HDP: 27 yılda darbeci zihniyet değişmedi, Kürtler güçlendi

2 Mart Darbesi'ne ilişkin açıklama yapan HDP MYK, AKP-MHP iktidarının 27 yıl önceki darbeci zihniyeti temsil ettiğini, Kürtlerin ise yıllardır güçlendiğini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 2 Mart Darbesi'nin yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı.
Açıklamanın başında, yaşamını yitiren Kürt Siyasetçi Orhan Doğan'ın şu sözleri hatırlatıldı:
“(…)Türkiye'de toplumsal uzlaşmayı ve iç barışı istemeyen güçlerin başlattıkları psikolojik savaş kampanyalarıyla, devletin resmi televizyonlarında günlerce teşhir edildik. İnanılması mümkün olmayan komplo ve senaryolarla kamuoyuna suçlu olarak sunulduk. (…) Mitinglerde, meydanlarda linç edilmesi gereken insanlar olarak tanıtıldık, hedef gösterildik. Yanı başımızda bombalar patladı, arkadaşlarımız öldürüldü, hakaretlere maruz kaldık (…) Düşüncelerimiz çok aykırı, çok uç ve ötesinde tahammül edilmez de olabilir. Ancak, bunların doğruluğu ya da yanlışlığı ellere kelepçe vurularak değil, burada tartışılarak anlaşılabilir. (…) Bizim, Kürt sorununun çözümüne ilişkin görüş ve düşüncelerimiz farklı olduğu içindir ki sanık sandalyesine oturmak üzereyiz.”

Doğan'ın bu sözleri 27 yıl önce, 2 Mart 1994 günü, Meclis'in 78. Birleşiminin ilk oturumunda dile getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, "Bu konuşmanın ardından Kürt siyasetçiler Ahmet Türk, Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak’ın dokunulmazlıkları kaldırılarak tutuklandılar" denildi.

'AYNI ZİHNİYET GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR'
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Tarihe '2 Mart Darbesi' olarak geçen bu saldırganlığın, demokratik siyasete yönelik tahammülsüzlüğün üzerinden 27 yıl geçmiş olmasına rağmen 27 yıl önce yapılan konuşma da, bu konuşmayı yaptıran siyasi atmosfer de güncelliğini koruyor. Geçen 27 yılda iktidarların Kürtlere bakışında, Kürt halkına ve Kürt halkının siyasi temsilcilerine yönelik saldırılarında ne yazık ki hiçbir değişiklik olmadı. Hatta çok daha düşmanca, çok daha nefret dolu yöntemler izleniyor bugün. Kürt halkına ve seçilmişlerine yönelik sadece son 5 yılda yaşatılanlar bile darbelerin sadece silahla, tankla, MGK bildirileriyle yapılmadığının açık kanıtıdır. Milletvekillerinin, eş genel başkanların, belediye eşbaşkanlarının tutuklanması, hukuksuz yargılamalar, kayyım atamaları; darbe pratiklerinin sınırlı sayıdaki örneklerindendir. 4 Kasım darbesi, kayyım darbesiyle 2 Mart zihniyetini, 12 Eylül ve 28 Şubat zihniyetini sürdüren iktidar bu zihniyeti fezleke hazıklıklarıyla yeni kumpaslarla bir adım ileriye taşımaya çalışmaktadır. Oysa sonuç ortada; darbeciler tarih oldu biz ise dimdik ayaktayız, kararlılıkla ve büyüyerek geleceğe yürüyoruz. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemenin ne anlama geldiğini anlamak için Einstein olmaya gerek yok.

'AKP-MHP İKTİDARININ ANLAYIŞI YOK HÜKMÜNDEDİR'
2 Mart 1994’ün üzerinden geçen 27 yılda çürümüş zihniyetin kötülüğünde ve zulmünde zerre değişiklik olmamışken Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin gücü, direngenliği, umudu çok daha fazla büyümüştür. Bizlere bu direngenliği aşılayan da 27 yıl önce darbe ile yok edeceklerini sandıkları siyasi gelenektir. AKP ve MHP’nin bu köhnemiş darbeci anlayışı ve ‘ilkel’ bile denilemeyecek yöntemleri, sadece Kürt halkı için değil tüm Türkiye için yok hükmündedir.
Bizler, 2 Mart Darbesi dahil tüm sivil ve askeri darbeleri lanetliyor, Leyla Zana, Ahmet Türk, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak’tan öğrendiğimiz gibi barışın, demokrasinin ve haklarımızın peşinden koşmayı bırakmayacağımızın; kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğimizin ve halkımızı utandırmayacağımızın sözünü veriyoruz."