İHD'den ‘Dargeçit Gerçeği’ raporu

İHD'den ‘Dargeçit Gerçeği’ raporu

'Mardin'in Dargeçit ilçesinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yapılan kazılarda ortaya çıkan kemiklerden birinin Mehmet Emin Aslan'a ait olduğu netleşti. Konuya ilişkin açıklama yapan İHD Mardin Şubesi, 1995 yılında 12 Kürt sivilin gözaltına alınarak kaybettirildiği Mardin'in Dargeçit ilçesinde, Şubat ayı 2012 tarihinden bu yana yaptığı araştırma sonucunu içeren "Dargeçit Gerçeği ve Kayıp Yurttaşları Arama Çalışma" başlıklı raporunu da kamuoyu ile paylaştı. 

Mardin'in Dargeçit İlçesi'nde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yapılan kazılarda ortaya çıkan kemiklerden birinin Mehmet Emin Aslan'a ait olduğu netleşti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, konuyla ilgili dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, geçen yıl Dargeçit ilçesine bağlı Bağözü köyünde kazı çalışması yapıldığını hatırlatarak, bulunan ve Adli Tıp Kurumu'na gönderilen kemiklerle ilgili raporun geldiğini söyledi. Adli Tıp Kurumu raporuna göre, kemik parçalarından birinin Mehmet Emin Aslan'a ait olduğunun ortaya çıktığını kaydeden Kuzu, aradan 18 yıl geçtikten sonra kaybettirilen bir insana ait izlere ulaşmanın sevincini yaşadıklarını söyledi. 

2 AİLEDEN DAHA KAN ÖRNEĞİ ALINDI

Kuzu bulunan diğer kemiklerden birinin Seyhan Doğan ya da Abdurrahman Coşkun'a da ait olabileceğini de kaydederek, ailelerden kan örneğinin alındığını söyledi. Aslan'ın ailesinin yaklaşık bir ay sonra kemikleri alabileceğini de kaydetti. Kuzu, konuyla ilgili 2008 yılından itibaren açılan soruşturmanın da takipçisi olacaklarını söyledi. 

RAPOR AÇIKLANDI

Kuzu, verdiği bilginin ardından "Dargeçit Gerçeği ve Kayıp Yurttaşları Arama Çalışma" başlıklı raporunu açıkladı. Raporu açıklayan Erdal Kuzu, 27 Şubat 2012 tarihinde raporu hazırlamak için çalışma başlattıklarını belirterek, 1995 yılında Mardin'in Dargeçit ilçesinde Süleyman Seyhan (57), A. Rahman Coşkun, (21), Abdullah Coşkun (21), Mehmet Emin Aslan (19), Nedim Akyön (16), Seyhan Doğan (14), Davut Altınkaynak (13), Hazni Doğan (11), Hayat Altınkaynak (28) Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alındığını söyledi. Hazni Doğar ve Hayat Altınkaynak'ın serbest bırakıldığını belirten Kuzu, "Diğer yurttaşlardan bir daha haber alınmaz. Gözaltına alınan kişilerin kaybolmasından yaklaşık 4 ay sonra Süleyman Seyhan'ın cesedi Dargeçit Korucu köyü civarında bir kuyuda bulunur. 7 yurttaş 1995 tarihinden beri kayıp ve ailelerin hukuki mücadelesi devam etmektedir" dedi.


'TÜRKİYE'DE ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİĞİ İÇİN AİHM ALEYHİNE KARAR VERDİ'

