Hükümet başa dönmek istiyor

Hükümet başa dönmek istiyor

Başbakan Vekili Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile gerçekleşen görüşme sonrası bugün bir basın toplantısı düzenleyerek, yedinci günündeki protestoları yatıştırmaya çalıştı. “Özeleştiri vermeye hazır” olduklarını belirten Arınç, genel olarak hükümet politikalarına yönelik tepkileri sadece “birkaç ağacın” kesilmesine karşı gösterilen bir çevre duyarlılığına geri götürerek, soruna bu çerçevede çözüm bulma niyetini ortaya koydu.

Gezi Parkı’nda yıkım projesine karşı çevreci bir eylem olarak başlayan ancak polisin şiddetli müdahalesiyle sosyal bir patlamaya dönüşen eylemler ülkenin her yanına yayılırken, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı Köşk’te kabul etti.

Arınç daha sonra basın mensuplarının karşısına geçerek, olaylara ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada, olayların en başına dönerek, çevreci protestonun meşruluğunu kabul eden Arınç, soruna bu noktada çözüm bulma niyetini ortaya koydu. Yapılan analizler ise olayların bu boyutlara ulaşmasına, AKP iktidarının son 10 yıllık politikalarının yol açtığına işaret ediyor.

Ancak ağaçların kesilip kesilmeyeceği, projenin iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin net bir ifade kullanmayan Arınç, olayların polisin aşırı şiddetinden dolayı bu düzeye ulaştığını da kabul etti. Sorunun “ağaçlarla ilgili” olan kısmını tartışmaya hazır oldukları mesajını veren Arınç, bir bütün olarak hükümetin özgürlükleri kısıtlayan otoriter politikalarına karşı olan tepkileri görmezden gelmeyi tercih etti.

POLİSİN AŞIRI GÜÇ GÖSTERİSİ OLAYLARI ÇIĞRINDAN ÇIKARDI

“İki gündür şiddet ve vandallık içeren gösteriler ivme kaybetmeye başladı. Şiddet içermeyen gösterileri saygı çerçevesinde karşılıyoruz. Güvenlik ve istihbarat güçlerimiz özveriyle çalışıyor” diyen Arınç, “Taksim'de bir yanlış anlaşılma olsa da vatandaşlarımız haklı, meşru tepkilerini ortaya koymuşlardır. Buna saygılıyız. Bu eylemler haklı, meşru ve doğru eylemlerdir ama polisin gaz kullanmaya başlaması ve aşırı güç gösterisiyle olaylar çığırından çıkmıştır” diye konuştu.

Arınç, “Polisimizin gösterinin ilk zamanlarında ortaya koyduğu aşırı tedbir haklı olarak tepki çekmiştir. Ancak son 5 gündür polisin tavrı son derece hassastır. Polisimiz yasalar çerçevesinde üzerine düşen bir hakkı yerine getirmiş ve bundan sonra da getirecektir” diye ekledi.

Partilere, vatandaşlara, sivil toplum örgütlerine ve medyaya duyarlılık çağrısı yapan Arınç, “Projelerle ilgili yerel yöneticiler STK'ların fikirlerini almalı. Onlarla görüşmeli. Yargıda dava açan dernek ve yöneticilerle görüşeceğiz” dedi.

Arınç, “STK’larımızın gerginliği düşürecek bir tavır içinde olmalarını rica ediyoruz. KESK gibi DİSK gibi güçlü sendikalarımızın bu olaylar karşısındaki tutumlarının toplumsal barışı bozmayacak durumda olacağını tahmin ediyorum. İllegal örgütlerin ekmeğine yağ sürecek davranışlarından kaçınmalarını rica ediyorum. Vatandaşlarımızın sağ duyu ve sabrıyla huzur ve güven ortamı tesis edilmiş olacaktır. Haklı taleplerini ifade eden vatandaşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum. Öz veriyle çalışan uykusuz yorgun bulunan güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

GÖZALTILARI BİLMİYOR, POLİSİ MAĞDUR GÖSTERDİ

Gözaltılara ilişkin rakam veremeyen Arınç’ın yaralanan polisler ve zarar gören araçları ilişkin elinde bir liste olması dikkat çekti: “110 polis aracı tahrip edilmiştir, 207 sivil araç yakılmıştır. Ambulanslar taşlanmaktadır. Sivil vatandaşlara karşı aşırı tepkiler gösterilmektedir. Bir takım kamu binalarına karşı, kendi özel evlerine karşı aşırı tepkiler haksız gayri meşru bir takım olaylar meydana getirilmeye çalışılmaktadır.”

“Taksim’deki gezi parkıyla yada şikayetlerle ilgili yeni gelecek kanunda bazı maddeler varsa buna rıza göstermeyeceğimizi bilmenizi isterim” diyen Arınç, “Peşinen karşı çıkmayalım, bu kanun ne getiriyor ne getirmiyor kamuoyunu aydınlatma görevidir” ifadelerini ekledi.

Basın toplantısında soruları da yanıtlayan Arınç, olayların bu noktaya gelmesinde hükümetin bir üslup sorunu olup olmadığına ilişkin bir soruya şöyle yanıt verdi: Üslup şüphesiz önemli (…) Doğru olan yöneten insanların üsluplarının çok daha yapıcı ve kucaklayıcı olmasıdır. Ben bunda ne kadar başarılıyım bilmem, ama hepimizin önem verdiğini ifade etmek istiyorum.”

Bugün gelinen noktayı meşru göstermenin mümkün olmadığını söyleyen Arınç, yine vatandaştan değil “mağdur” polisten örnek verdi: “Bu çevre duyarlılığı olmaktan çıktı, ambulansın içinde polis var mı diye ambulansın yakıldığı duruma geldi. Hiçbir insanın bu vahşeti barbarlığı onaylayacağını düşünmüyorum.”

BAŞLANGIÇTAKİ MÜDAHALE İÇİN ÖZÜR DİLEDİ

Arınç, sadece başlangıçta yaşananlardan ötürü özür diledi: “O ilk olayda çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlıştır. O insanlarımızdan özür diliyorum. Ama sokaklarda tahribat yapanlara özür borcumuz olduğunu düşünmüyorum.”

Polisin devam eden şiddetli müdahaleleri sonucu binlerce kişi daha sonra yaralandı ve gözaltına alındı. Olaylar sırasında iki kişi de hayatını kaybetti.