‘Gün Yeryüzü Sofralarında firavunluğa karşı birlik olma günüdür’
Antikapitalist Müslümanlar sözcüsü Muharrem Şaşkın, Ramazan ayında kurulacak olan Yeryüzü Sofralarında tüm kesimleri “firavunluğa karşı birlik olmaya” çağırdı.
Antikapitalist Müslümanlar sözcüsü Muharrem Şaşkın, Ramazan ayında kurulacak olan Yeryüzü Sofralarında tüm kesimleri “firavunluğa karşı birlik olmaya” çağırdı.
Antikapitalist Müslümanlar, Ramazan ayında egemenlerin, haramzadelerin, sarayların, riya, gösterişli sofralarına karşı halkların Yeryüzü Sofralarına kurmaya hazırlanıyor. 6 Haziran Pazartesi günü saat 20.30 ‘da Galatasaray Meydanı’nda kurulacak ilk Yeryüzü Sofrası öncesi ANF’ye konuşan Antikapitalist Müslümanlar sözcüsü Muharrem Şaşkın, günün firavunluğa karşı birlik olma günü olduğunu vurguladı.
Ramazan ayının tam da insanlığa dönüp, kendinle yüzleşme ayı olduğunu kaydeden Şaşkın, “Oruçla nasıl ki tüm yoksullarla eşitleniyoruz, Yeryüzü İftar Sofralarında ve Ramazan’dan sonra da toklukta eşitlenmek istiyoruz” dedi ve tüm halk kesimlerini Yeryüzü Sofrasına davet etti.
Bu yılki Ramazan ayına baskının, zulmün, adaletsizliğin, haksızlığın, ötekileştirmenin, empatisizliğin, körleşmenin ve kamplaşmanın iklimiyle girildiğini belirten Muharrem Şaşkın, “Biz bu iklime karşı sevginin, adaletin, merhametin, insanlığın kardeşliğini savunuyoruz ve Rabbimizin yeryüzündeki tüm canlıların eşit orada faydalanması için yarattığı rızıkları Yeryüzü Sofralarında paylaşmak istiyoruz” dedi. Eğer sevgi, kardeşlik, barış ve dayanışma galip çıkmazsa insanlığın içinde bulunduğu cehennem ortamının herkesi yakacağının uyarında bulunan Şaşkın, “Biz bunu hem kitabımızdan, hem de insanlığın ortak vicdanından okuyabiliyoruz” diye konuştu. Bugün ibadet olarak gördükleri ritüellerin aslında yalnızca toplumsal hayata giriş hazırlığı olduğunu anlatan Şaşkın, “Asıl hedef tüm insanlık için ortak iyinin, güzelin savunulmasıdır” dedi.
TÜM PEYGAMBERLER EZİLENLER İÇİN MÜCADELE VERMİŞTİR!
Şaşkın devamla şunları söyledi: “Tüm kutsal kitaplarda anlatılan devrimci peygamberler, ezilenlerin kurtuluş mücadelesini vermiş ve savunmuşlardır. Peygamberlerin tamamı içinde yaşadıkları dönemin iktidarlarının karşıtıdırlar. Hz İbrahim Nemrut’ta karşı, Hz Musa Firavun’a karşı, Hz. İsa Roma İmparatorluğuna karşı, Hz Muhammed Mekke’li tefeci bezirganlara karşı mücadele vermiştir. Özel mülkiyete karşı ortak mülkiyeti, çağın diktatörlerine karşı da ortak yönetimi savunmuşlardır. Egemenler tüm devrimlerde olduğu gibi, insanların zaaflarından yararlanarak hileyle, yalanla, baskı ve sömürüyle köleleştirerek devrimi karşı-devrime dönüştürmüşlerdir. Maalesef son din olan İslam’da aynı akıbete uğramıştır. Kadınları, yoksuları, köleleri özgürleştiren İslam, HZ Muhammed ‘in ölümünden kısa bir süre sonra önce Muaviye, Yezit ile sonra Emevi ve Abbasilerle saltanata dönüştürülmüştür. Bu Emevi ve Abbasi sultanları dinin içini boşatarak, uydurma hadis ve fıkıhlarla kendi iktidarlarına basamak yapmışlardır. Oysa Kuran 1400 yıl önce çölde yaşayan Arapların dil ve zihin dünyasına hitap etmektedir. Dili tarihsel, mesajı ise evrenseldir. İslam barış demektir, Müslüman barışı savunan demektir, imam güven demektir, imam etmek ise güvenilir insan olmak demektir. Esas hedefinden çıkan din karşıtına dönüşüp, sarayın, sultanların, firavunların hizmetine sokulmuştur. Tabii ki tarih boyunca Ebuzer’ler, Hz Hüseyin‘ler, Karmatiler, Zençler , Şeyh Bedrettin’ler gibi bir çok Müslüman devrimci yaşamları pahasına bu gidişata başkaldırmıştır.”
AKP ‘NİN TEK DERDİ İKTİDARDA KALMAK!
Bu saltanat anlayışının günümüzde Ortadoğu coğrafyasının her yerine yayıldığına işaret eden Şaşkın, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Yemen ve benzeri gibi ülkelerde bu zihniyetin krallık ve diktatörlük şeklinde hüküm sürdüğünü belirti. Şaşkın, Türkiye ‘ye gelince neoliberal 24 Ocak kararlarının uygulanması için ABD işbirliğiyle yapılan 12 Eylül 1980 faşist darbesinin harmanladığı Türk-İslam sentezinin bugün ki AKP iktidarının yolunu açtığını vurguladı. AKP iktidarının ülkede oluşturduğu din algısının halkın değil sarayların, saltanatın ve egemenlerin din anlayışı olduğunu vurgulayan Şaşkın, bu tuzaktan toplumun geç olmadan kurtulması gerektiğini altını çizdi.
İktidara gelirken, Müslümanların ve ezilenler tüm halk kesimlerini sözde temsilciliğine soyunan AKP’nin çok geçmeden bilinçaltındaki yağmacılığın, açgözlülüğü, haramzadeliği 14 senelik iktidarı sürecinde apaçık ortaya çıktığını söyledi.
Şaşkın, Gezi süreciyle, 17-25 Aralık ve 7 Haziran seçim yenilgisiyle suçları iyice açığa çıkan AKP’nin maskesi düştüğünü ve tek adam yönetimi uğruna kendine muhalif olan tüm kesimlere savaş açtığını belirtti. Artık devletin tüm kurum ve kuruşlarının tek adamın hizmetine girdiğine işaret eden Şaşkın, “Tek adam kendi iktidarını kaybetmeme uğruna yapamayacağı çılgınlık yoktur. Bu tarihte yüzlerce örneğiyle sabittir ” dedi.
‘TÜM İNSANLIĞIN ORTAK DÜŞÜNÜ KURUYORUZ’
Günün firavunluğa karşı birlik olma günü olduğunu vurgulayan Şaşkın, “ Biz Antikapitalist Müslümanlar olarak dili, dini ne olursa olsun, tüm insanlığın ortak düşünü kuruyoruz. Bu düş sınıfsız ve sınırsız barış toplumudur” diye konuştuk. Ramazan ayının tam da insanlığa dönüp kendinle yüzleşme ayı olduğunu kaydeden Şaşkın, “ Oruçla nasıl ki tüm yoksullarla açlıkta eşitleniyoruz, Yeryüzü İftar Sofralarında ve Ramazan’dan sonra da toklukta eşitlenmek istiyoruz” diyerek tüm halkı Pazartesi günü Galatasaray Meydanı’nda kurulacak Yeryüzü Sofrasına davet etti.