Hamburg’da Maraş, cezaevi ve Roboski katliamı anması
Almanya’nın Hamburg kentinde Aralık ayı katliamlarında yaşamını yitirenler anıldı. Maraş, Roboski ve 19 Aralık cezaevi katliamlarının konu edinildiği bir panel düzenlendi.
Almanya’nın Hamburg kentinde Aralık ayı katliamlarında yaşamını yitirenler anıldı. Maraş, Roboski ve 19 Aralık cezaevi katliamlarının konu edinildiği bir panel düzenlendi.
Almanya’nın Hamburg kentinde Aralık ayı katliamlarında yaşamını yitirenler anıldı. Maraş, Roboski ve 19 Aralık cezaevi katliamlarının konu edinildiği bir panel düzenlendi.
Maraş, Roboski ve 19 Aralık katliamları konulu panelin açılış konuşmasını Demokratik Güç Birliği adına KNK üyesi Hasan Özyurt ve Abidin Erbaş konuşma yaptı.
Konuşmalarda faşist Türk devletinin işlediği katliamların hesabının sorulması gerektiği belirtildi. Açılış konuşmaları ardından katliamların konu edinildiği sinevizyon gösterimi yapılarak, panele geçildi.
Panelin moderatörlüğünü yapan Kürt siyasetçi Sevahir Bayındır, “Devlet katlediyor ve katletmeye devam ediyor. Devletin yaptığı katliamları ne saymaya zamanımız yetiyor ne de yüreğimiz dayanıyor. Katliamı işlemek için plan ve projesini tamamlayan devlet bir bahanesini bulup bunu meşrulaştırma sürecini devreye sokarak katliamını yapıyor. Bugün de hendekleri bahane ederek katliam yapıyor” diye konuştu.
Ardından da Şırnak’taki gelişmelerden dolayı panele katılamayan Ferhat Encü’nün mesajı okundu. Encü, “Unutursak kalbimiz kurusun dediğimiz tablo, katır sırtındaki ölülerimizin yaşadığı tabloydu. Yan yana dizilmiş 34 beden, 34 battaniye ye sarılarak katır sırtında taşınan, kardeş, eş, baba oğul, amca, dayı. Katır sırtında taşınan bir halkın bin yıllık trajedisi. 4 yıl oldu unutursak kalbimiz kurusun dedik amma onların da unutulmak gibi bir kaygıları yoktu zaten. Bu dört yıl içinde onlarca Roboski’yi yaşattılar bize. Unutturmadılar bize. Unutmadık, unutmayacağız” dedi.
Encü’nün mesajının okunması ardından araştırmacı yazar Aziz Tunç sunumunu yaptı. Devletin tutumunu ve tarih boyunca yaptığı katliamları anlatan Tunç, katliamların yapılma şekli üzerinde de durdu.
Katliamların mekanizmaları ve işleyiş metotları hakkında bilgi veren Tunç, “Devlet Ermenilerden başlayarak daha sonra Alevileri ve Kürtleri hep asimile etmeye çalıştı, asimile edemediğini de katletme çabası içine girdi. Maraş katliamı da Alevileri ve Kürtleri tasfiye etme girişimidir.
Maraş katliamını yargılama diye bir şey yoktur. Katliamcıları temize çıkarma ve direnenleri katliamcı olarak yargılama girişimidir. Katliamcılar yargılanmazken, direnenler katliamcı olarak onlarca yıl ceza aldılar” dedi.
Panelin ikinci konuşması ise 19 Aralık Cezaevi katliamı tanığı Zeki Demirci idi. Demirci, dünya cezaevleri tarihi, şekilleri, açlık grevlerinin tarihi ve anlamı hakkında bilgi verdi.
19 Aralık zindan katliamına dikkat çakan Demirci, “Biz 19 Aralık zindan katliamında 29 arkadaşımızı kaybettik. Burada şunu gördük: Dışarıda direniş ne kadar zayıflarsa, içerdekilere devletin yönelimi o kadar daha kolaylaşır. Adli Tıp tarafından bu gün belgelenmiş 851 hasta tutuklu var ve devlet bu konuda bir adım atmıyor. Bütün devlet yönelimlerine karşı birlikte güçlü bir direniş içinde olmamız gerekir” dedi.
Panelin son konuşmacısı Fidan Yıldırım da şunları belirtti: “Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sayısı çok olan, katliamları var. Ben katliamlara toplu bakmak istiyorum. Maraşlı Alevi, Kürdüm. Maraş’ta okudum. Katliamın gelişini adım adım izledim. Maraş’ın kurtuluşu kutlamalarında, bir Alevi Kürt çocuk olarak hep korku ve endişe içinde oldum. Çünkü her 12 Şubat öcesin de aleviler içerisinde bu sefer 12 Şubat’ta Aleviler kesilip biçilecek diye bir söylenti yayılırdı. Bununla Maraş’taki mezhep ve etnik çelişkileri hep canlı tutuluyordu. Daha önce Kürdistan’ın başka yerlerinde katliam denemeleri yapılmış ve başarılamamıştı. Egemen güçler tarafından Maraş’ta bu başarılı oldu, çünkü Maraş’ta, 12 Şubat öncesi halklar arasına sokulan nefret duygusu zemini daha uygun hale getiriyordu. Maraş’taki Kürt Özgürlük Hareketine olan desteğini de hedef alan egemen güçler katliamı gerçekleştirdiler.”