Hatay raporu: Yardım değil rant alanı

Hatay raporu: Yardım değil rant alanı

İHD, Suriye'deki çatışmalar ardından mültecilerin geldiği Hatay'daki incelemelerini bir raporla duyurdu. Hatay'ın yardım değil rant alanına dönüştüğüne dikkat çeken İHD, okulların silahlı grupların denetiminde olduğunu bildirdi. Kadın ve çocuk istismarının önüne geçilmesini istedi. 

İHD Genel Merkezi, Suriye’de yaşanan çatışmalı süreç ve beraberinde yaşanan göçün Hatay halkı üzerindeki ekonomik, sosyal ve kültürel yansımalarına ilişkin hazırladığı raporu genel merkez binasında basın toplantısı düzenleyerek açıkladı. Toplantıya İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile İHD Genel Sekreteri İsmail Boyraz katıldı. Raporu açıklayan İHD Genel Başkanı Türkdoğan, heyetin İHD Genel Sekreteri İsmail Boyraz, İHD MYK Üyesi ve Akdeniz Bölge Temsilcisi Tugay Bek, İHD MYK üyesi Hatice Can, İHD MYK üyesi İlyas Kara ve İHD Hatay Şube Başkanı Mithat Can’dan oluştuğunu söyledi. Türkdoğan, heyetin Hatay’da birçok kişi ve kurumla konuşarak raporun hazırlandığını belirterek, “Heyet görüşmeler öncesi Suriye’den gelenlerin kalmış olduğu kampları incelemek ve görüşmeler yapabilmek için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) talepte bulunmuş; ancak talep reddedilmiştir. Heyet, konuya ilişin olarak Hatay Valiliği’nden randevu talebinde bulunmuş. Hatay Vali Yardımcısı Orhan Mardinli ile görüşmüştür. Sonrasında Hatay’ın çok kültürlü yapısını temsil eden tüm kesimleri, inanç grupları ile mesleki ve sendikal yapıların temsilcileri ile görüşmeler yapılmıştır. Suriye’den gelenlerin yoğun olarak barındığı Reyhanlı’ya da gidilerek görüşme ve izlenimlerde bulunulmuştur” dedi.


EN ÇOK KADINLAR MAĞDUR

Suriye’de yaşanan çatışmalar ve göçün en çok kadınları mağdur ettiğine dikkat çeken Türkdoğan, “Özellikle Reyhanlı'da Suriyeli kadınları para karşılığı Türk vatandaşları ile evlendirmeyi meslek eden kişiler vardır. Reyhanlı’da 60-70 kişinin bu şekilde ekonomik kazanç elde ettiği söylenmektedir. Bu konuda resmi bir veri olmamasına rağmen, evliliklere aracılık edenlerin aktardığı kadarı ile iki üç bin kadının bu şekilde evlendirildiği sanılmaktadır. Savaş mağduru Suriyeli kadınlar pasaportu ve resmi bir belgesi olmadan imam nikâhı ile evlendirilip ülkenin dört bir yanına gönderilmektedir. 18 yaşından küçük çocukların dahi bu şekilde evlendirildiği belirtilmiştir” diye konuştu. “Savaş mağduru bu kadınlar ve çocuklar istismara uğramaktadır. Suriyeli kadınlar evli olan erkeklerle ikinci, üçüncü eş olarak evlendirilmektedir” diyen Türkdoğan, Hatay’da hiçbir denetimin ve kaydın olmadığını “kadın ticaretinde” kadınların fuhuş mafyasının ağına düşmüş olma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı. 
Türkdoğan, Reyhanlı'da ev kiralarının 5 kat arttığını ve bu kiraları ödeyemeyecek durumda olan öğrenci, memur ve işçilerin Antakya veya Kırıkhan’a evlerini taşıdığını ifade ederek, “Gelen mültecilerin bir kısmı ambarlarda, bodrum katlarında hatta ahırlarda kalabalık gruplar halinde kalmaktadır. Bazı Suriyelilerin arabalarda, pikaplarda açıkta yattığı görülmektedir. Gelenlerin birçoğu banyo vb. gibi temizlik ihtiyacını karşılayamamaktadırlar” değerlendirmesinde bulundu. Hasta ve yaralıların da bir arada kaldığını söyleyen Türkdoğan, kamplarda ve şehir içindeki olumsuz yaşam koşullarının salgın hastalıklara ve sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. 
Raporu hazırlarken kampların içinde de inceleme yapabilmek için yetkililerden istekte bulunduklarını belirten Türkdoğan, bu isteklerinin yetkili merciler tarafından reddedildiğini kaydetti. Türkdoğan, muhalif oldukları değerlendirilen dernek ve siyasi partiler ile milletvekillerinin kamplara girişine izin verilmediğine dikkat çekerek, “Hükümetin bölge politikaları ile uyumlu yardım derneklerinin kampa girişinde hiçbir engel çıkartılmamaktadır. Yapılan yardımlarda herhangi bir denetime uğramamaktadır. İnsani yardım adı altında çalışanlar büyük rantlar elde ettiği yönünde söylentiler vardır. Toplanan yardımların satıldığı şeklinde beyanda bulunanlar olmuştur. Resmi bir otoritenin ve sivil bir denetimin olmadığı bu kamplarda her türlü usulsüzlüğün yaşanma ihtimali bulunmaktadır” ifadesini kullandı. 

