Halay çekmek de KCK talimatı!
Halay çekmek de KCK talimatı!
Skandal kararlarında sınır tanımayan Türkiye yargı sistemi, öðrencileri tutuklama gerekçesi olarak, anadilde ve parasız eðitim pankartı açmaya, basın açıklamalarına katılmaya şimdi de halay çekmeyi ekledi.
30 Ekim 2012 tarihinde PKK ve PAJK tutsaklarının cezaevlerinde yaptıðı süresiz dönüşümsüz açlık grevine destek vermek için Taksimde katıldıðı protesto eyleminde gözaltına alınan Genç-Sen üyesi Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öðrencisi Sinem Şahinin tutuklanmasına neden olarak gösterilen gerekçe, bu kadar da olmaz dedirtti. Eziyetli bir gözaltı sürecinden sonra, 2 Kasım 2012de Çaðlayan Adliyesine çıkarılan Şahine savcılık sorgusu sırasında, okul bahçesinde arkadaşlarıyla halay çekerken polisin çektiði fotoðraflar gösterildi ve söz konusu halayın KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılanın talimatıyla çekildiði iddia edilerek tutuklandı.
SABIKALI KARAKOLDA DARP VE KÜFÜR
1 aydır Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan 21 yaşındaki Sinem Şahin yaşadıklarını şöyle anlattı: Taksimde protesto sırasında astım hastası olmamdan ötürü çevik kuvvetin gazlı müdahalesi sonucunda yere yıðıldım. Nefes alamıyordum. O haldeyken polisler etrafımı sardı ve ellerimi arkadan kelepçeleyerek öylece gazın içinde, yerde beklettiler. Daha da fenalaşmama raðmen hastane yerine beni Beyoðlu karakoluna götürdüler. Orada bir polis memuru, Tokadı ye de bak nasıl kendine geliyorsun diyerek yüzüme tokadı indirirken, bir diðeri saçımdan çekip beni yere yatırdı. Gelen giden polisler bana tekme atıp, cinsime yönelik çok aðır küfürler ediyorlardı. Uzun bir süre böylece yerde bırakıldım. Sonra bu kez bir kadın polis geldi ve beni yerden kaldırarak ellerimi banka kelepçeledi, üzerimi zorla aradı. Bu eziyet tam 8 saat sürdü. Geceyarısı Beyoðlu karakolundan Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Terörle Mücadele Şubesine götürüldüm. Burada da susma hakkımı kullandım. 2 gün hücrede tutulduktan sonra durumum iyice kötüleşince ancak hastaneye kaldırıldım. Doktor muayenesinde astımımdan ötürü ciðerlerim ve kalbimde sorun çıktı. 5 saat oksijene baðlı tutuldum.
PES ARTIK!
2 Kasım tarihinde Çaðlayan Adliyesine götürülerek, savcılıða çıkarıldım. Sorgu esnasında savcı bana okulun bahçesinde halay çekerken çekilmiş fotoðrafları göstererek, bu halayın Murat Karayılanın talimatı doðrultusunda çekildiðini öne sürünce pes artık dedim. Şaşkına döndüm. Bu iddianın ne kadar gülünç olduðunu beyan etsem de tutuklanma talebiyle çıkarıldıðım sorgu hakimliðince BDPnin gençlik örgütlenmesi olan DYG kapsamında tutuklandım.
BU ZÝHNÝYETE AÝHM KAPISI
Tutuklanma sürecine denk geldiði için sınavlarına giremediðine de dikkat çeken Şahin, bu sınavların telafisi olmadıðını, eðitim hakkının gülünç iddialarla resmen baltalandıðını vurguladı. Avukatının okulla ilgili işlemlerini başlattıðını da belirten Sinem Şahin, Eðer bu hukuksuzluk keyfi bir şekilde sürdürülürse, ileride AÝHMe başvuracaðım dedi.
30 Ekim 2012 tarihinde PKK ve PAJK tutsaklarının cezaevlerinde yaptıðı süresiz dönüşümsüz açlık grevine destek vermek için Taksimde katıldıðı protesto eyleminde gözaltına alınan Genç-Sen üyesi Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öðrencisi Sinem Şahinin tutuklanmasına neden olarak gösterilen gerekçe, bu kadar da olmaz dedirtti. Eziyetli bir gözaltı sürecinden sonra, 2 Kasım 2012de Çaðlayan Adliyesine çıkarılan Şahine savcılık sorgusu sırasında, okul bahçesinde arkadaşlarıyla halay çekerken polisin çektiði fotoðraflar gösterildi ve söz konusu halayın KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılanın talimatıyla çekildiði iddia edilerek tutuklandı.
SABIKALI KARAKOLDA DARP VE KÜFÜR
1 aydır Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan 21 yaşındaki Sinem Şahin yaşadıklarını şöyle anlattı: Taksimde protesto sırasında astım hastası olmamdan ötürü çevik kuvvetin gazlı müdahalesi sonucunda yere yıðıldım. Nefes alamıyordum. O haldeyken polisler etrafımı sardı ve ellerimi arkadan kelepçeleyerek öylece gazın içinde, yerde beklettiler. Daha da fenalaşmama raðmen hastane yerine beni Beyoðlu karakoluna götürdüler. Orada bir polis memuru, Tokadı ye de bak nasıl kendine geliyorsun diyerek yüzüme tokadı indirirken, bir diðeri saçımdan çekip beni yere yatırdı. Gelen giden polisler bana tekme atıp, cinsime yönelik çok aðır küfürler ediyorlardı. Uzun bir süre böylece yerde bırakıldım. Sonra bu kez bir kadın polis geldi ve beni yerden kaldırarak ellerimi banka kelepçeledi, üzerimi zorla aradı. Bu eziyet tam 8 saat sürdü. Geceyarısı Beyoðlu karakolundan Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Terörle Mücadele Şubesine götürüldüm. Burada da susma hakkımı kullandım. 2 gün hücrede tutulduktan sonra durumum iyice kötüleşince ancak hastaneye kaldırıldım. Doktor muayenesinde astımımdan ötürü ciðerlerim ve kalbimde sorun çıktı. 5 saat oksijene baðlı tutuldum.
PES ARTIK!
2 Kasım tarihinde Çaðlayan Adliyesine götürülerek, savcılıða çıkarıldım. Sorgu esnasında savcı bana okulun bahçesinde halay çekerken çekilmiş fotoðrafları göstererek, bu halayın Murat Karayılanın talimatı doðrultusunda çekildiðini öne sürünce pes artık dedim. Şaşkına döndüm. Bu iddianın ne kadar gülünç olduðunu beyan etsem de tutuklanma talebiyle çıkarıldıðım sorgu hakimliðince BDPnin gençlik örgütlenmesi olan DYG kapsamında tutuklandım.
BU ZÝHNÝYETE AÝHM KAPISI
Tutuklanma sürecine denk geldiði için sınavlarına giremediðine de dikkat çeken Şahin, bu sınavların telafisi olmadıðını, eðitim hakkının gülünç iddialarla resmen baltalandıðını vurguladı. Avukatının okulla ilgili işlemlerini başlattıðını da belirten Sinem Şahin, Eðer bu hukuksuzluk keyfi bir şekilde sürdürülürse, ileride AÝHMe başvuracaðım dedi.
