Taksim ‘de 2013 yılında polis saldırısına sahne olan 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlilerinde keyfi bir biçimde gözaltına alınıp yargılanan üçü fotoğrafçı toplam 7 kişi, haklarında hiçbir delil ve şikayet olmamasına rağmen 1.5 yıldır yargılandıkları davada hakimin tavrı nedeniyle bir ilerleme kaydedilemiyor.

23. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek 10. duruşma öncesi ANF’ye konuşan avukat Tolga Çakır,  Hakim Elmas Güner’in, sınırdışı edilen yabancı uyruklu fotoğrafçının ifadesinin alınmamasını gerekçe göstererek beraat etmesi gereken 6 kişiyi aylardır oyaladığını aktardı. Çakır, hakimin tam anlamıyla  “mahkeme kapılarında süründürmek ” deyimini uygulamaya koyduğunu vurguladı.  

Taksim’de 2013 1 Eylül Barış Günü gösterileri sırasında polisin saldırısına uğrayıp,  keyfi bir biçimde gözaltına alınan üçü fotoğrafçı 7 kişi, bu kez de hakimin  keyfi tutumu nedeniyle beraat edilmiyor. Polislerin dahi şikayetçi  olmadığı davanın  hakim tarafından tam bir eziyete dönüştürüldüğüne dikkat çeken Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Avukat Tolga Çakır,  1.5 yıldır bir hiç yerine  mahkeme koridorlarında çile çekildiğini  ifade etti

DAVA ÇÖKTÜ AMA DEVAM EDİYOR

Avukat Tolga Çakır, görevlerini yaptıkları için üç fotoğrafçının yargılandığı ve Michael Puchala isimli Polonyalı bir fotoğrafçının sınırdışı edildiği davada, hakim nedeniyle tam bir komedi yaşandığını vurguladı. Dosyada mağdur olarak yer alan  Beyoğlu Güvenlik Amiri  E.İ.,  sanıkların polise şişe atıp atmadığı yönünde tespitte bulunamayacağını,  şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini beyan ettiği andan itibaren davanın  çöktüğünü, ancak bilinçli bir şekilde uzatıldığına işaret eden  Çakır,  “ Toplam 6 müvekkilim bu davada yargılanıyor. Olaylar esnasında kafalarında baret ve yüzlerinde toz maskesi bulunması, “Kanuna aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak” ‘tan suçlanmaları için yeterli sayıldı ” dedi.

Suçlamaların tümünün boşa çıktığını, ancak sınır dışı edilen fotoğrafçının ifadesi alınmadığı gerekçesiyle müvekkillerinin mağdur edildiğini vurgulayan Çakır, “ Dosyaları ayılmasını ya da söz konusu fotoğrafçının yurtdışında ifadesine başvurulması yönündeki taleplerimi zapta dahil geçirmeyen hakim, birinci celsede bitmesi gereken davayı 1.5 yıldır sürdürüyor. Halkın deyimiyle bizi mahkeme kapılarında süründürüyor ” dedi.