HDP'li Sarıyıldız: AB Kürt halkı ile dayanışmalı

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, AKP'nin Kuzey Kürdistan'daki katliam politikalarına ilişkin, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin parlamenterleri başta olmak üzere diğer ülkelerin parlamenterlerine hitaben bir mektup kaleme aldı.

HDP Milletvekili Sarıyıldız, AB ve diğer ülkelerin parlamenterlerine mektup yazdı. AKP'nin katliam politikalarının anlatıldığı mektupta, AB’nin yaşanılanlara kayıtsız kalmaması ve Kürt halkı ile dayanışması gerektiğini vurguladı.

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, AKP'nin Kuzey Kürdistan'daki katliam politikalarına ilişkin, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin parlamenterleri başta olmak üzere diğer ülkelerin parlamenterlerine hitaben bir mektup kaleme aldı.

Sarıyıldız, mektubuna "Savaşın tüm zalimliklerinin uygulandığı, uzun bir süredir şiddetin, silahın ve ölümlerin sözü tükettiği, tanklardan atılan bombaların yanı başımıza düştüğü bir coğrafyadan sizlere yazıyorum" diye başladı. "Aylardır insanların evlerin bodrum katlarına hapsedildiği, temel hak ve hürriyetlerinin askıya alındığı, fiili sıkıyönetimin uygulandığı, tank atışları ile evlerin yıkıldığı,  insanların sokak ortasında ağır silahlarla taranarak ve keskin nişancıların hedef gözeterek öldürüldüğü ve cenazelerinin günlerce sokakta kaldığı bu coğrafyanın adı Kürdistan" diyen Sarıyıldız, şunları belirtti:

'DEVLET, SON 6 AYDA 213 SİVİLİ KATLETTİ'

"2013 yılında PKK ile devlet arasında başlayan demokratik çözüm ve müzakere süreci 2015 Nisan ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bitirildi. Barış ve çözüm masasını deviren Erdoğan, kararını AKP hükümetine dikte ettirerek kanlı bir süreç başlattı. Kürt halkının barış, eşitlik, demokrasi ve özgürlük temelinde, mevcut Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde diğer halklarla birlikte ve bir arada kendini yönetmek isteği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin zor ve şiddeti ile bastırılmaktadır.  Kürt halkı, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa temelinde güvence altına alınmasını istediği statü talebini, öz yönetim ilanlarıyla ortaya koymuştur. Devlet ise Kürt halkının bu talebine topuyla ve tankıyla karşılık vermiştir. Kuşkusuz, Türkiye Devletinin bu saldırılarının en ağır bedelini sivil yurttaşlar ödemektedir. Sadece son 6 ayda 213 sivil yurttaş devlet güçleri tarafından öldürüldü.

Devlet, Kürt halkının, Kürt illerinde öz yönetim ilan etmesiyle birlikte, 7 kentin 18 ilçesinde onlarca mahalleyi kapsayacak şekilde toplamda 54 kez sokağa çıkma yasağı uyguladı. Yasaklar toplamda 231 günü bulmuş durumda! Bu yasaklarda şu ana kadar 124 yurttaş devlet güçleri tarafından öldürüldü."
Sarıyıldız, Cizre ve Silopi ilçelerindeki bilançoya da yer verdiği mektubunda, Türk medyasının büyük bir kısmının ise AKP Hükümetinin uyguladığı sansür nedeniyle Kürdistan'da yaşananları yansıtmadığını vurguladı.

'MEKTUBU KALEME ALDIĞIM ŞU SAATLERDE...'

Cenazelerin sokaktan alınmasına dahi engel olunduğunu anlatan Sarıyıldız, "Sizlere mektubu kaleme aldığım şu saatlerde Cizre’de bir eve isabet eden havan topu mermisi 3 aylık bir bebeğin ölümüne neden oldu.  Bebeğin hastaneye götürülmesi sırasında anneannesi ve dedesi de güvenlik güçlerinin ambulansa açtığı ateş sonucunda yaralandı. Dedesi de hastanede hayatını kaybetti" dedi.

Ortadoğu’da yaşanan DAİŞ faşizmi ve gericiliğine karşı topyekûn mücadele veren Kürt halkının, Türk devleti tarafından katliamlara maruz bırakıldığına değinen Sarıyıldız, şöyle devam etti: AKP Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt halkının barışçıl talebine katliamlarla karşılık vermektedir. Mensubu olduğum Halkların Demokratik Partisi, Kürt sorununun ölme ve öldürme ile değil, siyaset, müzakere, öz yönetim ve ana dilde eğitim hakkına saygı; barış, adalet ve eşitlik düzleminde çözülebileceğine inanmaktadır. AKP hükümetinin vazgeçmediği şiddet, inkâr ve asimilasyon politikaları Kürt sorunun toplumsal maliyetini giderek arttırmakta ve Kürt halkının barış özlemlerini yok etmektedir."

'AB YAŞANANLARA KAYITSIZ KALMAMALI; DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALI'

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, mektubunun sonunda ise şu ifadelere yer verdi: "AB üyelik sürecini yeniden başlattığını söyleyen AKP hükümeti, Kürt coğrafyasına dayattığı bu savaşı AB reformları maskesiyle örtmeye çalışmaktadır. Oysaki ortada reformist bir yaklaşım ve AB normlarına uygun davranma yoktur. AB üyelik sürecinde olan Türkiye’de yaşayan Kürt yurttaşların yaşam haklarının tehdit altında olduğu, öz yönetim ve ana dilde eğitim taleplerinin acımasızca bastırılmaya çalışıldığı bugünlerde, sürecin iç savaşa evrilerek bir soykırımın yaşanmasından kaygı duymaktayız. Bu nedenle AB’nin yaşanılanlara kayıtsız kalmayacağı ve Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olacağı inancıyla saygılarımı sunuyorum…"