Hakikatleri Araştırma Komisyonu, Türk ve Kürtler arasında adil ve onurlu bir barışın tesisi için temel koşullardan biri olarak talep ediliyor. Bu öneri, 30 yıllık bir savaşa rağmen sürekli barışçıl çözüm koşullarını zorlayan Kürt hareketinden geldi.
Mart 2013'te Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın inisiyatifiyle başlayan demokratik çözüm süreci, Öcalan'ın Şubat ayında devlet heyetiyle yaptığı ortak açıklama ile yeni bir aşamaya geçti.
Ortak açıklamada Öcalan, Kürtlerin toplumsal, kültürel ve kimliksel taleplerinin güvenceye alındığı yeni bir anayasa ve özerkliği içeren on maddelik bir yol haritası sundu.
Öcalan en son 21 Mart 2015'te Amed Newrozu’nda okunan tarihi mesajında, ilkelerde mutabakat sağlanması halinde PKK'den kongresini toplamasını istedi. Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu'nun gerekliliğine vurgu yapan Öcalan, "Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyetinden teşkil edilen bir Hakikat ve Yüzleşme komisyonundan geçerek bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız" dedi.
Hakikat ve Uzlaşı Komisyonu dünyanın farklı yerlerindeki çatışmaların ardından adil bir barış için hayata geçirildi. Bunun en çarpıcı örneği Güney Afrika'da yaşandı.
Hakikat ve Uzlaşı Komisyonu, siyasi bunalımlar, diktatörlük veya siyasi baskı dönemlerinden sonra uygulamaya konulan bir yargılama kurulu veya yargılama yetkisi olmayan komisyon olarak tanımlanıyor. Bir ulusal uzlaşı ruhu ile hareket ediyor.
Somut olarak, mağdurlar kendi onurlarını geri kazanmak için bir forum önünde ifade veriyor. İhlallerin failleri ise ağır suçlarını itiraf etmeye, mağdurlar ya da ilgili aileler önünde pişman olmaya çağrılıyor.
Bugüne kadar 25'i aşkın ülkede bu tür komisyonlar kuruldu. Bunların başında Güney Afrika geliyor. Ama aynı zamanda Latin Amerika ve Güney Amerika'nın birçok ülkesi ile yakın zamanda Doğu Timor ve Tunus'ta kuruldu.
Güney Afrika'da 1995'de Mandela öncülüğünde Hakikat ve Uzlaşı Komisyonu kuruldu. 1948'de başlayan apartheid siyaseti sonucu 1960'ta işlenen Sharpeville katliamından itibaren işlenen tüm insan hakları ihlallerini tespit etmekle görevlendirildi. Bu komisyonun konusu, Güney Afrika hükümeti adına işlenen siyasi suçlar ve ihlallerin yanı sıra, ulusal kurtuluş hareketleri adına işlenen ihlaller ve suçları ortaya çıkarmaktı.
Fildişi Sahilleri'nde 2010-2011 krizi ardından, Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara, rakibi Laurent Gbagbo'nun 11 Nisan 2011'de tutuklandığı günü "hakikat ve uzlaşı komisyonu"nun kurulduğunu açıkladı. 11 kişilik komisyon seçimler öncesi yaşanan şiddet olaylarını aydınlatmakla görevlendirildi. Aradan üç yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen bu komisyon çalışmasına ilişkin hiçbir sonuç vermedi.
Peru'da 1980 ile 2000 arasındaki silahlı çatışmaya ilişkin rapor hazırlaması için Hakikat ve Uzlaşı Komisyonu kuruldu. 2001'de kurulan komisyon 16 bin 985 tanıklık topladı, 21 halk duruşması gerçekleştirdi. Bu duruşmaları 9 bin 500 kişi izledi. Nihai rapor Ağustos 2003'te Cumhurbaşkanı'nın önünde açıklandı.
Togo'da 1958'de 2005 yılına kadar farklı biçimlerde ve yoğunlukta şiddet olayları yaşandı. Cumhurbaşkanı Gnassingbé Eyadema'nın ölümü ve 2005'teki seçimler sırasında şiddet olayları üst düzeye çıktı. Bu durum karşısında Togo'nun sosyopolitik aktörleri 2006'da, Hakikat, Adalet ve Uzlaşı Komisyonu öngören bir siyasi anlaşmaya imza attı. Şubat 2009'da Cumhurbaşkanı kararnamesi ile komisyon kuruldu.
Yakın zamanda Tunus'ta Hakikat ve Onur Kurumu kuruldu. 24 Aralık 2013'te yasal bir organ olarak kurulan bu kurum, insan hakları ihlallerinin tespiti ve mağdurların tazmini ile görevlendirildi. Bu kurum ayrıca 1955'ten Aralık 2013'e kadarki dosyaları da gözden geçirmekle yükümlü kılındı. Tunus Hakikat ve Onur Kurumu, Mart 2015 itibariyle 8 bini aşkın dosyayı kayda geçirdi.