Mardin'de 1995 yılında 13 yaşında iken kaybedilen ve kemikleri bir kuyuda bulunan Seyhan Doğan için İstanbul'da taziye kuruldu. 

Dargeçit ilçesinde 1995 yılında askerler tarafından gözaltına alınıp kaybedilen ve kemikleri Bağözü köyünde bir kuyuda bulunan Seyhan Doğan ve onunla birlikte gözaltında kaybedilen M. Emin Arslan, Abdullah Olcay, Abdullah Coşkun, Süleyman Seyhan, Nedim Akyün ve Davut Altunkaynak için YAKAY-DER tarafından taziye kuruldu. 

BDP Küçükçekmece Kanarya Mahallesi Temsilciliği'nde kurulan taziyeye çok sayıda kişinin yanı sıra BDP İstanbul İl Eş Başkanı Arife Çınar, BDP İstanbul İl Örgütü yöneticisi Gülüm Bayram, YAKAY-DER Başkanı Velat Demir, DİAYDER üyeleri ve Cumartesi Anneleri de katıldı.

Taziye salonuna Seyhan Doğan ve yaşamlarını yitirene kadar oğullarını arayan anne ve baba Asiye-Ramazan Doğan'ın fotoğraflarının yanısıra, Kürt Halk Önderi Öcalan, PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan ve Mahsum Korkmaz'ın posterleri asıldı.

Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan taziyede, ilk olarak YAKAY-DER Başkanı Velat Demir konuştu.

90'lı yıllarda Kürt halkına büyük acı ve vahşetin yaşatıldığını dile getiren Demir, "Kürt halkı bu kıyımlara karşı durdu ve bunlara karşı örgütlendi. Bugün taziyeleri için bir araya geldiğimiz ailelerimiz de bu dönemlerde bu zulmün karşısında sessiz durmayıp, faşizme hedef olan ailelerimizdendir" dedi. 90'larda katledilen insanların kendi hakikatleri peşinde koşup, zulme boyun eğmediklerinden dolayı katledildiklerini belirten Demir, "Bu vahşet devlet zihniyetinin resmidir. Bize düşen hakikat arayışçılarının mücadelelerini yükseltip, onlara sahip çıkmaktır" ifadelerini kullandı.

Demir'in ardından konuşan BDP İstanbul İl Eş Başkanı Arife Çınar ise, 90'lı yıllardaki serhildanlara dikkat çekerek, "bugün Kürt halkı olarak, Ortadoğu'da bu siyasi duruma ulaşmışsak, davaları adına gözlerini hiç kırpmadan yaşamını yitiren Kürt halkının yiğit evlatları sayesindedir" diye belirtti. 

Son olarak konuşan Seyhan Doğan'ın ağabeyi Kadri Doğan ise, Kürtlerin özgürlük mücadelesinde aile olarak büyük bedeller verdiklerini kaydederek, "Kardeşim 95'te gözaltına alındı. Ama bizim için zulmün başlangıcı daha da eskidir. Yıllarca kardeşimin akıbeti peşinde koştuk. Annem babam ölümlerine kadar aradılar. En son da ölümlerinden önce vasiyet etmişlerdi, eğer kardeşimin mezarı bulunursa onunla yan yana gömülmek istediklerini söylediler. Ben de geçen hafta annem ve babamın İstanbul'da bulunan mezarlarını Mardin Dargeçit'e kardeşimin mezarının yanına taşıdım. Kardeşimin hiçbir suçu yoktu. Ama o devletin gözünde bir Kürt'tü. Bundan dolayı da bu zulme uğradık" dedi.

Konuşmaların ardından DİAYDER üyeleri dua okudu. Doğan için açılan taziye iki gün sürecek.