Halk İnisiyatifi'nden direnişi büyütme çağrısı

Kürdistan Halk İnisiyatifi, "Halkımız bugünden itibaren her türlü eylemi geliştirme inisiyatifini tereddütsüz kullanmalı ve Kuzey Kürdistan'ı AKP için cehenneme çevirmelidir" dedi.

Kürdistan Halk İnisiyatifi, "Tecride, Faşizme, İşgale Son; Özgürlüğü Sağlama Zamanı” hamlesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "12 Eylül askeri cuntasının ilan edildiği tarihi bir günde, Hareketimizin ilan ettiği tarihi 'Tecride, Faşizme, İşgale Son, Özgürlüğü Sağlama Zamanı' hamlesi, sadece Kürtlerin ve birlikte yaşadığı diğer halkların değil, adeta insanlığın başına bela olan AKP-MHP faşist rejimini yıkmayı, bu rejimin İttihat ve Terakki zihniyeti ile şekillenmiş Türk-İslam işgalciliğini sonlandırmayı ve halk demokrasisinin gerçekleşmesinin çağdaş öncüsü olan Önder Apo’nun özgürlüğünü sağlamayı hedeflemektedir. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü, aynı zamanda Kürt halkının da varlık ve özgürlük savaşının zaferi anlamına gelecektir" denildi.

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Önder Apo’yu uluslararası bir komplo ile fiziki imhaya maruz kılarak başta Kürtlerin ve özgürlük arayışında olan diğer dünya halklarının umudunu yok etmek isteyen gerici güçler, Güneşimizi Karartamazsınız şiarı ile başlayan toplumsal eylemlilikler ile geri adım atmak zorunda kalmıştır. Komploya karşı başta zindanlarda başlayan fedai eylemleri ve gerilla direnişi ile bütün Kürdistan’da, Avrupa ve dünyanın diğer yerlerindeki Kürtler ayaklanarak Önder Apo etrafında ateşten çember oluşturmuş, gerici güçlerin hedeflerine ulaşmalarını engellemiştir.

Düşman yönelimleri ne kadar büyük ve çeşitlilikte olursa olsun, ona karşı direnişin de o düzeyde görkemli olması Önder Apo’nun PKK ve onurlu halkımıza kazandırdığı en temel özelliklerden biri olmuştur. Dolayısıyla komplonun büyüklüğü ve tarzı, onu yenmenin ve başarmanın büyüklüğünü ve tarzını da belirlemiştir. Bu nedenle her bir yurtseverin öncelikle düşman gerçekliğini görmesi ve ona karşı büyük mücadele yürütmesi, özgür yaşam bilincine ulaşması ile sağlanabilir.

Varlığımıza ve özgürce yaşamamıza karşı geliştirilen inkâr ve imhaya teslimiyet ve ihanete karşı varlığımızı ve özgürlüğümüzü korumak dışında başka bir yol ve yöntem bulunmamaktadır. Dolayısıyla kendimizi ve halkımızı örgütleyerek soykırımcı, sömürgeci faşizme karşı varlığımızı koruyup özgürlüğümüzü sağlama en toplumsal hakkımızdır.

'SİSTEME ÖLÜMCÜL DARBEYİ ATABİLİRİZ'

Önder Apo’ya İmralı zindanında adeta gardiyanlık görevi yapan, dünya kapitalist modernite sisteminin Ortadoğu’daki temsilcisi faşist, sömürgeci, soykırımcı Türk devletidir. Bu devlet, Kürt halkının ve onun öncü gücünün yaklaşık 45 yıllık mücadelesiyle oldukça zayıflamış, yıkımın eşiğine getirilmiştir. Bu nedenle Türk devleti, dünya kapitalist modernite sisteminin en stratejik olduğu kadar, aynı zamanda en zayıf halkasıdır. Bu zayıf halkayı insanlık tarihinden söküp atmak, modernist sisteme de ölümcül darbeyi vurmakla eş anlamlıdır.

12 Eylül faşist cuntasının zihniyet ve pratiğinin günümüzdeki temsilcisi AKP-MHP faşist iktidarıdır. AKP-MHP faşist iktidarı işgalcidir, işkencecidir, tecavüzcüdür. Ötekileştirici dili ve zihniyeti ile Kenan Evren rejimine taş çıkarırcasına toplumun üzerinde bir kambur gibi durmaktadır. Türkiye ve Kürdistan’da kendisine biat etmeyen yüzbinlerce insanın zindanlara doldurulmasına, ülkenin her köşesinde ırkçı saldırıların gelişmesi, kadınlara ve çocuklara yönelik taciz ve tecavüzlerin yaygınlaşmasına, Kürdistan'da ormanların yakılmasına, tarihi mekânların kar amaçlı projeler uğruna yok edilmesine yol açan, teşvik eden AKP-MHP faşist iktidarının politikalarıdır. 12 Eylül faşist iktidarına karşı nasıl ki direniş ve diriliş demokratik devrimci mücadele ile karşı konulmuşsa, günümüzde bu zihniyetin politik temsilcileri olan Erdoğan ve Bahçeli faşist iktidarı da ancak güçlü bir devrimci demokratik anti-faşist mücadele ile yenilebilir.

Kürdistan halkının kendi ayakları üzerinde durabilen, işgalciliğe, sömürüye başkaldıran, direnen bir halk gerçekliğine kavuşturanın Önder Apo öncülüğündeki Özgürlük Hareketi olduğu iyi bilinmektedir.

'DİRENEREK KAZANACAĞIMIZ ÖZGÜR GELECEKTİR'

Halk olarak direnerek savaşarak kazanacağımız bugünümüz ve özgür geleceğimizdir. Başta dört parça da ve yurt dışında yurtsever Kürt halkı olmak üzere tüm demokratik çevreler, Gün irademize onurumuza sahip çıkma günüdür diyerek eyleme geçmelidir özgür ve onurlu hiçbir Kürt bugünden itibaren oturmamalıdır. Özgür birey örgütlenen ve eyleme geçen bireydir.

Direnmek için o kadar nedenimiz varken hangi gerekçe bizi direnmekten alıkoyabilir!

Böylesi bir süreçte, Kürtlerin ulusal birlik çabaları oldukça önemli ve zaruridir. Ancak bu birlik çabaları sadece siyasal düzlemde kalmamalı, her bir yurtseverin, onurlu her bir Kürdün de aynı paralelde toplumsal birliğini gerçekleştirmesi çok önemlidir. Bu nedenle küslük, dargınlık, yorgunluk, kendini geriye çekme gibi yaklaşımlar sadece faşizme hizmet etmektedir. Her bir Kürdün Özgürlük Mücadelesinin başlatmış olduğu tarihi hamleye zihinsel ve bedensel olarak katılması, toplumsal olduğu kadar bireysel anlamda da özgür yaşam mücadelesine güç katacak ve faşizmi kendi çöplüğüne gönderecektir.

'BUGÜNDEN İTİBAREN HER TÜRLÜ EYLEMİ GELİŞTİRMELİYİZ'

Kuzey Kürdistan ve Türkiye'nin tüm metropollerinde halkımız bugünden itibaren her türlü eylemi geliştirme inisiyatifini tereddütsüz kullanmalı ve Kuzey Kürdistan'ı AKP için cehenneme çevirmelidir.

Başta kadınlar ve gençler olmak üzere Kürt halkının yaşadığı her yerde özgürlüğüne ve onuruna bağlı olan kahraman halkımızı direnişi yükseltemeye çağırıyoruz.”