HDP cezaevlerindeki hak ihlallerini Meclis'e taşıdı

HDP cezaevlerindeki hak ihlallerini Meclis'e taşıdı

HDP Milletvekili Çelik, Ankara, Muş ve Amasya'daki cezaevlerinde ciddi hak ihlalleri olduğunu açıkladı. Çelik, 22 yıldır cezaevinde bulunan ağır hasta Avni Uçar'ın da ölüme terk edildiği uyarısında bulundu.

HDP Muş Milletvekili Demir Çelik cezaevlerindeki hak ihlalleri ve 22 yıldır tutsak olan Avni Uçar hakkında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle soru önergeleri verdi.

ANKARA, MUŞ VE AMASYA CEZAEVLERİNDE CİDDİ HAK İHLALLERİ

Çelik, 26 Ocak 2015 tarihinde Ankara 2 Nolu F Tipi Cezaevine ziyaret gerçekleştirdiğini bildirerek, "Dinlediğimiz mahkûmlara uygulanan hak ihlalleri hat safhadadır. Yaptığımız görüşmeler sonrasında ağırlaştırılmış müebbet ile müebbetlikler ağırlaştırılmış tecrit konumu ve muamelesi ile karşı karşıyadır. Dışarıda basımı ve satışı serbest kitap, dergi ve yayınlar cezaevi yönetimi tarafından sorun çıkartılarak mahkumların erişimi engellenmektedir. Cezaevinde yapmış olduğum görüşmelerden sonra ciddi sağlık problemleri yaşayan mahkûmların olduğu ve bunların sağlığa erişiminde ciddi hak ihlalleri yaşanmaktadır" bilgilerini verdi. 

Çelik, ziyaret ettiği Muş E Tipi Cezaevinde ise muayenelerin kelepçe ile yapıldığını, acil hastaların hastaneye nakillerinin yapılmadığını, kitapların tutsaklara geç iletildiğini, siyasi tutsakların bulunduğu koğuşların cep telefonu ve silah olduğu gerekçelendirilerek basıldığını belirtti. Çelik yatak, yorgan, elbiselerin XR cihazından geçirilmesi gibi cezaevi yönetiminin keyfi uygulamalarının da olduğunu ifade etti.

Amasya E Tipi Cezaevinde ise 4 siyasi hükümlü koğuşu bulunduğuna, bunlardan 3'ünün PKK'li tutsaklara ait olduğuna ve diğer koğuş ise sol örgütlerden tutsakların kaldığına dikkat çeken Çelik, "Hükümlüler oda ve kısımlardan geçerken rutin aramalar dışında çok sıklıkla el ve detektörlerle sürekli olarak aranmaktadır. Uzun zamandır cezaevinde vardiya başı olarak görev yapan infaz memuru Ünal Kelleci isimli memur öteden beri cezaevinde bulunan PKK’li hükümlülere düşmanca yaklaşım ve tahrikleri ile bilinen bir memurdur. Bu şahıs kendi görevli olduğu vardiyanın sorumlusu olup cezaevinde üstlerini de aşan bir keyfilikle hareket etmektedir" dedi.

Çelik, tutsaklardan Mehmet Emin Yıldırım'ın olaylara bizzat tanıklık ettiğini aktararak, şunları anlattı: "Kelleci bahçede 12-13 kişinin bulunduğu sırada bir kenarda durmuş, arama yapacağını ifade etmiş, herkesin kendi önünden geçerek aranacağı talimatını vermiştir. Ardından elle aramalara başlamıştır. Çoğu kişi durumdan rahatsız olmuş, üstü aranmak istenen bir mahkûm elle aramayı istemediği için memurun ayağa kalkarak bağırarak hakaretvari söylemlerde bulunduğu söylenmektedir. Diğer mahkûmların araya girmesi ile koğuşa dönülmüştür. Daha sonra aynı memur ıslık çalarak 50-60 gardiyanı bahçede toplamış ve mahkûmların bahçeye çıkmasını istemiştir. Olası bir olay ve fiziksel saldırıyı engellemek için mahkûmlar koğuştan dışarı çıkmak istememişlerdir. İdare ile görüşmek isteyen mahkûmlar ise engellenmiştir. Ünal Kelleci'nin mahkûmlara dönük taciz ve kaba hareketleri ile tahrik edici ve lince yönelik eylemleri sebebiyle mahkûmlar savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlardır. Savcı 1 Ocak'ta cezaevine gelerek mahkûmlardan konu ile ilgili beyanlarını almıştır. İdare de aynı zamanda mahkûmlarla ilgili soruşturma başlatmıştır."

AVNİ UÇAR ÖLÜME TERK EDİLİYOR

Çelik, 22 yıldır cezaevinde tutulmakta olan ve şu an Siirt E Tipi Cezaevinde bulunan Avni Uçar'ı da hatırlatarak, "Müebbet hapse mahkûm olan ve ölümcül hastalıklarla boğuşan Avni Uçar’ın hayati tehlikesi çok ciddi şekilde devam etmektedir. 2006 yılında sağ böbreği kanser teşhisi konularak alınmıştır. Daha önceki yıllarda sayısız kez böbrekteki tümör için ''iyi huylu'' denilerek hastalığı es geçilmiş, durumu ağırlaşınca da söz konusu böbrekte, kanser tespit edilmiş, operasyonla bu böbrek alınmıştır. Benzer bir durum mesanesi için de geçerlidir. Lakin geçmiş yıllarda mesanesinde teşhis edilemeyen bir lekeden bahsedilip bunun sorun olmayacağı bildirilmesine rağmen 4 Mart 2011'de mesane kanseri teşhisi konularak yeni bir ameliyat geçirmiştir" diye kaydetti. Uçar'ın cezaevinde yeterli-etkili tedavisi yapılmadığı için kalan sol böbreği ve mesanesinde yeni kanserli kitlelerin ortaya çıktığına dikkat çeken Çelik, Adli Tıp Kurumunca ''cezaevinde kalmasında bir sakınca yoktur'' denilerek Uçar'ın ölüme terk edildiğini bildirdi.

HDP'li Çelik, Bakan Bozdağ'a hak ihlallerinde sorumluluğu olanlar hakkında soruşturma açıp açmayacaklarını, hasta tutsakların sayılarını ve neden tahliye edilmediğini, yasaklı yayın listelerinin neye göre hazırlandığını sordu.