Hürriyet yalan manşet için ölen gerilla komutanını diriltti!
Kim ne derse desin Hürriyet gazetesi her zaman diğerlerinden farklıdır. Yeni yetme Akit, Yeni Şafak, Star veya Takvim gibi gazeteler onun eline su dökemezler.
Kim ne derse desin Hürriyet gazetesi her zaman diğerlerinden farklıdır. Yeni yetme Akit, Yeni Şafak, Star veya Takvim gibi gazeteler onun eline su dökemezler.
Çünkü o her zaman Türk medyasının, pardon yeni adıyla lağım medyasının ‘’amiral gemisi’’ olmuştur. Attığı manşetlerle, yaptığı kirli haberlerle, Kürt düşmanı köşe yazarlarıyla her zaman bir adım önde gitmiştir. Hakkını teslim etmek gerekiyor.
Bir zamanlar Hikmet Bil diye bir yazarları vardı. ‘Kıbrıs Türklerindir’’ adlı Özel Harp Dairesi tarafından kurulan ve yönetilen yapının sorumlusuydu. Daha sonra bunu Ahmet Karakullukçu diye bir çıktı. Emin Çolaşan, Ertuğrul Özkök’ler başladı. Ve bunlardan birkaç gömlek daha kalitesiz A. Hakan Coşkun ve Akif Beki gibiler yer tuttu. Bunların yanına birde ‘’özel elaman’’ Abdulkadir Selvi eklendi.
Bugün (1 Aralık 2016) günü Hürriyet ‘’Hain Kobani’den ‘’ manşetiyle çıktı. Haberin altında Fevzi Kızılkoyun adlı birisinin imzası var. Çok önemli bir muhabir olmasa gerek. Çünkü adamın Twitter hesabı bile aktif değil. En son 25 Ekim günü sosyal medyada görünmüş. Takip ettiği takipçilerinden fazla. Takipçileri 500’u geçmiyor. İşte bu tuhaf muhabir adına yayımlanan haber şöyle:
’’Saldırıda kullanılan araçla ilgili detaylara ulaşıldı. Kapalı kasa beyaz renkli hafif ticari araç saldırıdan 2 gün önce Şanlıurfa’dan çalındı. Diyarbakır Lice kırsalına götürülen araca burada bomba yüklendi ve düzenek oluşturuldu. Saldırı talimatını TAK’ın Lice kırsal sorumluları verdi. Azad Siser kod isimli E.G. ve Hoca kod isimli S.Ç.’nin saldırıyı organize ettiği bildirildi. Patlayıcı yüklenen araç Malatya üzerinden Kayseri’ye geldi.’’
Haberin yalan olduğuna ilişkin çok uzun bir kanıt listesi sunmak gerek yok. Bu haberde saldırıyı organize ettiği söylenen ‘’Azad Sıser kod adlı E.G’’ daha önce Mayıs ayın ilk günlerinde çıkan bir çatışmada yaşamını yitirmiş. HPG-BİM 5 Mayıs 2016 günü konuya ilişkin şu açıklamayı yapmış:
‘’Halk Savunma Merkezi(HSM) Lice’de yaşanan çatışmalara dair yazılı bir açıklama gerçekleştirdi. HSM tarafından yapılan açıklamada 2 Mayıs günü Lice’de Türk ordusunun havadan ve karadan gerçekleştirdiği saldırıda HPG askeri konsey üyesi Azad Siser ve HPG komutanı Çekdar Amed ile birlikte toplam 6 gerillanın şehit düştüğünü açıkladı.’’
Sadece bu kadar değil. Azad Siser’ın yaşamını yitirdiği 4 Mayıs 2016 günü Hürriyet’in internet sitesinde ‚‘‘PKK'nın üst düzey ismi Ekrem Güney öldürüldü‘‘ başlığıyla verilmiş. Hatta ‚‘‘Örgüte 1992 yılında katılan Batman doğumlu Azad Sised kod adlı Ekrem Güney, sözde orta saha (Erzurum, Diyarbakır, Batman, Bingöl, Muş) sorumlusuydu. Öldürülen Ekrem Güney, 4 milyon TL ödülle arananlar listesindeydi.‘‘ diye ayrıntılı (!) aktarılmış.
Hürriyet ilk haberinde Ekrem Güney’in kod adını ilk önce ‘’Azad Sised‘‘ diye vermiş, ama açık ismini yazmış, son Kobanê’ye ilişkin düzmece haberinde ise yine koda dı yanlış yazmış. Bu kez ’Azad Sısar’’ olarak yazmış. Herhalde konuya gizem katmak, yalan bir haberi inandırıcı kılmak için olsa bu kez gerçek isminin baş harflerini ‘’E.G’’ olarak vermiş.
Şimdi ayı Hürriyet gazetesi daha önce yaşamını yitirmiş bir gerilla komutanını diriltiyor, ona talimatlar verdirtiyor ve Kayseri eylemini gerçekleştiren kişinin Kobanê’den geldiğini söylüyor.
Diyor ki:
‘’Canlı bombanın yakın zamanda Kobani’den gelip Suruç üzerinden Türkiye’ye yasadışı yollardan giriş yaptığı, Diyarbakır’ın Lice kırsalında bomba yüklü arabayı aldıktan sonra Kayseri’ye geldiği belirtildi. Yapılan incelemelerde canlı bombanın Suriye'de PYD’nin kontrolündeki Kobani bölgesinde bomba ve silah eğitimi aldığı, Kobani’den yasadışı yollardan Suruç ilçesi kırsal bölgesinden Türkiye’ye giriş yaptığı iddia edildi.’’
Kim ne derse desin bu yala ve kirli haber adı geçen muhabire ait değil. Yazılmış, gönderilmiş ve alın bunu basın denmiş. Altında istediğiniz ismi koyun buyrulmuş. Herhalde en çapsız olanın ismini altına koymuşlar.
Şimdi bu yalan ve kirli haberin altında imzası bulunan şahıs biraz onur ve haysiyet sahibi ise çıkar ‘’Hain Kobani’den manşetinin nasıl ve kimler tarafından hazırlandığını veya ısmarlandığını açıklar.
Bu kirli haberin esas amacı Rojava Kürdistanı’nı, özellikle de DAİŞ-TC işbirliğine karşı direnmişiyle destan yazan ve Türk cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hevesini kursağında bırakan Kobanê’yi hedef göstermektir. İç ve dış kamuoyunu bu yalana inandırmaktır.
Böylesi kirli ve yalan bir habere inan var mı, var. En azından ‘’titiz’’ diye düşündüğümüz bazı yayın organlarının haberin içindeki ‘’olguları’’ kontrol etmeden internet sayfalarında yer vermeleri bile bu türden yalanların Türk kamuoyu üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Veya bilinçaltına zuhur etmiş Kürt düşmanlığı bir yere kadar varıyor.
Ama özel savaş medyası ne yaparsa yapsın bir yalan artık bir gün değil, bir saat bile sürmüyor. Çöküyor. Tıpkı Hürriyet’in attığı bugünkü manşet gibi.
Hürriyet bir taraftan bu manşetle geleneksel Kürt düşmanlığını sürdüreceğini söylüyor, öte yandan Erdoğan cuntasına ‘’’bak ben senin her değdin yalanı en iyi atacak lağım gemisiyim’’ diyor. Kendisini kurtaracağını sanıyor.
Bir Zamanlar Gülen Network’unun amiral gemisi Zaman’da öyle düşünüyordu. Ne diyelim darısı Hürriyet’in başına…