İHD İstanbul Şubesi eğitim ve kadın hakları komisyonları, anadilde eğitimin önündeki devlet engellini, Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Binası önünde Kürtçe ders yaparak protesto etti. Polis gölgesinde gerçekleşen Kürtçe derste, bir insanın dili ile var olduğu vurgusu yapıldı.

İnsan hakları savunucuları anadilde eğitim önündeki devlet engellini, Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Binası önünde Kürtçe ders yaparak protesto etti. Çevik kuvvet ekiplerinin ve sivil polislerin ablukası altına alınan binanın önüne beyaz tahta ile gelen insan hakları savunucuları, adına ilk sözü Kürdistan’da açılan Kürtçe okullarına yapılan saldırılara tepki olarak açıklamalarını bundan böyle Kürtçe yapacağını duyuran İHD İstanbul Şube Başkanı Abdulbaki Boğa aldı. Devletin Kürtçe dili ve anadilde eğitim hakkına yönelik inkarcı politikalarını kabul etmediklerini vurgulayan Boğa, anadilde eğitimin önünün açılması için Meclis’i göreve çağırdı.

‘BİR İNSAN DİLİ İLE VARDIR’

Abdulbaki Boğa’nın ardından İHD İstanbul Şubesi Eğitim Komisyonu adına açıklamayı Türkçe Aynur Güven, Kürtçe ise Mürvet Yılmaz okudu. Bir insanın diliyle var olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Güven ile Yılmaz, “Dil olmadığında yaşam olmaz. Düşünce olmaz. Bir insanın özgürlüğünü elinden almak isterseniz onu cezaevine kapatmanıza gerek yoktur. Dilini tüm elinden aldığında zaten köleleştirmiş olursunuz” dedi.

Türk devletinin yıllardır bu topraklarda yaşayan halkların dillerini yasaklayarak köleleştirmeye çalıştığını hatırlatan Güven ile Yılmaz, Kürtlerin, Lazların canlı canlı toprağın altına gömmek isteyen devletin, dillerine vurulan kelepçenin üstünü örterek, kelepçeyi görünmez kılmaya çalıştıklarını vurguladı. Devlet, TRT Şeş örneğini vererek artık anadilde eğitimi kabul ettiğini iddia etse de, Kürt halkının kendi olanaklarıyla açtığı Kürtçe okullara saldırmaktan ve mühür vurdurmaktan geri durmadığına işaret eden Güven ile Yılmaz, bu çifte standardı kabul etmeyeceklerini altını çizdi. Yöntem değiştiren devletin, asimilasyon politikasını inceden inceye, zaman yayarak uygulamaya çalıştığına dikkat çeken Güven ile Yılmaz, 20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletlerinin (BM), 20 Kasım 1989’’daki anadilde eğitim hakkı sözleşmesini hatırlatarak, anadilde eğitimin önündeki tüm engellerinin kaldırılmasını istediler.

Açıklamadan sonra polis gölgesinde Kürtçe ders verildi.