HDK ve demokratik toplum olmak/ Adil BAYRAM
HDK ve demokratik toplum olmak/ Adil BAYRAM
HDK ve demokratik toplum olmak/ Adil BAYRAM
Halkların Demokratik Kongresi-HDK 5. Genel Kurul toplantısını yaptı. Uzun bir aradan sonra yapılan bu toplantı oldukça fazla ilgi topladı. Sizler bu satırları okurken Genel Kurul tamamlanmış ve alınan kararlar muhtemelen açıklanmış olacak. HDK Genel Kurulu'nun halklarımızın yararına karar alacağına inanıyor ve bu temelde başarılar diliyoruz.
Ülkemizde demokratik toplum ve demokratik siyasetin var olması ve gelişmesinde HDK'ye hayati önemde rol düşüyor. Özellikle HDP'nin başarılı olabilmesinde örgütlü ve güçlü bir HDK varlığı hayati önem arz ediyor. Dolayısıyla HDK ile HDP'yi birlikte ele almak ve ilişkilerini doğru belirleyerek birlikte başarılı olmalarını sağlamak gerekir.
Bu nedenle öncelikle HDP'nin tanımı üzerinde duralım. Halkların Demokratik Partisi-HDP'nin adı üzerinde bir parti olduğu ve demokratik siyaseti esas aldığı açık. Kuşkusuz diğer partilerden farkı sadece demokratik siyaseti esas alması değil, demokratik siyaseti HDK ile birleştirerek yürütmesidir. Bu anlamda HDP siyaseti devlet kapsamındaki siyasal iktidar alanı ile ilgili olduğu gibi, HDK kapsamında da demokratik siyaset alanıyla ilgilidir.
Bu çerçevede HDK'nin tanımına gelince, HDK'yi en kısa olarak demokratik toplum biçiminde tanımlamak mümkündür. Kuşkusuz demokratik toplum örgütlü toplumdur. Bu anlamda HDK'nin örgütlü toplum olduğu, yani bir toplumun demokratik örgütlülüğünü ifade ettiği açıktır.
Belli ki HDK daha kapsamlı ve esaslıdır. Devlet karşısında demokrasiyi, devletli toplum karşısında demokratik toplumu ifade etmektedir. Aslında "devletli toplum" kavramı da doğru değildir. Çünkü devlet baskı ve sömürüyü temsil etmektedir, toplum ise ortaklığı ve paylaşımı içermektedir. Bu nedenle aslında "devlet" ile "toplum" kavramları bir araya gelemez. Ancak "toplum" kavramı ile "demokrasi" kavramı yan yana gelebilir. Yani "demokratik toplum" kavramı doğru bir ifadedir.
O halde HDK, devlet karşısında demokratik toplumu ifade etmektedir. Demokratik toplum örgütlü toplum olduğuna göre, bu durumda HDK örgütlü toplum anlamına gelmektedir. Bu da tüm toplumsal kesimlerin kendi özgünlüklerinde örgütlenerek aralarında bir demokratik birlik oluşturmaları demektir. Kuşkusuz bu birlik aritmetik değil, organik birliktir.
Demek ki HDK'nin görevi tüm toplumsal kesimlerin demokratik birliğe dayalı örgütlülüğünü yaratmaktır. Yani örgütlü toplum demokrasisini inşa etmek ve işletmektir. Ahlaki ve politik toplumu işlevsel kılmaktır. Bu bakımdan toplumsal politikanın oluşturucusu esas olarak HDK'dir. HDP ise bir yandan HDK'yi işleten motor olurken, diğer yandan da HDK'nin oluşturduğu politikaları uygulayan olmaktadır.
Burada HDK ile HDP arasındaki işlevsel ilişki ortaya çıkmaktadır. HDP HDK'nin oluşturduğu politikaları hayata geçirirken, HDK de politika oluşturan ve uygulamayı denetleyen olmaktadır. Bu nedenle HDP'siz HDK işlevsiz kalırken, HDK'ye dayanmayan HDP de demokratik siyaseti başarıyla uygulayamaz. Bu noktada HDP'nin devlet ve HDK siyaseti içindeki ikili karakterini görmek gerekir. HDK ile beslenmeyen HDP başarılı olamazken, HDK tarafından denetlenmeyen HDP de hemen devlet ve iktidar partisi haline gelir ve düzen partileriyle aynılaşır.
