Ölüm orucu eylemcisi Aydın: Her yer direniş alanına dönüşmeli

Tecridin sona ermesi için 30 Nisan'dan bu yana ölüm orucunda olan tutsak Şükran Aydın, "Her yer direniş ve eylem alanına dönüştürülmeli. Halkımız bu süreçte bütün yükü annelerin omuzuna bırakmamalı" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi amacıyla başlayan açlık grevi eylemleri devam ediyor. Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin kırılması amacıyla 30 Nisan’da 15, dün yine 15 PKK ve PAJK’lı tutsak ölüm orucuna başladı. 1 Mart’ta bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlayan Şükran Aydın 30 Nisan'da ölüm orucuna başlayan ilk grubun içerisinde yer alıyor. 12 yıldır cezaevinde olan Aydın, ailesi aracılığıyla açlık grevi direnişine ilişkin çağrıda bulundu.

6 aydır Leyla Güven öncülüğünde açlık grevi eylemlerinin devam ettiğini belirten Aydın, "Eylemimiz heyecanlı ve coşkulu bir şekilde sürüyor. 30 Nisan'dan sonra eylemimizi en üst seviyeye çıkardık. 15 arkadaş ölüm orucuna başladık. Bizler 14 Temmuz direnişçilerinin ruhu ile eylemimize kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Amacımıza ve zafere ulaşana kadar durmak yok bize. Rêber Apo'nun fedaileri olarak bu tecridi kırmak için belki geç kaldık ama önderliğe yönelik tecridi kırana kadar, önderliği özgürlüğüne kavuşturana kadar eylemimize devam edeceğiz" diye konuştu.

DİRENİŞİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK

Kürt Halk Önderi Öcalan'ın avukatları ile yaptığı görüşmeye değinen tutsak Aydın, "Önderliğimizle bu ay yapılan görüşme faşist sistemin ne kadar zor durumda olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bizler bir defalık görüşme ile kandırılacak insanlar değiliz. Kimse artık bizi günü birlik yaklaşımlarla kandıramaz. Yıllar sonra önderliğin sesini duymak, ondan haber almak bize büyük bir moral verdi. Biz tecridi yarı yarıya kırdık sayılırız, bu da direnişin büyüklüğünü bir kez daha gösteriyor.

Herkes bilsin ki bizler Erdoğan ve Bahçeli faşizmini parça parça edene kadar, önderliğe özgür bir yaşam yaratana kadar durmayacağız. Halkımızın da direnişini büyütmesi gerekiyor. Her yeri direniş ve eylem alanına dönüştürmeliler. Eylemciler olarak annelerimizin direnişini selamlıyoruz. Halkımızın bu süreçte bütün yükü annelerin omuzuna bırakmaması gerekiyor. Eylemciler olarak annelerimizin Anneler Günü'nü kutluyoruz, özgür bir yaşamı yaratma sözümüzü yeniliyoruz.

Artık gençlerimizin bu sessizliğe son vermesi gerekiyor. Annelerimize o kadar saldırı gerçekleşiyor fakat buna karşı gençlerimiz sessiz mi kalacak? Umut ediyoruz ki genç arkadaşlar her sokağı serhildan alanına dönüştürecek. Halkımız da bu sistemin kendiliğinden adım atacağını düşünmesin. Düşmanın geri adım atması halkımızın direnişi sayesindedir. Bundan dolayı bu halkın çocukları olarak onların eylemleri karşısında gururluyuz. Bütün arkadaşlarımız kararlı bir direniş içerisinde. İnanıyoruz ki büyük bir başarı elde edeceğiz. Erdoğan-Bahçeli faşizmini parça parça edeceğiz. Halkımız bize ve kendine inansın. Kimseden umut beklemesin, kararını versin. Vakit karar verme vakti" mesajını verdi.