Hasta tutsaklara rapor eziyeti

Hasta tutsaklara rapor eziyeti

Çeşitli cezaevlerinden 18 hasta tutsak, Adli Tıp Kurumu raporu için Metris Cezaevi'ne getirildi. Ancak Metris’teki hasta tutsakların dar koğuşlara yerleştirildiği ve rapor için yapılan bürokratik işlemler nedeniyle hastane randevularına gidemedikleri bildirildi.

Çeşitli cezaevlerinden 18 hasta tutsak, kendilerine hiçbir açıklama yapılmadan, sadece "Sağlıkla ilgili" denilerek, Metris Cezaevi'ne getirildi.

Mehmet Emin Akdağ, Hakan Gölünç, Hasan Kaçar, Ümit Aydın, Taylan Çintay, Hasan Alkış, Suphi İsmail, Filit Tiltay, İsmail Elmas, Salih Tuğrul, Avni Uçar, Ali Ekber Oruç, Hüseyin Dinç, Hüseyin Yıldız, Engin Aktaş, Sebgetullah Güler, Fikret Güzel Aydın ve Kamil Turanlıoğlu, Metris Cezaevi'ne geldiklerinde Adli Tıp Kurumu'ndan rapor almak için İstanbul'a getirildiklerini öğrendi.

18 tutsağın tamamı, müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü. Büyük bir kısmı 15-20 yıldır cezaevinde.

Beyninde tümör bulunan Hasan Gülünç, 12 kez beyin ameliyatı olmuş durumda. Sağ gözü görmüyor, sol gözünü de kaybetme riski var. İltihaplı eklem romatizması olan Gülünç'te aynı zamanda kemik erimesi hastalığı da bulunuyor.

Engin Aktaş'ın ise iki kolu yok. Ali Ekber Oruç ise felçli.

30 METREKAREYE 6 HASTA TUTUKLU

Her koğuşa 6 hasta tutsak olmak üzere 3 ayrı koğuşu konuldu. Koğuşlar, 5x6 metre kare. Havalandırması ise 6x7 metrekare.

BÜROKRASİ TEDAVİLERİ ENGELLEDİ

Yeniden rapor almak için ATK'ya gidip geldikleri için tedavilerini olamadılar. Böbrek hastası Avni Uçar, rapor için ATK'ya götürüldüğü gün diyaliz makinesine girmesi gerekiyordu. Ancak giremedi.

Taylan Çintay, aynı nedenle kemoterapiye gidemedi.

Hasan Gülünç ise Kocaeli Üniversitesi Hastanesi'nden gastroenteroloji, nefroloji, üroloji, endokrinoloji, dermatoloji, fizik tedavi ve ortopedi bölümlerinden alınan muayene ve tedavi randevularına da gidemedi.

'BU BÜROKRASİYE GEREK YOK'

Cezaevine giderek hasta tutsakların bazıları ile görüşen İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avukat Gülizar Tuncer, hasta tutsaklara adli tıptan rapor alınması sürecinin de işkenceye dönüştüğünü belirtti, "Hem de bu sürecin böyle işletilmemesi gerekiyor" dedi.

Hasta tutsakların "Cezaevinde kalamazlar" yönünde sağlık kurulu raporları olduğuna dikkat çeken Tuncer, "Yeni yasal düzenlemeye göre, Adli Tıp Kurumu raporu gerekiyor. Ancak, ATK, sağlık kurulu raporlarını inceleyerek, dosya üzerinden inceleme yaparak karar verebilir. Fakat bunu tercih etmiyorlar ve rapor süreci de tutuklular için işkenceye dönüşüyor" diye konuştu.

Hasta tutsak Hakan Gölünç de avukatı Tuncer'e gönderdiği mektupta, "Bürokrasiye takılmış durumdayız. Ancak devlet bizim üzerimizden 'hasta tutukluları bırakıyoruz' diye propaganda yapıyor. Devletin zihniyeti değişmediği sürece, hasta tutukluların durumunda bir değişiklik olmayacak. İnsani ve vicdani hiçbir adım atılmıyor. Bizi reklam malzemesi olarak kullanıyorlar?" diye yazdı.

ATK'DAN RAPOR ŞARTI

Geçtiğimiz Şubat ayında Ceza İnfaz Yasası'nın 16. maddesinde değişikliğe gidildi. 16. maddeye "Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı, üçüncü fıkrada belirlenen usûle göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir" hükmü eklendi.

Böylece Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) "Tek başına yaşamını devam ettiremez" raporunun yanı sıra "Toplum için zararlı değildir" değerlendirmesi şartı getirildi. Hasta tutuklunun "toplum için zararlı olup olmadığı"na savcılık karar verecek.