HPG’nin Tatar militanından çaðrı var!

HPG’nin Tatar militanından çaðrı var!

Şırnak’ın bilinen korucu Tatar aşiretinin gençlerinden, babası emekli korucubaşı olan Zindan Derman kod isimli HPG gerillası Hakan Tatar, gerilla saflarına katılarak aşiretine “gerçek yol Kürt özgürlük mücadelesindedir mesajını verirken, Tatar gençlerine de, “Ben bir Tatar genci olarak bir PKK militanıyım. Ýsteyen her Tatar genci daðlara, gerillanın yanına gelebilir” çaðrısında bulunuyor.

HPG gerillası Hakan Tatar, kod ismi Zindan Derman. Zindan’ın hikayesi oldukça dikkat çekici. Çünkü Zindan, mensubu olduðu aşirette bir ilke imza atmış. Devletle sıkı işbirliði içerisinde olan bu aşiretten ilk defa bir genç gerilla saflarına katılmış. Zindan’ın söylediðine göre, bu durum Tatar aşiretinde taşları dengeleri sarsmaya başlamış.

Gerilla Zindan, Şırnak’ın büyük korucu aşiretlerden Tatar aşiretine mensup olan bir aileden gerilla saflarına katılmış. Zindan’ın babası da emekli bir korucu başı. Bir dayısı üç dönem milletvekilliði yaparken bir dayısı da dört dönem belediye başkanlıðı yapmış. Yine bir amcası da bir dönem belediye başkanlıðı yapmış. Tabi aşiret korucu olduðu için milletvekillikleri ve belediye başkanlıkları da devlet partilerinden olmuş.

Gerilla Zindan’ın anlatımına göre, aşirette yurtsever kişi sayısı çok az. Yurtsever olanlar ise bu durumunu aşiret içerisinde gizli tutuyor. Kendisi ise Şırnak’taki arkadaş çevresinden etkilenmiş. Yurtsever bir ortamda arkadaş çevresi edinen Zindan, kafasındaki çelişkileri yenmek için “Araştırdım ve gördüm ki gerçekler göz önündeydi” diyor.

CEVAPSIZ KALAN ‘NEDEN’ SORUSU

Aşiretteki gençlerde, çocukluklarından itibaren PKK’yi karalayan bir bilinçaltı oluşturulduðunu belirten Zindan, kendisi gibi birçok kişinin kafasında oluşan “neden” sorusuna da bir cevap verilmediðini söylüyor. Zindan ise liseyi bitirdikten sonra kendi kendine sorduðu “neden” sorusunun cevabını aramaya başlamış.

“GERÝ KONUMDAYDIK”

Zindan’ın yaşadıðı çelişkiler içinde ön önemlilerinden birisi de şüphesiz koruculuk sistemi olmuş. Devletin operasyon ve çatışmalarda korucuları öne sürmesindeki politikanın farkına varan Zindan’a göre, devlet kendi aşiretini kandırmış ve yarattıðı sistem içerisinde herkesi uyutarak, istediðini yaptırmış. Şırnak gibi bir yerde bütün halk PKK’liyken kendi aşiretinin durumunu “geri konumdaydık” diyerek ifade ede Zindan, “Kürt toplumu büyük bir aydınlanma yaşarken, devletin bize yaptıðı ise yozlaştırma ve uyutmaydı. Toplumla aramızda bir çekişme vardı. Bu çekişmenin nedenlerine bakıyordum. Ve yanlış yolda olmamıza raðmen neden gerilikte ısrar edildiðini sorguluyordum” diyor.

Bu sorgulamalar neticesinde gerçekleri görmeye başlayan Zindan, bu süreçte PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okumuş. Böylece kafasındaki çelişkilere daha güçlü cevaplar bulabilmiş. Soru işaretleri aydınlandıkça da Zindan eylemsel bir yaşamı seçmeye başlamış. “Arkadaşlarımla şehit arkadaşların cenazelerine katılıyordum. Arkadaşlarımla gerçekler üzerine tartışıyordum” diye anlatıyor, yaşadıklarını.

Mensubu olduðu aşiretin, Kürt toplumunun gerçeklerinden kopuk olduðunu ve bu nedenle vicdan azabı çektiðini dile getiren Zindan, “Şunu çok iyi anlamıştım, insan kendini toplumundan soyutlayamıyor. Ne kadar toplumun dışında kalsan da içinde bir huzursuzluk yaşıyorsun” dedi.

