Haran: Tutsakların talepleri yerine getirilmeli

Cezaevinde hak ihlallerine bağlı olarak yaşanan ölümlere dikkat çeken MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Elif Haran, cezaevlerinde yüzlerce tutsak tarafından başlatılan açlık grevine ilişkin yetkililere “Talepler görülmeli ve yerine getirilmeli” çağrısında bulundu.

Koronavirüs (Covid-19) salgınına dair ilk vakaların Türkiye’de görülmeye başlandığı günden bu yana, meslek örgütleri ve uzmanlarca yapılan uyarıların kulak arkası edilip, gerekli önlemlerin alınmaması vaka ve ölüm sayısının giderek artmasına neden oldu.

Kış aylarına girilmesiyle büyüyen salgın tehdidi karşısında en riskli alanlar arasında cezaevleri ve hasta tutsaklar yer alıyor.

Salgınla birlikte sağlığa erişim imkanları daha da kısıtlanan hasta tutsakların durumu, cezaevlerinden peş peşe gelen ölüm haberleri kaygıları arttırıyor.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD- FED), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği ve tutsak yakınlarının (CİSST) yaptığı açıklamalarda var olan tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

Cezaevlerindeki hak ihlallerine tepki gösteren siyasi tutsaklar ise İmralı’da tutulan ve kronik hastalığı olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki koronavirüs tehdidi ve ağırlaştırılmış tecrit koşullarını protesto etmek için 27 Kasım’dan itibaren süresiz dönüşümlü açlık grevine başladı.

MED TUHAD- FED Eşbaşkanı Elif Haran pandemi ile artan cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutsaklara dönük tecrit koşullarını değerlendirdi.

‘YETKİLİLER ŞEFFAFLIKTAN UZAK’

Cezaevlerindeki hasta tutuklarına durumunun yıllardır kamuoyunun gündeminde olduğunu belirten Haran, salgınla birlikte bu kaygıların daha da arttığını ifade etti.

Cezaevleri gibi kalabalık olan ortamların özellikle salgın koşullarında yaşlı ve kronik hastalığı olan tutuklular için ciddi risk taşıdığını vurgulayan Haran, Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün şeffaflıktan uzak tutumu nedeniyle cezaevlerinde kaç hasta tutuklu bulunduğunu tam olarak bilemediklerini kaydetti.

‘CEZAEVİDE YAŞANANLAR TECRİDE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA’

Pandemi tedbirlerinin cezaevlerinde gevşetildiğini belirten Haran, gardiyanların tutuklularla olan temaslarına dair önlemlerin artık alınmadığına dikkat çekerek, bu durumun tutukluların sağlığını tehlikeye attığını ve ölümlerin yaşanmasına neden olunduğunu ifade etti. Federasyon olarak cezaevlerindeki tehlikelere dikkat çekmek üzere hazırladıkları raporlara ve çağrılara kayıtsız kalan yetkililerin kamuoyunun tepkisine rağmen bu kayıtsızlığını sürdürmekten geri durmadığını belirten Haran, cezaevlerinde yaşanan sorunlara ilişkin şunları aktardı:

“Kapasite fazlası küçük ve dar alanlarda onlarca kişinin kaldığı odalara gardiyan tarafından aramaları yapıldı, yapılıyor. Hasta ve ağır hasta tutukluların sağlığa erişim hakkının sağlanmadığı da biliniyor. Hastaneye götürülseler dahi tedavi edilmeden cezaevlerine gönderiliyor ve burada 15 gün boyunca tek kişilik hücrelerde bekletilmek zorunda bırakılıyorlar. Durumları çok vahim. Sağlıkları gün geçtikçe daha da kötüleşiyor. Örneğin Diyarbakır cezaevinde tutulan Semire Direkçi aylardır bağırsakları dışarıda bir şekilde yaşıyor. Semire’nin tedavisi pandemi gerekçesiyle yapılmıyor. Semire gibi bir çok hasta tutuklu var. Cezaevinde yaşananlar tecride dönüşmüş durumda.”

‘TALEPLER GÖRÜLMELİ VE YERİNE GETİRİLMELİ’

Cezaevlerinde siyasi tutukluların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen derinleştirilmiş tecrit koşullarını protesto etmek için başlattığı açlık grevini hatırlatan Haran, hükümeti göreve çağırdı: “Cezaevlerinden tabutlar çıkıyor. Tutukluların talepleri görülmeli ve yerine getirilmeli.”