Fransa’da cumhurbaşkanlıðı seçimlerinin birinci turunun galibi olan sosyalist aday François Hollande’ın 6 Mayıs’taki ikinci turda da seçilmesi halinde Fransa ile Türkiye ilişkilerinde de yeni bir döneme girilmesi bekleniyor. ANF’ye konuşan Sosyalist milletvekili François Pupponi, “Türkiye bir yandan Kürtleri katlederek, bir yandan da Ermeni soykırımını inkar ederek demokratik bir alan olan Avrupa Birliði’ne girmeyi isteyemez” dedi.
22 Nisan’da yapılan birinci turda beklendiði gibi Sosyalist Parti adayı François Hollande, oyların yüzde 28,63’ünü aldı. Rakibi Nicolas Sarkozy ise yüzde 27,18’de kaldı. Radikal solun rekor oy yükselişi ile birlikte solun toplam oyu yüzde 43’ü aştı. Anketler ikinci turda da Hollande’ın yaklaşık 10 puan farkı ile seçileceðini gösteriyor.
DIŞ POLÝTÝKADAKÝ BELÝRSÝZLÝK
Seçim kampanyası sırasında başta ekonomi olmak üzere iç sorunlar adayların temel gündemi oldu. En büyük eksiklik ise dış politika oldu. Arap Baharı, Ýran-Ýsrail gerginliði, Suriye krizi ve Türkiye ile ilişkiler neredeyse hiç konuşulmadı ve adaylar bu konularda pozisyon belirlemekten uzak durdular.
Sarkozy, Türkiye’nin AB üyeliðine karşı olduðunu her fırsatta dile getirse de, bu son beş yıllık dönemde de Fransa ile Türkiye arasındaki ticari ve siyasi işbirliðinde bir gerileme olmadı. Aksine başta Suriye olmak üzere dış politikada ortak hareket edildi, Kürtlere karşı “terörizmle mücadele” adı altında anlaşma yapıldı. Bu çerçevede Fransa’da yapılan operasyonlarda onlarca Kürt gözaltına alındı, Kasım 2011’de Paris’teki Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi kapatıldı. Ekim ayında Fransa ile Türkiye arasında PKK’ye karşı “güvenlik işbirliði anlaşması” imzalandı.
6 MAYIS’TAN SONRA NE OLACAK?
Fransa’da yoðun bir seçim kampanyası yürütülürken, Strasbourg kentinde de 1 Mart ile 21 Nisan arasında 52 gün boyunca 15 Kürt açlık grevindeydi. Grevcileri başta komünistler olmak üzere sol kanattan çok sayıda milletvekili ziyaret etti. Bunlar arasında sosyalist partililer ve çevreciler de vardı. Gelen vekillerin çoðu 6 Mayıs’tan sonrasını işaret ederek, Türkiye ile ilişkilerin yeni bir döneme gireceði mesajını verdiler. Tıpkı AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre gibi. Çevreci vekil Flautre, Fransa’da Kürtlere yapılan operasyonlar hatırlatıldıðında Türkiye ile ilişkilerde deðişim için ikinci turdan sonrasına işaret etmişti. Diðer yandan siyasi partiler her ne kadar resmi olarak açıklama yapmasalar da, hem François Hollande’ın, hem de yüzde 11’in üzerinde oy alan radikal solun adayı Jean-Luc Melanchon’un kampanya çevresi Kürt gündemini yakından takip etti. Kürt seçmenlerin ilk turda, kendileriyle daha geniş dayanışma içinde olan radikal solu tercih ettiði gözlendi. Ýkinci turda Kürt seçmenler de anti-Sarkozy cephesi ile oylarını birleştirecek.
HOLLANDE TÜRKÝYE’NÝN AB ÜYELÝÐÝ ÝÇÝN ACELECÝ DEÐÝL
Radikal solun ilk turda hiç olmadıðı kadar güçlü çıması liberal pozisyonu ile dikkat çeken Hollande’ın politikalarının “sola daha fazla yaklaşması” için de önemli bir baskı rolü oynayacak gibi görünüyor. Bu eðilimin Fransa’nın Türkiye ile ilişkilerinde de etkili olabileceði tahmin ediliyor. Genel seçimlerde parlamentoda bu gücün parlamentoya daha fazla yansımasıyla birlikte başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve özgürlükler sorununun daha fazla gündeme gelmesi beklenebilir.
Hollande birinci tur öncesi yaptıðı bir açıklamasında Türkiye’nin AB üyeliði konusunda aceleci olmadıðını hissettirdi. France 2 televizyon kanalındaki bir programda konu hakkında görüşünü belirten Hollande, “Bugün, yıllardan beridir süren bir müzakere süreci var. Ama henüz hiçbir büyük koşul oluşmadı ve gelecek beş yıllık dönemde Türkiye’nin Avrupa Birliði’ne üyeliði olmayacak” dedi.
PUPPONI: KÜRTLERE SAYGI ŞART
ANF’ye konuşan Fransız milletvekili ve IMF’nin eski patronu Dominique Strauss-Kahn’ın istifası ardından Sarcelles Belediye Başkanlıðı’na seçilen François Pupponi, Fransa ile Türkiye arasında yeni bir döneme girileceðini söyledi.
Hollande’ın kampanyası sırasında Türkiye’nin AB üyeliðine karşı çıkacaðını söylediðini belirten Pupponi, “Kendi azınlıklarına saygı göstermeyen bir ülkenin AB’ye girmek istemesi kabul edilemez” dedi. Bunun kendileri açısından bir ilke sorunu olduðunu ifade eden Pupponi, “Fransa’da bir her zaman Kürtlerin mücadelesi ve Ermeni soykırımının tanınmasından yana olduk” diye belirtti.
“Türkiye bir yandan Kürtleri katlederek, bir yandan da Ermeni soykırımını inkar ederek demokratik bir alan olan Avrupa Birliði’ne girmeyi isteyemez” diyen Pupponi, “Türkiye eðer bir gün AB’ye girmek istiyorsa, ön şartlarımız var. Her halükarda, azınlıklarına bugün yaptıðı gibi saygı göstermeyen bir ülke ile diyalog kuramayız” ifadelerini kullandı. Pupponi, “Benim açımdan, zorunlu şart Kürtlere bu ülkede demokratik olarak saygı gösterilmesidir” diye ekledi.
KÜRTLERÝN TALEPLERÝ MEŞRU
Kürtlerin taleplerinin meşru olduðunun altını çizen Pupponi, “Kürtlerin tanıyoruz, tanınma ve dillerinin güvenceye alınması talebini biliyoruz, anayasal taleplerini de biliyoruz. Biz bu mücadeleyi destekliyoruz çünkü haklıdır. Her şeyden önce anormal olan, seçimlerin olduðu Türkiye’de Kürtler seçildiðinde hapse atılmalarıdır, Kürtçe konuştuklarında cezaevlerine konulmalarıdır. Bu hayal edilemez ve katlanılamaz bir durum” şeklinde konuştu.
François Hollande’ın Ermeni soykırımı konusundaki tavrının da “tavizsiz” olduðunu ifade eden Pupponi, Türkiye ile Fransa arasındaki ekonomik ilişkilerin bu sorunları tıpkı geçmişte olduðu gibi unutturma ihtimali sorulduðunda, şöyle cevap verdi: “Üzerinde uzlaşma yapılamayacak ilkeler vardır. Ýnsan haklarına saygı ve hafızaya saygı, ekonomik ilke ve ekonomik çıkarların önünden süpürülemez.”
ANF NEWS AGENCY