“TOPLUMDAN SOYUT YAŞAYAMAZDIM”

Bu süreçte kendisi gibi aşiretteki birçok genç de Kürdistan’daki gelişmelerden etkilenmeye başlar. Gençlerin eskiler gibi yaşamak istememeleri aşiretin ileri gelenlerini rahatsız eder. Hatta gençlere tehditlere varan uyarılar baş gösterir. Tüm bunlara raðmen Zindan, “Ben ise bir Kürt genci olarak özgür tercihimi yapmam gerektiðine inanmıştım. Artık kararımı vermiştim. Amcamlar ve babamlar devletle işbirliði halinde yaşadılar ama ben kesinlikle toplumdan soyut yaşayamam diyordum. Bir Kürt genci olarak toplumumda soyut yaşayamazdım” diyor.

Zindan’ın anlattıklarına göre, Tatar aşiretinin kendi içinde kastlaşmış bir sistemi var. Bu sistem içinde aşiret lideri diðer üyeler üzerinden baskı kuruyor. Baskının birinci temasını ise herkesin PKK’den uzak durması oluşturuyor. Aşirette şekillenmiş olan bu zihniyet, devlet tarafından kullanılmış. Ve Kürdistan tarihindeki gerçeðe de işaret eden Zindan, “Eskiden beri Mezopotamya ve Kürdistan tarihine de baktıðımızda hep bizi birbirimize düşürdüklerini görüyoruz. Maalesef bizim aşiretimiz de bunu yaşadı” diye konuşoyur.

Devletin Tatar aşiretine verdiði rahatlıðın altından koruculuk sistemi çıktıðını belirten Zindan, “Aşiretimiz korucu oldu. Koruculuðun verdiði yetkiyi kendi halkına karşı kullandı. Fakir insanlarımızı da yanlarına çekerek sisteme baðladılar. Ýnsanlarımızın kendi kimliklerine, yurttaşlıklarına ulaşmalarını engellemek için kendilerine köle yaptılar. Bu da bizi daha da geri bıraktı. Üzerinde bir de bilinçsizlik eklenince tüm gelişmelerden kopuk kaldık. Devlet de bu şekilde koruculuk sisteminden beslendi” dedi.

“AŞÝRETÝM ÝHANETÝN ÝZÝNÝ BIRAKTI”

Koruculuk öncesi Tatar aşiretinin ekonomik olarak durumunun iyi olmadıðını ve koruculukla ekonomik anlamda devlete baðlı yaşadıklarını da dile getiren Zindan, koruculukla aşiretlerinin tarihe nasıl bir iz bıraktıðını da şöyle ifade ediyor:

“Aşiretimiz PKK’ye karşı devletle işbirliði yaptı. Bu işbirlikçiliði de bilinçaltına yerleştirdi. Tabi işbirlikçilik yaptıkça da kendimizi Şırnak’taki halktan daha üstün görmeye başladık. Hem amcalarım hem aşiret büyükleri hem Şırnak’ta hem de Kürdistan’da ihanet adına iz bıraktılar.”

Tatar aşiretinin işbirlikçi bir konuma gelmesindeki en büyük etki aşiret aðası olmuş. Zindan’ın ifade ettiðine göre, aşiret lideri devlet tarafından sırtı kaşınan biri. Yaşanan bu durumu herkes görüyormuş ve baskılardan dolayı da kimseler ses çıkaramıyormuş. Karşı çıkanlar ise aşiretten çıkarılmışlar. Hatta soyadlarını deðiştirerek, şehir dışına kadar gönderilmişler. Halen de aynı durum devam ediyor. Zindan, “Aşiret lideri sürekli olarak aşiretimizle halkı bir birine düşürerek kendini yaşatıyor. Sürekli olarak devletsiz yaşayamayacaðımızı söylediler. Ýnsan halkından ve toplumundan kopuk olduðu zaman bir düşmanlık oluşuyor. Birçok insan bunu da görüyor” diyor.

