HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü Nusaybin-Qamişlo sınırında Batı Kürdistanlı 3 kişinin ateş açılarak katledilmesiyle ilgili açıklama yaparak Türk devletini Rojava düşmanlığına son vermeye çağırdı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, 17 Kasım'da Nusaybin-Qamişlo sınırında 3 Rojavalının askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin "Rojava'ya düşmanlığa son verin" başlığıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Türkiye Rojava'yla barışmamak ve bir halkın iradesini tanımamak için direniyor. Geçtiğimiz gün Qamislo'dan Nusaybin'e geçmeye çalışırken askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen 3 sivil ile birlikte son bir ayda sınırda öldürülen sivil sayısı 7 olmuştur. İnsani yardımlara sınır kapatan, ama dünya alemin bildiği ve belgelediği gibi El Nusra ve El Kaide türevi çetelere lojistik destek, silah ve para verirken sınırları açan Türkiye'nin Rojava politikaları bu şekilde sürdürülemez" denildi. 

Rojava'da yaşanan toplumsal dönüşümden, demokratik devrimden, orada yaşayan halkların özgür ve demokratik bir gelecek inşa etme çabalarından rahatsız olunmasını anlamanın mümkün olmadığının belirtildiği açıklamada, AKP hükümetine şu çağrıda bulunuldu: "Sınır komşumuz olan Rojavalılar, orada yaşayan Kürt halkı başta olmak üzere farklı halklar Türkiye halklarının düşmanı değil, dostudur. Rojava Kürtleri, Türkiye'de yaşayan Kürt halkının akrabası, hısmı, kardeşidir. AKP hükümetine ve devletin tüm kurumlarına bir kez daha sesleniyoruz; Rojava'dan Türkiye'ye uzatılan dostluk elini tutun. Sınırları insani yardımlara ve ilişkilere açın. Ticari, ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirecek ortamı hazırlayın. El Nusra, El Kaide türevi çetelere lojistik desteği durdurun. Duvarla, tel örgülerle, mayınlı arazilerle Kürt halkı arasındaki doğrudan ilişkiyi, fiziki ve fikri bağı, duygu birliğini onlarca yıldır uygulanan şiddete dayalı inkar ve imha politikalarıyla bozamadınız, bundan sonra da bozamazsınız. Sivil insanları sınırda katledenlerle ilgili olarak derhal idari ve cezai soruşturma başlatılmalı, sorumlular açığa çıkartılıp yargılanmalıdır. Rojava halkı yalnız değildir ve bırakılmayacaktır."