil sorunu olduðunu belirterek, "Bu kavga dil kavgası. Kürtler dillerini kullanamıyor. Bu mantık dışı bir şey. Bu kadar saçma sapan bir şeyle 2012'de Türkiye uðraşıyor. Bunu aşamayacaksa bölünmez bütünlük de kalmaz. Uludere, Kürtlerin kopmasında bir dönüm noktasıydı. Cezaevinden tabut çıkarsa bu kopma tamamlanacak" dedi. Lagendijk ise, açlık grevlerini üretken bulmadıðını savunarak, başka seçenekler varken yaşamların yok olduðunu söyledi. Lagendijk, dünyanın her yerinde de bu grevlerin hükümetler tarafından şantaj olarak algılandıðını, ancak hükümetin sırtını dönüp gitme lüksünün olmadıðını dile getirdi. Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ise, canından başka verebilecek bir şeyleri olmayan tutsakların bedenlerini ölüme yatırdıðını belirterek, "Hiç kimsenin yüreði, aklı annelerin aðlamasına izin vermesin. Annelerin kimseyi affetmeyeceði ortada. Başbakan'ın adım atmasını önemsiyoruz" dedi.
AÇLIK GREVÝ YAPMASINLAR DA NE YAPSINLAR?
Daha sonra soruları yanıtlayan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, sürekli başka seçenekler varsa açlık grevine girmeyi doðru bulmadıklarına dair deðerlendirmeler yapıldıðını belirterek, "Cezaevlerinde insanlar için başka mücadele, direnme yöntemi var mı? sorusunun cevabı net deðil. Hakim karşısına doðru dürüst çıkamayan, kendi dilinde savunma yapamayan insanlar. Yanlarında medya yok şu yok bu yok. Açlık grevi yapmasınlar da ne yapsınlar" diye sordu. Gürsoy, kendisinin de içinde yer aldıðı Diyalog ve Temas Grubu'nun Adalet Bakanı ile görüştüðünü ve olumlu sinyaller aldıklarını, ancak Başbakan'dan talep ettikleri randevuya yanıt verilmediðini söyledi. Yine Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ve grubun içindeki bir avukatın Öcalan ile görüşmeye talip olduðunu aktaran Gürsoy, Adalet Bakanlıðı'nın yanıt vereceðini söylediðini, ancak şu ana kadar bir yanıt gelmediðini dile getirdi. Bekaroðlu da, açlık grevlerinin son bulması için oluşturulan diðer grup ve girişimlerle biraraya gelerek, bir temas grubu oluşturacaklarını, Başbakan ile görüşmeyi talep edeceklerini söyledi.