Ailelerin 1995 yılında Dargeçit Savcılığı nezdinde yapmış oldukları şikayet talepleri ile ilgili soruşturmada da 2009 yılına kadar herhangi bir ilerleme sağlanmadığını dile getiren Kuzu, "Bu zaman zarfında cenazesi bulunan Süleyman Seyhan'ın ailesinin AİHM nezdinde yapmış olduğu başvuru kabul edilerek soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmediği gerekçesi ile Türkiye aleyhine sonuçlanmıştır. 2009 yılında bir kısım ailelerin İstanbul Savcılığı nezdinde yapmış olduğu girişim ile bir kısım ailelerin Dargeçit Savcılığı nezdinde yapmış olduğu talepler dikkate alınarak soruşturma genişletilmiş ve fezleke hazırlanarak dosya Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. Dernek avukatlarının Aralık 2011 tarihinde savcılık nezdinde Dargeçit ilçesi Bağözü köyünde içinde ve civarında gösterilecek şüpheli yerlerde arama çalışması yapılması talebinin kabulü üzerine ilki 17 Şubat 2012 tarihinde olmak üzere aralıklar ile 4 gün süren arama çalışması yapılmıştır" diye konuştu.

YENİDEN KAZI YAPILMA TALEBİ KABUL EDİLDİ

1991 ve 2000 yılları arasında derneklerine yapılan başvurulara göre Dargeçit ilçesinde 12 kişinin zorla kaybettirildiğini kaydeden Kuzu, tespitlerin derneklerine yapılan başvurular üzerine yapıldığını ve bu sayının daha fazla olduğunu düşündüklerini ifade etti. 17 Şubat 2012 tarihinde Dargeçit Cumhuriyet Savcısı, adli tıp uzmanı, mağdur yakınları ve dernek avukatları ile beraber Bağözü köyünde daha önce tespit edilen köyün girişinde sağ tarafta yer alan harabe evin hemen önünde bulunan alanda iş makinesi yardımı ile kazı başlattıklarını belirten Kuzu, "Ancak zeminin kayalık olması ve daha önce de kazıldığına dair dolgu toprağa rastlanılmaması nedeni ile keşfin bitirilmesine karar verilmiştir. Köy içerisinde gezen ve daha önce Dargeçit ilçesindeki yurttaşlar arasında şüpheli yer olarak tanımlanan kuyuya mağdur yakınlarından birisinin inmesi sonucu bulunan kemik parçasının şüphe uyandırması üzerine, kayıp yakınlarının arama çalışmasına son verilerek bulunan kemik parçası tutanak ile savcılığa teslim edilmiştir. Savcılık nezdinde köyde gösterilecek yeni şüpheli yerlerde kazı çalışması yapılması talebinde bulunulmuştur" dedi. 

İlk kazının ardından daha sonraki tarihlerde iki defa daha kazı yaptıklarını bildiren Kuzu, "Kuyunun en dibinde elbiselerin içinde olmak üzere bir insana ait olduğu tahmin edilen kemikler bulunmuş ve delillendirilmiştir. Bulunan kemiklerin bir kısmının yanmış olduğu tespiti yapılmıştır. Kuyunun içinde bulunan tüm malzeme ve kemikler delillendirilerek kuyuda çalışma bitirilmiştir. Aynı gün öğleden sonra gösterilen diğer şüpheli yer olan köyün girişinde sağ tarafta bulunan evin arka tarafından yapılan çalışmada yıkılmış bahçe duvarının hemen dibine gömülmüş bir halde elbiseleri ile beraber 2 kişiye ait olduğu tahmin edilen kemikler bulunmuş ve delillendirilerek çalışma sona erdirilmiştir. 24.02.2012 tarihinde savcılığa şüpheli yer olarak bildirilen ve bazı eski belediye görevlilerinin teyit etmesi üzerine köyün yukarısında bulunan köy mezarlığı duvarının yanında bulunan alanda tekrar çalışılmaya başlanmış toprak yüzeyinin kazılması üzerine şüpheli görülen bir yerde işçiler vasıtası ile yapılan çalışma da başı kıbleye doğru konulmuş, üzerinde elbiseleri bulunan bir insan iskeletin rastlanılmıştır, adli tıp uzmanı tarafından kemikleri delil torbalarına konulmak üzere alınmıştır" şeklinde konuştu. 

