Mustafa Ceceli’nin Alevi deyişini sansürleyerek okumasına tepkiler gelmeye devam ediyor. HDP’li Müslüm Doğan, Ceceli’nin topluma ve inanca saygısının olmadığını belirtirken, İ-DAD yöneticilerinden Ersin Özgül ise, bu yaklaşımın Alevi inancına karşı iyi niyetli bir tavrın gelişmediğinin göstergesi olduğunu vurguladı.

AKP hükümetinin düzenlediği etkinliklerin kadrolu şarkıcı Mustafa Ceceli, Altın Kelebek Ödül Töreni’nde Âşık Daimi’ye ait ‘Kâinatın Aynasıyım’ adlı Alevi deyişini değiştirerek okumuştu.

Ceceli, deyişin “Bana eğilsin melekler” kısmını “Bana eğilmiş melekler” olarak şeklinde yorumlarken, deyişte yer alan, “Tevrat’ı yazabilirim/İncil’i dizebilirim/Kur’an’ı sezebilirim/Madem ki ben bir insanım./Ene’ı-Hakk’ım ismim ile/Hakk’a erdim cismim ile/Benziyorum resmim ile/Madem ki ben bir insanım kısmını ise okumadı.

Mustafa Ceceli’nin bu yaklaşımına Alevi kurum ve temsilcilerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ve İzmir Demokratik Alevi Derneği (İ-DAD) Yöneticisi Ersin Özgül, Ceceli’ye tepkilerini ANF’de dile getirdi.

Alevi deyişinin bu şekilde değiştirilerek okunmasını saygısızlık olarak değerlendiren Müslüm Doğan, “Bu üretilen değerlere, eğer gerçek sanatçı kimliğiyle bu işi yapıyorlarsa, bağlı kalmak zorundalardır. Bu kişiler toplumcu sanat anlayışından uzaktırlar. Siz eğer bu değerleri değiştirip okursanız içini boşaltıp, değerini yitirtmiş olursunuz” dedi.

‘HALKIN SANATÇISI DEĞİL’

Mustafa Ceceli gibi sanatçılardan bu duyarlılığı beklemediğini dile getiren Doğan, “Ceceli tarzı kişiler toplumun halkın sanatçısı değildir. Çünkü onların toplumsal kaygıları yoktur. Dolayısıyla topluma ve inanca da saygıları yoktur. Bunlardan beklenen de budur, zaten Ceceli’nin de ağzına yakışmaz bizim deyişlerimiz” şeklinde ifade etti.

‘İNANCA KARŞI TAVRINI AÇIKÇA KOYDU’

Ersin Özgül ise, tekçi sistem ve onun yardakçılarının Alevi kültürüne her gün saldırdığını ifade ederek, şunları aktardı: “Ritüellerinden  semahına, ceminden deyişine bu inanç tekçi zihniyetin aşağılama, küçük düşürme ve yok sayma politikalarına maruz kalıyor. Mustafa Ceceli denen zat ‘Kainatın Aynasıyım’ deyişini dans ederek ve şovmence tavırlarla okumakla kalmıyor; yıllardır ulu ozanlar tarafından okunan bu deyişin sözlerini sansürleyerek bu inanca karşı da tavrını açıkça ortaya koyuyor. Bu zatın Alevi inancına karşı kendi tavrı cemevinin cümbüş evi olduğu, Ali’yi sevmesinin kendisini en büyük Alevi kıldığı gerçekliği ile bilinen Saray yakınlığı ise açıkça biliniyor. Mustafa Ceceli denen zatın sarayda verilen iftar yemeğinde ezan okuduğu basına yansımıştı. Fark edilmişse İslami değerin çağrısı olan ezanı eksiksiz ve sansürsüz okuduğunu biliyoruz. Yani burada ezanın değiştirilme veya sözlerinin çıkarılması gibi bir sıkıntı yok.”

‘TOPLUMUN GÖZÜNDE MAHKUM OLDU’

Alevi inancının değeri olan deyişin bu denli sansüre ve değiştirilmeye uğraması açıkça bu inanca karşı iyi niyetli bir tavrın gelişmediğinin göstergesi olduğuna dikkat çeken Özgül, “Deyişin özünde vicdani özün gelişimi, insan toplumsallığının diğer toplumlarla etkileşimi, inançların asıl özündeki hakikat arayışı- gerçekliği ve hak denen arayışın evrendeki tüm varlıklar gibi kendisinde var olduğu gerçekliği işleniyor. Ve Alevi toplumunda karşılığını böyle bulup günümüze kadar taşınıyor. Ama bu zat deyişteki işlenen felsefe, değeri göremediği ve kendi tefsiri ile yorumladığından dolayı bu sansürü uyguluyor. Kendisi özünden ve felsefesinden uzak olduğu bu inancın değeri olan bu ulu ozanın beytini sansürlediği için Alevi toplumu gözünde mahkum olmuştur.”