OKULLAR SİLAHLI GRUPLARIN ELİNDE

Reyhanlı’da Suriyelilerin denetiminde dört tane okul olduğunu kaydeden Türkdoğan, bu okullarda dini eğitimlerin verildiğini söyledi. “Bu okulların üçünde kız ve erkek çocukları ayrı sınıflarda eğitim görüyor. Bu okullarda Afganistan ve Pakistan örneklerinde olduğu gibi cihatçı radikal İslamcı militanların yetiştirildiğinden şüphe edilmektedir” diyen Türkdoğan, Suriyeli çocukların eğitiminin bütünü ile silahlı grupların eline bırakıldığını kaydetti. Türkdoğan, Suriyeli silahlı grupların elinde Hatay sınırları içinde birçok hastane olduğuna dikkat çekerek, “Bu hastanelerde üzerinde Sağlık Bakanlığı’nın ve kamu otoritesinin bir denetimi yoktur. Bu hastanelerde dünyanın farklı bölgelerinden gelen doktorlar çalışmaktadır. Öğrenci yurtları hastanelere çevrilmiş durumdadır” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı birçok kişinin para karşılığı Suriye’de muhalif militanı olarak çatışmalara girdiği, yaralandıklarında hastanelere tedaviye getirildiği bilgisini doktorlardan aldıklarını belirten Türkdoğan, militanların, öldürdükleri her Esat yanlısı için 650 Euro aldıkları söylentisinin olduğunu da söyledi. 

TÜRKİYE TARAF OLMA DURUMUNU TERK ETMELİ

Türkdoğan, raporun sonucunda yapılması gereken bazı adımların olduğunu belirterek, “Çatışmaların gerçek mağduru durumundaki Suriyeliler için bir an önce yasal bir statü ve insanca bir yaşam imkânı sağlanmalıdır. Kamplarda, BM ve sivil toplumun denetimine açık, silahlı militanlardan arındırılmış bir düzen bir an önce tesis edilmeli” diye konuştu. Türkdoğan, yaşanan göç dalgası karşısında insani yardım yapmak dışında, çatışmalarda taraf olmak ve muhalefeti desteklemek yaklaşımının terk edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, çatışmalardan mağdur olan Suriyelilere mezhep, inanç ve milliyet farkı gözetilmeksizin insanca yaşam olanakları sunulması gerektiğini söyledi. 
Türkdoğan, Suriye’deki iktidarın Alevi bir iktidar olarak tanımlanması ve Türkiye’nin muhalefeti desteklemesinin Hatay ve Türkiye’deki kutuplaşmayı artırdığını belirterek, “Alevileri hedef alan ayrımcı yaklaşım ve söylemler son bulmalı Mezhep temelli bir çatışmaya zemin hazırlayacak yaklaşımlar terk edilmelidir” dedi. “Sınır kapılarının güvenliği sağlanmalı, Suriyeli muhalif militanlarının buradaki etkinliğine müsaade edilmemelidir” diyen Türkdoğan, bu alanın silahlı gruplara bırakılmaması gerektiğini söyledi. Türkdoğan, sivillerin eğitim ve sağlık ihtiyacının devlet tarafından karşılanmasının gerektiğini ifade etti. 

KADIN VE ÇOCUK İSTİSMARININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Türkdoğan, çatışma mağduru kadınların bir tür kadın ticaretine konu edilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, “Kadın ve çocukların istismarının önüne geçecek adımlar atılmalıdır. Devlet bu alandaki mağduriyeti engellemek için aktif bir tutum içinde olmalıdır. Kadınların mağduriyeti üzerinden gelir elde etmeye çalışan kişi ve çevreler hakkında yasal işlemler başlatılmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır. İmam nikâhı ile evlendirilerek ülkenin değişik yerlerine gönderilen kadınların sayısının 3 bini bulduğu ileri sürülürken, kadınların akıbetinin araştırılarak koruma altına alınmasının sağlanması gerekmektedir. TCK 79. maddedeki göçmen kaçakçılığı ve 80. maddedeki insan ticareti suçları ile ilgili olarak etkili adli soruşturma açılmalıdır. Özellikle kadın ticareti ile ilgili olarak mağdur edilen kadınların tamamı ile ilgili araştırma ve soruşturma yapılmalıdır” diye konuştu.
Türkdoğan, yaşanan çatışmalı ortamdan kaynaklı zarara uğrayanların zararının giderilmesi esnaf ve işletme sahiplerinin kredi borçlarının ertelenmesi gerektiğini ifade ederek, “Hatay ve benzeri sorunları yaşayan sınır bölgelerine özel ekonomik tedbirler alınmalı, ekonominin kayıt dışına itilmesi uygulamalarına son verilmeli, buralarda yaşayan insanların ekonomik zararları devlet tarafından karşılanmalıdır” dedi. Hatay’daki toplantı ve gösteri düzenlenmesinin yasaklanması uygulaması kaldırılması gerektiğini söyleyen Türkdoğan, sığınmacı kamplarının tamamının sivil toplum örgütlerinin ziyaretine açılmasını istedi.