HRW’den belediye gaspına tepki: Seçimler fiilen iptal edildi

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türk rejiminin HDP’li belediyeleri gasp etmesine “seçme ve seçilme hakkının ihlali” diyerek tepki gösterdi. HRW, 31 Mart seçimlerinin fiilen iptal edildiğini belirtti.

HRW, Kürt belediyelerinin gasp edilmesine ilişkin yaptığı bir açıklamada, “Türkiye hükümeti, belediye başkanlarını görevlerinden alarak ve Türkiye’nin güneydoğusundaki belediye meclislerinin çalışmasını engelleyerek, muhalefetteki Halkların Demokratik Partisi’ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırıyor” dedi.

SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ İHLALİ

Açıklamaya göre halen 23 belediye başkanı “terörle mücadele yasası” kapsamında tutuklu bulunuyor.

Bunlar arasında Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın da olduğun hatırlatan HRW, belediye gaspının “seçme ve seçilme hakkının ihlali” olduğunu vurguladı.

HRW’nin Avrupa ve Orta Asya direktörü Hugh Williamson, “Yerel Kürt politikacıları, suç sayılabilecek faaliyetlerin varlığını gösteren ikna edici deliller olmaksızın, sanki silahlı militanlarmış gibi görevden almak, tutuklamak ve yargılamak, anlaşıldığı kadarıyla, Türkiye Hükümeti’nin siyasal muhalefeti ortadan kaldırmak için tercih ettiği yöntem haline gelmiş durumda” dedi.

Williamson, “Meşru herhangi bir terörle mücadele çabasıyla bağlantılı olmayan bu davalar, belediye başkanlarının ve onlara oy vermiş 1.8 milyon seçmenin seçme ve seçilme haklarını çiğniyorlar” diye ekledi.

31 MART SEÇİMLERİ FİİLEN İPTAL EDİLDİ

9 Ekim 2019’da Rojava’ya yönelik işgalden sonra HDP’li seçilmiş belediye başkanlarına yönelik gasp ve tutuklamaların hız kazandığına dikkat çeken HRW, “Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki en kalabalık nüfuslu illerde belediye başkanlarının görevden alınması ve belediye meclislerinin işlevsizleştirilmesiyle birlikte, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerin sonuçları da fiilen iptal edilmiş oldu” dedi.

HRW, toplam 32 HDP’li belediyenin gasp edildiğini hatırlattı. Williamson, “Türkiye, terörle mücadele yasası kapsamına giren suç isnatlarını siyasi saiklerle, siyasi muhalifleri tutuklamak ve yargılamak amacıyla kullanmaya son vermelidir” çağrısında bulundu.

Williamson, “Meclis, belediye kanununda OHAL döneminde yapılan ve belediye başkanlarının keyfi olarak görevden alınarak tutuklanmalarını haklı göstermek için kullanılan değişiklileri yürürlükten kaldırmalıdır” ifadelerini kullandı.

İŞGAL, BASKIYA BAHANE EDİLDİ

İşgalin baskı için bahane yapıldığına da dikkat çeken Williamson “Türkiye, demokratik olarak seçilmiş, mecliste grubu bulunan bir muhalefet partisine baskı yapmak için, Kuzeydoğu Suriye’ye düzenlediği askeri harekatı bir bahane olarak kullandı” dedi.

Aynı açıklamada “Güneydoğuda siyaset yapmanın hukuki yollarını tıkayan Erdoğan yönetimi, potansiyel olarak şiddete dayalı, demokratik olmayan ve hukuk dışı seçeneklerin desteklenmesini teşvik ediyor” diye belirtildi.