Bu sistem reel sosyalizm deneyiminden çıkan dersler temelinde geliştirilmektedir ve demokratik sosyalizmin yeni örgütlenme ve çalışma biçimini ifade etmektedir. "İktidarı alarak sosyalizmi daha kolay inşa ederim" anlayışının başarısızlığı sonucunda ortaya çıkmaktadır. İktidarı almak yerine "Devlet artı demokrasi" formülünü uygulamayı içermektedir.
Bu yeni bir çalışma tarzı anlamına gelmektedir. Devrimci-demokratik çalışmanın yarattığı birikimi iktidarı ele geçirmeye endekslemek yerine, bunları HDK örgütlülüğünde birleştirip pratikleştirerek devlet dışında demokratik toplumu inşa edip işlevsel kılma tarzını ifade etmektedir. Yeni Genel Kurul toplantısıyla birlikte HDK'nin böyle bir yapı kazanacağı umut edilmektedir.
HDK'nin bir demokratik toplum olarak başarılı rol oynayabilmesi için PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından iki meclisli bir örgütlenme ve çalışma sistemi önerilmiştir. Bunlardan biri, yüz üyeli daimi meclis, diğeri ise beş yüz üyeli bölgeler meclisi. Eğer hayata geçirilebilirse oldukça makul öneriler olduğu açıkça ortadadır.
Eskiden devlet ile toplum ilişkileri bugünkü gibi değildir. Ulus-devlet sistemi içinde devlet her şey olurken, toplum tümüyle yok edilmektedir. Toplum tüketildiği için de demokrasi de yok olmaktadır. Çünkü demokrasi ancak toplum ile var olabilir. Demokratik toplum da her türlü özgürlükçü ve eşitlikçi gelişmelerin temelidir.
Bu yeni Genel Kurul ile birlikte HDK'nin gerçek tanımına uygun bir yapı kazanıp güçlü bir çıkış yapması beklenmektedir. Çünkü bunun zemini son dönemlerde daha da güçlenmiştir. Halkların demokratik birliğine dayanan demokratik toplum, devletin eziciliği ve tüketiciliği karşısında var olmak istemektedir. Söz konusu devlet gerçeğini gizleyip idare edecek partiler de artık kalmamıştır. AKP küçülmeye doğru giderken, oluşan boşluğu CHP ve MHP'nin doldurması da mümkün olmamaktadır.
HDK 5. Genel Kurulu'nun toplandığı güncel durum da önemli özellikler içermektedir. IŞİD ile ilişkileri ve Kobani direnişi karşısındaki tutumu nedeniyle AKP'nin iyice yıpranmış olması, alternatif bir iktidar partisine gereksinimi çok daha artırmış durumdadır. HDK'ye dayanan HDP'nin böyle bir alternatif güç haline gelme şansı diğer partilerden çok daha fazla vardır. Bu da HDK-HDP hareketinin güçlü bir çıkış yapmasına yol açabilir.
Ayrıca yeni bir genel seçimin arifesinde olunduğu ve 2015 seçiminin çok büyük önem taşıdığı da açıktır. Tüm partiler çoktan seçim sürecine girmiş ve çalışmalarını başlatmış durumdadır. HDK Genel Kurulu'nun söz konusu seçim için HDP'ye büyük bir güç katacağı ortadadır. Bu temelde demokratik güçlerin 2015 seçiminde izleyecekleri politikaları oluşturacak ve seçim çalışma sürecini başlatacaktır.
Çok açık ki, 2015 genel seçimleri demokratik güçler açısından çok geniş bir seçim ittifakını gerekli kılmaktadır. Böyle bir ittifak gerçekleştirilemezse demokratik siyasetin iktidar alternatifi haline gelemeyeceği ve bunun da AKP'nin işine yarayacağı açıktır. Bu konuda HDP ile birlikte başta ÖDP ve EMEP olmak üzere tüm demokratik partilere büyük bir sorumluluk düşmektedir. HDK Genel Kurulu'nun böyle bir sorumluluğu canlı kılarak en geniş demokratik birliğin seçim ittifakı temelinde yaratılmasına vesile olup öncülük etmesi tarihi önemdedir.
Açık ki sürecin HDK Genel Kurulu gibi bir çalışmaya ihtiyacı vardı. HDK Genel Kurulu'nun da bu ihtiyacı karşılayacak kararları alması tarihi öneme sahipti. Umuyor ve inanıyoruz ki, HDK Genel Kurulu ihtiyaç duyulan sonuçlara ulaşacak ve demokratik çıkışın önünü açacaktır. Böylece de ülkemiz büyük ihtiyaç konumunda olan demokratik dönüşüm ve bu temelde sorunların çözümü sürecine girecektir.
Kaynak: Yeni Özgür Politika