HDP: Hak ihlallerine karşı yan yana mücadele edelim

HDP, AKP'nin Kürt halkına yaşam hakkı tanımadığına dikkat çekerek, direnişleri destekledi. Kürt Halk Önderi Öcalan'a dönük tecride de tepki gösteren HDP, ortak mücadele çağrısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle açıklama yaptı.
Yazılı açıklama yapan HDP MYK, "Türkiye’de insan haklarına uygun davranılmasının çok uzağında bulunduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. Bugün Türkiye’de ‘yaşam’ ve ‘barış’ hakları başta olmak üzere, temel insan haklarının her an çiğnendiği günlerden geçiyoruz. Düşünce, ifade ve inanç; örgütlenme, toplantı ve gösteri; insanca çalışma ve sağlıklı bir doğada yaşama; cinsiyet ve cinsel yönelim özgürlüklerinin büyük yaralar aldığını anbean yaşıyoruz" dedi.

'İMRALI'DA İNSANLIK DIŞI TECRİT SÜRÜYOR'

Türkiye’nin, imzaladığı uluslararası sözleşmeleri birer birer çiğnediğine dikkat çekilen açıklamada, "Siyasi iktidar ve Saray, ağır insan hakları ihlallerinin oluşmasına yol açan kararları sadece Türkiye sınırları içinde değil, Ortadoğu bölgesinde de birer birer uyguluyor. İç Güvenlik Yasası’nın kabul edildiği Nisan 2015’ten bu yana yüzlerce insanın öldürüldüğü planlı yaşam hakkı ihlalleri ile karşı karşıya kalıyoruz. İşkence, insan hakları ihlalleri arasında yeniden önemli bir yer tutuyor. Ayrımcılık ve nefret suçları, iş cinayetleri ve kadın cinayetleri giderek olağanlaşıyor. Toplantı ve gösterilere yönelik kolluk güçlerinin ölçüsüz müdahalesi her geçen gün daha vahim boyutlara ulaşıyor. Hasta tutuklular rehin olarak cezaevlerinde tutuluyor. İmralı’da 8 aydır insanlık dışı ağır bir tecrit uygulaması sürüyor" denildi.

'YAŞAM HAKKI KÜRT HALKI İÇİN YOK SAYILIYOR'

Açıklamanın devamında, Kuzey Kürdistan'da yaşananlara değinilerek, şunlar belirtildi:
"Amed, Van, Mardin, Şırnak, Muş, Hakkari’nin ilçelerinde günlerce evrensel hukuka ve insan haklarına aykırı olarak sokağa çıkma yasakları ilan ediliyor, güvenlik güçleri özel harp yöntemlerine başvuruyor. Sokaklar abluka altına alınıyor, genç, yaşlı, kadın ve çocuk demeden sivillere yönelik yaşam hakkı ihlalleri yaşanıyor, insanlar öldürülüyor. Halk günlerce elektrik, su, yiyecek ve sağlık gibi temel gereksinimlerden yoksun bırakılıyor, göçe zorlanıyor. ‘Yaşam hakkı’ Kürt halkı için yok sayılıyor.
Kürt sorununun barışçıl, demokratik yollarla, müzakere ve diyalogla çözümünün siyasi iktidar ve Saray tarafından rafa kaldırılmasıyla yeniden başlayan savaş ve çatışma ortamında ‘barış hakkı’ ihlal ediliyor. Barışın olmadığı koşullarda ‘yaşam hakkı’ korunamıyor; ‘yaşam hakkı’ olmayınca hiçbir haktan söz edilemiyor. Gazeteciler tutuklanıyor, gerçekleri yazan gazeteler ve gazeteciler tehdit ediliyor, kafalarına silah dayanıyor. Halkın bilgi edinme ve haberleşme hakkı ihlal ediliyor."
Evrensel Bildirge’de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı bir düzenin, Türkiye’de hala kurulamadığına vurgu yapılan açıklamada, "İnsanların insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduğu temel fikri Türkiye’de halen devlet kurumları tarafından kabul edilmemiştir" diye ifade edildi.

'İNSANLIK DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMANIN YOLU, MÜCADELEDEN GEÇİYOR'

Direnişlerin de sahiplenildiği açıklamada, şöyle devam edildi:
"Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de insanlar ihlallere karşı direnme haklarını kullanıyor. Biliyoruz ki, büyük insanlık değerlerine sahip çıkmanın yolu, bu hak ihlallerini fütursuzca yerine getiren siyasi iktidar karşısında demokratik mücadeleyi yükseltmektir. 
Herkesin insan hakları gününü coşkuyla kutlayacağımız, insan hakları ihlallerinin yaşanmadığı bir ülke ve toplum yaratma mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürmek bugün Türkiye’deki bütün demokratların, vicdan sahibi insanların, barış, özgürlük ve emek güçlerinin yapması gerekendir.
10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde, demokrasi, adalet, özgürlük, eşitlik ve barış için mücadele eden herkese çağrımız ve önerimiz, bugün yaşanan insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için ortak ve birlikte, yan yana mücadele etmektir."

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

10 Aralık, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 67’inci yıl dönümü. İnsan haklarının evrensel ve vazgeçilemez olduğunu temel alan Bildirge, insanlık tarihinin en önemli kazanım ve belgelerinden biri olarak görülüyor.