'Hasta tutsaklara yaklaşım çözüm sürecine yaklaşımımızı belirleyecek'
'Hasta tutsaklara yaklaşım çözüm sürecine yaklaşımımızı belirleyecek'
'Hasta tutsaklara yaklaşım çözüm sürecine yaklaşımımızı belirleyecek'
Kandıra F Tipi Cezaevi'nde bulunan hasta tutsak Uğur Tekdal'ın durumu kötüleşiyor. Ailesi ve arkadaşları tarafından Amed'de başlatılan imza kampanyasında, Tekdal'ın ve hasta tutsakların serbest kalması isteniyor. Tekdal ailesinden Halise Baltaş, "Hükümet çözüm sürecine inancımızı korumamızı istiyorsa, hasta tutsakların derhal serbest bırakılacağı bir girişimde bulunmalı" dedi.
Uğur Tekdal, 2012 tarihinde faşist grupların Kürt öğrencilere saldırmasıyla gelişen bir olayın ardından, sınavda olduğu belgelenmesine rağmen "kasten adam öldürme" iddiasıyla gözaltına alınıyor ve hemen ardından tutuklanarak Kandıra F Tipi Cezaevi'ne gönderiliyor. 8 Haziran 2012'de İstanbul Üniversitesi'nin kadınlar tuvaletinde basınçtan dolayı meydana geldiği belgelenen bir patlama olayı da gizli tanık ifadeleri doğrultusunda Tekdal ve 2 arkadaşının üzerine yıkılıyor. Tekdal hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 57 yıl hapis isteniyor.
30 KİLO VERDİ, GÖZLERİNİ AÇAMIYOR...
ANF'ye bilgi veren Uğur Tekdal'ın yakınları, şunları belirtti: "Çarşamba günü kapalı görüş vardı. Durumunun çok kötü olduğunu fark ettik. 70 kilodan 40 kiloya düşmüş durumda ve ayakta duramıyor. Gözleri fena halde şişmişti ve zorlanarak açabiliyordu. Özel bakım gerektiren hastalıkları (ülseratif kolit ve glokom) var. Cezaevi koşullarında tedavi göremiyor ve cezaevi yönetimi aksatmadan kullanması gereken ilaçlardan birini de yasak olduğu gerekçesiyle vermiyor. Böylece hastalığı ilerledi ve hayati bir tehlike oluşturdu."
Uğur Tekdal'ın bir an önce tedavi olmak istediğini belirten yakınları, "Bunun dışında suçsuzluğu kanıtlanıp belgelendiği halde haksız yere tutuklanmasına tahammül edemiyor. Bir an önce hem kendisinin hem de arkadaşlarının özgürlüğe kavuşmayı beklediğini söyledi" dediler.
İMZA KAMPANYASI
Tekdal ve hasta tutsaklar için Amed'de bir imza kampanyası başlatıldı. Tekdal ailesinden Halise Balkaş, şu bilgileri verdi: "Kampanyayı DÖDEF öncülüğünde hem Uğur hem de bütün hasta tutsaklar için başlattık. Bizler de Uğur’un ailesi olarak kendi inisiyatifimizle Amed Sanat Sokağı’nda bir stant açtık ve duyarlı vatandaşlarımızın da desteğiyle imza toplamaya devam ediyoruz. Bu imzalar avukatları aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na teslim edilecek. Topladığımız imzaların olumlu bir sonuç doğurmasını umut ediyoruz."
'ÇÖZÜM SÜRECİNE İNANCIMIZ KATMERLENİR'
Baltaş, hasta tutsak yakınları olarak hükümetten beklentileri olduğunu belirterek, ancak adaletin henüz "kıyısına dahi varılmadığını" söyledi. "Bundan önceki hükümetler tarafından da 'kardeşlik, eşitlik, adalet, insanlık' gibi kavramlar dillendirildi. Fakat maalesef hiçbir zaman yaşamsal pratiğe dönüştürülmediği için klasik ve ütopik bir afiş sloganı olarak kaldı. Hükümet, eğer gerçekten bir barış süreci inşa etmek istiyorsa, geçmiş hükümetlerden farklı olarak bu ütopikleşmiş kavramları somut ve pratik adımlar atarak hayata geçirmeli ve afişlerden inmesini sağlamalı" diyen Baltaş, hükümetin bu sürece sunacağı en olumlu katkının adaletin tecellisini sağlamak olduğunu kaydetti.
Baltaş, şöyle konuştu: "Bizim taleplerimiz asgari düzeyde fakat aslolan elbette azami düzeyde bir adalet pratiği. Hükümetin bir samimiyet ve iyi niyet göstergesi olarak genelde siyasi, özelde hasta tutsaklar için bir an önce gerekli yasal düzenlemeleri yapmasını ve somut adımlarla süreci sürdürmesini bekliyoruz. Sabrımız taşıyor. Sürece beslediğimiz inanç ve umut katmerlenecek ve barışı beklemek daha katlanılabilir bir hal alacaktır. Cezaevinde yaşanan ölümleri durdurmak, telafisi mümkün olmayacak sonuçların doğmasını engellemek için Uğur şahsında bütün hasta tutsakların gasp edilen tedavi haklarının derhal sağlanmasını ve özgürlüklerine kavuşmalarını umut ve talep ediyoruz."