“BABAMLAR GÝBÝ YAŞAYAMAZDIM”

Tüm bu süreç ise sonunda Zindan’a daðın yolunu göstermiş. Gerilla fikrini ilk düşündüðü zamanlar çok deðişik duygular hissettiðini ifade eden genç gerilla, “Tabi durumlar böyle olunca ben de babamlar, amcamlar gibi yaşamayacaðımı söylüyordum. Çünkü büyük bir rahatsızlık duyuyordum. Ve gerillaya katılmaya karar verdim. Gerilla olmayı düşündükçe içimde bir kıpırtı yaşanıyordu. Ve bu içimdeki kıpırtıya yaklaşmak için bir adım atmak istiyordum. Ve böylece 2011 yazında katılma kararı verdim” dedi.

PKK gerçeðini gerillada tanıyan Zindan, çocukluktan beri kendilerine anlatıldıðı gibi olmadıðını ve gerillaya katılarak da aşiretin diðer mensuplarına bir mesaj vermek istediðini söylüyor. Zindan, duygu ve düşüncelerini, “Katılımımdaki amacım hem dayılarıma hem de amcalarıma artık devletle işbirliðinin devam etmeyeceðinin mesajını vermekti. Artık halkımın yanında olmak istiyorum. Ve bu gerçeði herkesin de bilmesi gerektiðini duyurmak istedim” sözleriyle dile getiriyor. Gerillaya katıldıktan sonra, çocukluðundan itibaren kendisine PKK’yi karalayan anlatımlardan dolayı tedirginliðinin devam ettiðini belirten Zindan, şunları söyledi:

“Hiç tanımadıðım, hatta çocukluðumdan beri bana olumsuz anlatılan gerilla ‘nasıl ve beni kabul ederler mi’ diye kendi kendime düşünüyordum. Ýster istemez bir korku da yaşıyordum. Tanıştıðım ilk gerillalar beni çok etkiledi. Gerilla için kimin nereden geldiði önemli deðildi. Önemli olan insan olmandı. Bu da beni çok etkiledi. Yine gerilla yaşamı ve ortamı hayal edemeyeceðim bir duygu ve düşünce ortamı oldu. Ýnsana deðer veren ve insanı anlayan bir duruş var. Ben de karşılaştıðım bu davranışlar karşısında çok şaşırıyor ve arkadaşlara ‘bu davranışlar genelde mi böyle yoksa bireyden bireye deðişiyor mu’ diye soruyordum. Arkadaşlarda bana, ‘PKK’deki her arkadaş böyledir. Bizim yaşam felsefemiz budur’ diyordu. Ben de bir Tatar genci olarak PKK’nin tüm insanlık için mücadeleci bakış açısını gördüm. Böyle bir oluşumun içinde bulunmak beni olumlu yönden etkiledi. Ve bundan da gurur duyuyorum.”

“ARTIK BÝR PKK MÝLÝTANIYIM”

Aşiretine de seslenen Zindan, “Devletin PKK hakkında söylediði sözlerin hiçbiri doðru deðil. Ben bir Tatar genci olarak bir PKK militanıyım. Ýsteyen her Tatar genci daðlara, gerillanın yanına gelebilir” dedi. Her Tatar gencinin kendi savaşçısı olabileceðini ifade eden Zindan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Gidip Türklerin askerliðini yapacaðına gelip burada kendi halkı için onurlu bir şekilde ve kendi gerçeðini tanıyarak bu savaşa katılabilirler. PKK sizi kabul etmiyor diye bir şey yok. PKK halkın partisidir. PKK halkı savunan bir partidir. PKK asimilasyon politikası sürdüren düşmana karşı halkın içinden çıkan bir parti ve insanlardır. Ben de iyi bir PKK militanı olmak için üzerime düşen görevi yapacaðım. Bunun için de yemin ettim. Buna layık olmak için de kanımın son damlasına kadar mücadele edeceðim. Ben bir Kürdüm ve artık bir PKK’liyim. Şırnak halkı da bilsin ki Tatar gençlerinin çoðu benim gibi düşünüyorlar ve onlara yardımcı olun. Onlara daha kazanımcı yaklaşılırsa başarılır. Kimliðimizi korumak ve geliştirmek için PKK’ye geldim. Verilen mücadele gerçeðimizi ve kimliðimizi var etme mücadelesidir.”

ANF NEWS AGENCY