Göçmenler konferansının sonuç bildirgesi yayınlandı
Göçmenler konferansının sonuç bildirgesi yayınlandı
Göçmenler konferansının sonuç bildirgesi yayınlandı
Almanya’nın Stuttgart kentinde önceki günü düzenlenen göçmenler konferansının sonuç bildirgesi yayınlandı. Almanya’nın izlediği ırkçı politikaları kınayan konferans, aktif siyasilerin oturumlarının iade edilmesi ve sınır dışı edilmelerin durdurulmasını talep etti.
Almanya’nın Stuttgart kentinde 14 Eylül günü “Göç nedeniyle oluşan sorunlar ve olası çözüm adımları” konulu bir konferans düzenlenmişti. Demokratik Güç Birliği Platformu’nun göçün 52. yılı nedeniyle düzenlediği konferansta özellikle siyasi mültecilerin yaşadığı sorunlar masaya yatırılmıştı. Göçmen kökenli siyasetçilerin yanı sıra Alman bilim insanları ve parlamenterlerin de katıldığı konferansın sonuç bildirgesi yayınlandı.
Almanya genelinde "terörle mücadele" yasasıyla başta Kürt kurumları olmak üzere tüm ilerici, devrimci, demokratik kurumların, bu kurumların yöneticilerine yasakların getirildiğine dikkat çeken konferans "Almanya’da yaşayan bir milyon civarında Kürt göçmen gurubunun görülmek istenmemesi, yok sayılması, bu toplumun bir parçası olan, toplumun içinde yaşayanlar bu kitle ile toplum arasına devlet tarafından duvarların, bariyerlerin örülmesidir" görüşünü savundu. Konferansın talepleri ise şöyle sıralandı:
"Aktiv siyasilerin oturumlarının iade edilmesi, sınırdışı edilme ve dosyalarının yeniden açılmasına son verilmelidir. Almanya da yaşayan göçmenler, Hıristiyanlık, Ezidilik, Alevilik ve İslam gibi farklı dinsel inançlara sahiptir; bundan dolayı Konferansımız dinler arası diyalog, hoşgörü ve eşitliği savunur. Konferansımız, önemli gördüğü ve tartışmalarında yer verdiği konulardan biri de Almanya’da Kürtlerin siyaset yapma haklarının kısıtlanmasıdır.
Alman devletinin 20 yıldır sürdürdüğü PKK yasağıyla Kürt kurumlarının ve aktivistlerinin kriminalize edilmesi, politika yapma haklarının kısıtlanması ve tutuklanmalarının asla kabul edilemez olduğunun altını çizmektedir. Konferansımız, Alman devletinin göçmenlere, onların politik örgütlerine yönelik baskıların ve yasakların kaldırılmasının, PKK yasağına son verilmesinin ve göçmenlere eşit sosyal siyasal haklar tanınmasının ortak yaşamı kolaylaştıracağına inanır ve Kürt ulusunun kendi geleceğini özgürce tanımlama ve Kürtlerin onurlu barış taleplerini güçlendireceğini kabul eder.
Göçmenlerin yaşadıkları sorunların üstesinden gelmelerinin, demokratik hak ve özgürlükleri kullanmalarının yolunun daha fazla örgütlülük ve ortak mücadeleyi büyütmekten geçtiğinin bilinciyle hareket eden Konferansımız, Türkiye’de Gezi Direnişi süreciyle birlikte gelişen ve kolektivizmin, paylaşımın, hoşgörünün, kardeşliğin doğrudan yaşandığı, aynı zamanda ortak direnişin görkeminin de görüldüğü Haziran Ayaklanmasını coşkuyla selamlar. Ayaklanmayı, yaralılarını ve tutsaklarını sahipleneceğini taahhüt eder.
Eşitlikçi, sosyal-politik katılımcı ve demokratik birlikte yaşam modelleri çerçevesinde alternatif göçmen politikaları yerli ve göçmen emekçilerin ve halkların ortak talepleridir. Konferansımız mültecilerin, sığınmacıların uluslararası hak ve özgürlüklerinin sürekli kısıtlanmasına karşı çıkar, bu halkların korunması ve geliştirilmesini, bu eksende ortak mücadelelerin yükseltilmesini savunur."