'5-7 KİŞİYE AİT KEMİK BULUNDU'

Son olarak Ilısu yolu üzerinde yapılan kazıda 5-7 kişiye ait kemiklerin bulunduğunu dile getiren Kuzu, "Savcılığa bildirilen Dargeçit ilçesinin hemen 1 kilometre uzağında yer alan ve İlusu yolunun 2 metre aşağısında yer alan iki çıkışı bulunan ve taş ile doldurulmuş halde bulunan kuyu da çalışılmaya başlanılmıştır. Kuyunun hemen ağzında hayvan kemikleri bulunduğu, kuyunun içerisinde atılmış halde büyük kaya parçalarının bulunduğu ve içerisinde çöplerin atılmış olduğu çöplerin altında tahminen 5-7 kişiye ait olduğu düşünülen ve elbiseleri ile beraber kemiklerin bulunduğu, bulunan kemikleri birbirine karışmış olduğu tespiti yapılmış, kuyunun içinde az miktarda toprağın bulunduğu tespiti yapılmıştır. Bulunan kemikler delil torbalarına alınarak kuyu temizlenmiş çalışma bittikten sonra kuyu kapatılmıştır" şeklinde konuştu. 

"Bulunan cesetlerin kimlik tespitleri, ölüm nedenleri, öldürülme biçimleri, öldürülme tarihleri ve yaşları Adli Tıp Kurumu'nun yapacağı çalışmadan sonra belli olacağı bilinmek ile beraber, kimliklerin tespiti veya tespit olunmaması halinde dahi şikayet hakkı kullanılacaktır" diyen Kuzu, bununla beraber şu tespitleri kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duyduklarını söyledi. 

Raporda tespitler şöyle sıralandı: 

"* Bağözü köyünde şüpheli olarak tespit edilen bütün yerlerde insan kemikleri bulunması nedeni ile, toplu mezar alanı olduğu bu neden ile köyün tamamının şüpheli alan olarak kabul edilerek, delillerin karartılmaması için adli makamlar tarafından koruma altına alınması ve uzman kişilerden oluşacak bir araştırma komisyonunun daha geniş bir araştırma yürütmesi gerekmektedir.

* Köyün 1992 ve 2000 yılları arasında güvenlik gerekçesi ile boşattırılmış olması, giriş ve çıkışların izne tabi olması, hakim tepede askeri noktaların bulunması nedeni ile gömülmelerin ve kuyuya atılmaların o tarihteki güvenlik görevlilerin bilgisi dahilinde gömüldükleri.

* Kişilerin hiçbir hukuki, dini ve örfi kural dikkate alınmaksızın gömüldükleri veya kuyuya atıldıkları.

* Gömülen veya kuyuya atılmış kişilerin normal bir ölüm sonucu yaşamlarını kaybetmedikleri.

* Bir kısım cesetlerde bulunan elbiselerin sivil yurttaşların günlük yaşamda kullandıkları elbiseler oldukları ve elbiselerin üzerinde firma etiketlerinin bulunduğu.

* Bulunan cesetlerin başvurucu ailelere ait çıkmaması halinde dahi gömülme veya atılma biçimi, kemiklerdeki şüpheler, diğer nedenlerden dolayı savcılık tarafında özenli ve ayrıntılı bir soruşturmanın yürütülmesi, olayın gerçekleşme biçimini ortaya çıkaracak şekilde dönemin güvenlikten sorumlu görevlilerini, belediye görevlileri ve başkanlarının şimdilik bilgilerine veya ifadelerine başvurulmasını.

* Halen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın genişletilmesi ve etkin bir soruşturmanın yürütülmesini.

* Faili meçhul cinayet, kayıp yurttaşların akıbetlerini ortaya çıkaracak tarafsız ve bağımsız bir komisyonun kurulması, yine mezar açma işlemlerinin BM protokolüne uygun bağımsız komisyonlar tarafından yapılmasını talep etmeyiz.

* Bu soruşturmada Adli makamların delillerin toplanmasında duyarlılık gösterdikleri, adli tıp uzmanı ve yardımcılarının yeteri özeni gösterdiği tespiti yapılmıştır.

* Yapılan çalışmanın kamuoyu ile paylaşılması ve yargısız infazlardaki dehşetin kamuoyu tarafından bilinmesi için söz konusu çalışma rapor haline getirilmiştir."