Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve milletvekillerinden oluşan 17 kişilik heyet, tutuklu eş genel başkanları ve milletvekillerinin durumuna ilişkin Anayasa Mahkemesi önünde bugün basın açıklaması düzenledi.

Parti Sözcüsü Osman Baydemir, heyet adına yaptığı konuşmada, 4 Kasım Darbesi'nden bugüne kadarki süreçte milyonlarca insan adına adalet çağrısında bulunduklarını belirterek, “Tam 188 gündür adalet çiğneniyor. Tam 188 gündür 6 milyon insanın seçme ve seçilme hakkı gasp ediliyor. Daha dün Aydoğan’ın vekilliği düşürüldü. Daha dün halkın iradesi gasp edildi. Suça ortak olmayın” dedi.

AYM BAŞKANININ SÖZLERİ HATIRLATILDI

Baydemir daha sonra, Anayasa Mahkeme’sinin kuruluş töreninde AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın yaptığı şu sözlerini okudu: “Bu önemli meselenin kaynağında hiç kuşkusuz ‘öteki’ ile sağlıklı bir ilişkinin kurulamaması yatmaktadır. Bu nedenle yaşanan küresel vicdan rahatsızlığını gidermenin yolu, başkasını da insan olarak görmek ve insan haklarının aynı zamanda ‘ötekinin hakları’ olduğunu kabul etmekten geçiyor. Bu da insanı ‘eşrefi mahlûkat’ olarak gören bir anlayışı benimsemeyi ve özümsemeyi gerektirmektedir. Aslında bu anlayışın öncülüğünü yapan bir düşünürü ve devlet adamını hepimiz tanıyoruz. Bu kişi merhum Aliya İzzetbegoviç'tir. Avrupa'nın merkezinde, dünyanın gözleri önünde halkı katledilirken yakıcı ve yıkıcı bir savaşın tam ortasında, Aliya şöyle sesleniyordu: ‘İnsan olmak ve insan kalmak, Allah'a ve kendimize karşı sorumluluğumuzdur.’ Aliya bütünüyle ahlaki olarak nitelediği ‘insan olmak ve insan kalmak’ kavramını politik dile de çevirmiş, bu kavramın ‘hiç kimse (nin) dininden, ulusal (kimliğinden) ya da politik inancından dolayı zulme uğramayacağı’ ve bunun temel yasa olarak kabul edildiği ‘hukuka uygun devlet’e tekabül ettiğini belirtmiştir. Kısacası ‘insan olmak ve insan kalmak’ kavramı, siyasi dilde çoğulcu demokratik hukuk devleti olarak formüle edilmiştir. Bu kavramın ‘insan kalmak’ boyutu en hassas durumlarda bile hukuktan, hukukun üstünlüğünden ayrılmamayı ifade etmektedir. Umarım akıl ve vicdan tutulması yaşayan, bu nedenle de yeni vicdan rahatsızlıklarına mahkûm görünen insanlık Aliya İzzetbegoviç’in bu evrensel mesajına kulak verir.”

'AKIL VE VİCDAN TUTULMASI SON BULSUN'

Baydemir, “Umarım akıl ve vicdan tutulması yaşayan AYM, Begoviç’in bu evrensel mesajına kulak verir. Umuyoruz, AYM üye ve başkanı bu mesajın gereğini en kısa zamanda yerine getirir. Umuyoruz ki AYM 188 günlük suskunluğunu bozar ve kendi içtihadını yok saymaz ve gereğini yerine getirir. Adalet zaten gecikmiş ve çiğnenmiştir. Daha büyük yaraların oluşmaması için bir an önce gerekli kararın verilmesini bekliyoruz” diye kaydetti.

'HALK MAHKEMELERE GÜVENMİYOR'

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da şunları söyledi: “AYM’ye defalarca kendi içtihadına uyması çağrısını yaptık. AYM bunu yapmazsa halk bir mahkemeye nasıl güvenecek? Bu dönemin önemli özelliklerinden birisi mahkemelerin kendi kararlarına kendilerinin itiraz etmesi ve bambaşka bir karar vermesi. AYM de halkın iradesini hiçe sayıyor, insanların yargıya güvenini bitirme riskini göze alıyor. Bunu yapmayın. Halkın yargıya güvenmesi lazım. Vermeleri gereken kendi kararlarıdır."