HDP Amed İl Eşbaşkanları: İmralı kapıları açılsın

AKP-MHP faşist iktidarın Öcalan'a uygulanan tecrit ile halklara savaşı dayattıklarını belirten HDP Amed İl Eşbaşkanları Ceylan ve Alökmen, Kürt sorununun çözümü için İmralı'nın kapılarının açılması gerektiğini vurguladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. 7 Ağustos'tan bu yana Öcalan ile herhangi bir görüşme yapılmadı. HDP Amed İl Eşbaşkanları Zeyat Ceylan ve Hülya Alökmen Öcalan'a uygulanan tecride ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İmralı ile görüşmelerin yapıldığı dönemde Türkiye'de demokratik siyasetin önünün açıldığını söyleyen Zeyat Ceylan, tecridin Kürt sorunu ve çözümsüzlükle bağlantısı olduğuna dikkat çekti. İktidar ve devletin Kürt halkına yaklaşımının tecridi beraberinde getirdiğini kaydeden Ceylan, "Öcalan ile görüşmeler yapıldığı zaman ve Öcalan'ın görüşleri kamuoyuna ulaştığında, Türkiye ve Kürdistan toplumu rahat bir nefes alıyordu.

Sayın Öcalan 20 yıldır İmralı'da tutuklu ve her zaman barıştan, Kürt sorununun çözümünden ve Türkiye'nin demokratikleşmesinden bahsediyor. Sayın Öcalan konuştuğunda toplumda büyük bir etki yaratıyor. Barış sürecinde herkes buna şahit oldu. Ama maalesef Öcalan'ın tüm çabalarına rağmen Hükümet ve devlet barışa uzak duruyor ve sorunun çözülmesini istemiyor. Hükümet böyle yaparak yaşanan kaosun faturasını Türkiye ve Kürdistan halklarına kesmek istiyor" diye konuştu.

TECRİT İLE HALKLARA SAVAŞ DAYATILIYOR

AKP-MHP ittifakın tecrit ile halklara savaş dayattığının altını çizen Ceylan, devamla şunları belirtti: "Tecridin anlamı savaştır. Faşist ittifak Kürdistan ve Türkiye halklarına savaşı dayatıyor. AKP-MHP faşist ittifakının savaş dışında halka verecekleri bir şey yok. Ellerinde sadece Kürt inkarı ve savaş var. Öcalan'a yönelik tecrit topluma yöneliktir. Bu yüzden ekonomik ve siyasi kriz gittikçe derinleşiyor. Ülkenin huzura, barışa ve demokrasiye kavuşması için Öcalan'a yönelik tecridin acilen sonlandırılması lazım.

Halkın ve siyasetçilerin mücadelesi sonucu devlet ara ara geri adım atıyor ve Öcalan ile görüşmeler gerçekleşiyor. Fakat görüşmeler tecridin ortadan kaldırıldığı anlamına gelmiyor. Tecrit 20 yıldır sistematik bir şekilde devam ediyor. Devletin defterinde hiç bir çözüm yok. Bu yüzden sürekli tecridi derinleştiriyor. Toplumun çıkarı için hepimiz tek ses olup barış ve demokrasiyi haykırmalıyız."

ÖCALAN ÇÖZÜMÜN ANAHTARIDIR

Kürt sorununun, Ortadoğu sorununun kilidi olduğunu söyleyen diğer HDP Amed İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen de çözümün adresinin Öcalan olduğunu vurguladı. Açlık grevi direnişçileri, beyaz tülbentli anneler ve halkın sayesinde Öcalan ile görüşmelerin başladığını hatırlatan Alökmen, "Öcalan önemli açıklamalar yaptı ve kamuoyunda büyük bir etki yarattı.

Sayın Öcalan ile yapılan görüşmelerde tıkanan yollar açıldı ama 31 Mart seçimlerinden sonra sistem yıkıldığını gördü ve inkar ile savaş geleneğine geri döndü. 7 Ağustos'tan bu yana Öcalan ile görüşmeler yapılmıyor. Tecrit derinleştiğinde ilk etkisi siyaset ve toplum üzerinde oluyor. Sayın Öcalan 20 yıldır tecritte tutuluyor. Tecrit artık topluma da uygulanıyor" diye konuştu.

Ortadoğu'da en büyük sorunun Kürt sorunu olduğunu vurgulayan Alökmen, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Kürt sorunu Sayın Öcalan ile bağlantılıdır. Eğer Kürt sorunu çözülmezse, Ortadoğu'da kimse rahat bir şekilde nefes alamaz. Öcalan ile görüşme yapıldığında toplum huzur ve rahata kavuşuyor. Bu güne kadar yaşanan tecrübelerden de bunu görebiliyoruz. Türkiye tek başına tecridi derinleştiremez, uluslararası devletlerin de tecritte parmağı var. Nasıl ki komplo sürecinde sayın Öcalan'ı Türkiye'ye getirdilerse, şimdi de uluslararası devletlerin eliyle tecrit yürütülüyor. Kürt halkı statüye kavuşmaya her zamankinden daha yakın ve bunun önünün almak için tecridi derinleştiriyorlar."