HDP: Yargıtay'ın Tuncel kararı halk iradesine darbedir

HDP: Yargıtay'ın Tuncel kararı halk iradesine darbedir

Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Eşbaşkan Sebahat Tuncel'e PKK üyeliğinden verilen 8 yıl 9 aylık hapis cezasına tepki göstererek, " Yargıtay’ın bu onama kararı aynı zamanda Kürt sorununda ‘çözüm ve barış’ mücadelesine vurulan bir darbedir. Alelacele ve HDP’nin siyasal çalışmalarına karşı alınmış bir karardır" dedi.

HDP Merkez Yürütme Kurulu yaptığı yazılı açıklamada Tuncel'e verilen cezanın onaylanmasına tepki göstererek,  İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu olarak yargılanan Sebahat Tuncel'in, 2007 yılında milletvekili seçildiğini ve tahliye edildiğini hatırlattı.

Aynı mahkemenin Eylül 2012’de mahkumiyet kararı verdiğini belirten HDP, "Hatırlatmak istiyoruz ki, Tuncel hakkındaki mahkeme kararı, o dönemde Başbakan Erdoğan’ın 'Yargıya söyledik, gereğini yapacak' açıklamasının ardından alındı. 6 yıl sonra ortaya çıkarılan bir itirafçının kanıtlanmamış beyanlarına dayanan ve Sebahat Tuncel’in görüşü alınmadan verilen bu karar Yargıtay’da rekor bir hızla, 1 yılda onandı" dedi.

Kararı "Mahkeme kararı da, Yargıtay’da onanması da siyasidir, yargının halk iradesine vurduğu bir darbedir ve adil değildir" şeklinde yorumlayan HPD, şunları ifade etti:

"Tuncel, Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Laz, Çerkes, Alevi, Sünni her dilden ve her inançtan halklarımızın, işçilerin, emekçilerin, yoksulların, gençlerin, LGBT’lerin, kadınların desteği ile milletvekili seçilmiştir. Türkiye’de barış ve halkların eşit koşullarda birlikte yaşaması için mücadele eden bir vekildir.

Yargıtay’ın bu onama kararı aynı zamanda Kürt sorununda ‘çözüm ve barış’ mücadelesine vurulan bir darbedir. Alelacele ve HDP’nin siyasal çalışmalarına karşı alınmış bir karardır."

Yargının, adalet değil, haksızlık dağıttığını belirten HDP, BDP'li tutuklu vekillerin tahliyesinin reddedilmesine de işaret ederek,  "Kürtlere ayrı, Türklere ayrı hukuk standardı kullanılıyor" dedi.

HDP, "Kürt sorununda demokratik çözüm için mücadele eden, demokratik siyaset kanallarını kullananlara yönelik bu tür kararların her birinin Türkiye’yi sıkıntılı ve çatışmalı sürece bir adım daha yakınlaştırdığını görüyoruz" diye kaydetti.

Açıklamada devamla şunlar ifade edildi: "Bu gelişmeler ve adaletsizlik karşısında sessiz kalmayacağız. Halkların seçtiği vekilleri hedef tahtası haline getiren anlayışlara karşı her türlü demokratik zeminde direneceğiz. Binlerce tutuklu, hükümlü, baskı ve zulüm sizin istediğiniz sonuçları dün üretmedi, yarın da üretmeyecek.

Son yaşanan devlet krizi de gösterdi ki, yargı alanında meşruluğu tartışma konusu olan çok fazla unsur vardır. Bu koşullarda Eşbaşkanımız için verilen bu kararı da meşru kabul etmiyoruz. Eşbaşkanımız Tuncel için bir taraftan Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru adımlarını takip edeceğiz. Diğer taraftan da politik demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye demokrasi, barış ve emek güçleri bu karar karşısında suskun kalmayacaktır."