İki Arap kuzen Mınbiç operasyonunda omuz omuza savaşıyor
Komutan Şehit Faysal Ebu Leyla Operasyonuna katılan iki kuzen Burkan Mınbici ve Ebu Ahmet El Libi’nin hikayesi Arap halkının DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleden sadece bir kesit.
Komutan Şehit Faysal Ebu Leyla Operasyonuna katılan iki kuzen Burkan Mınbici ve Ebu Ahmet El Libi’nin hikayesi Arap halkının DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleden sadece bir kesit.
Burkan ve Ebu Ahmet’in ailesinden 30 kadar savaşçı Suvar Mınbiç içinde yer alıyor. Ebu Hamet’in babası ve üç kuzenleri DAİŞ tarafından katledilmiş. Burkan, DAİŞ çetelerinin işgali nedeniyle çok sevdiği öğretmenlik mesleğini bırakmak zorunda kalmış.
Qube Şehitleri taburunda yer alan Burkan Mınbici, halkın çağrısı üzerine operasyonun başladığını ifade ederek özellikle mültecileşen, yerlerinden edilenlerin taleplerine cevap olduklarını söyledi.
Mınbiç’i kurtarmak için örgütlendiklerini ifade eden Mınbici, güçlü ve disiplinli bir örgüte sahip olduklarını DAİŞ’e karşı her tarafta savaşmak isteğinde olduklarını vurguladı.
Tışrin kasabasında başlayan operasyonun geniş bir alanı kapsadığını anlatan Mınbici, Fırat suyundan başlayarak büyük bir alanı kontrol altına aldıklarını söyledi. Mınbici, artık emin adımlarla Mınbiç kasabasını kuşatmaya doğru gittiklerini ifade etti.
Mınbici devamla şunları ifade etti: “Biz yaklaşık olarak otuz amca çocuğu bu savaşta yer alıyoruz. Yedi kardeşim bu savaşın içerisinde. Bizim dışımızda da başka kardeşler bu savaşta omuz omuza savaşıyorlar. Bizim bağlı olduğumuz Suvar Mınbiç Taburu çoğunlukla akraba insanlardan oluşmakta. Bu kardeşlik sadece akrabalar arasında değil bu savaşta yer alan başka haklardan savaşçılarla da kardeşiz. O yüzden bu savaşın ve kardeşlik projesinin başarıya ulaşacağına inanıyorum. Hiç bir kimse diğerinden farklı değil hiç kimse bir başka halktan kendisini üstün görmüyor. Bu coğrafyada yaşayan tüm halkların bir tek amacı var o da halklarımızı DAİŞ zulmünden kurtarmak.”
Mınbiç halkını DAİŞ’ten kurtacaklarını ifade eden Mınbici, “bizlerin savaşarak DAİŞ çetelerini yeneceğimize inanıyorum. Ama bunu yaparken DAİŞ’ten zarar gören bütün başka halkları ve ülkeleri bu aydınlık mücadelemize destek sunmaya çağırıyorum” dedi.
Ebu Ahmet ise DAİŞ’in ailesine ve mazlum insanlara yaptıklarını unutmayacağını ifade ederek “bu savaşta kanımın son damlasına kadar yer alacağım” şeklinde konuştu.
Hem savaşta yer alan akrabalarından hem de omuz omuza savaştıkları başka halkların çocuklarından büyük bir moral aldıklarını vurgulayan Ebu Ahmet, “Aramızda ne bir din farkı ne de ırk farkı var. DAİŞ zulmüne karşı savaşan tüm halklar kardeştir. Arap, Kürt, Türkmen, Ezidi, Sünni, Hristiyan, Ezidi fark etmiyor bu mevzilerde yer alan herkes kardeştir. Bu renklilikten bu halklar çeşitliğinden büyük moral ve güç alıyoruz. Bizler daha önceki Tışrin barajı, Hol hamlesi ve Kobane’nin kurtuluşu için verilen savaşta başka halklarla birlikte mevzilerde yer aldık. Şimdi de Allah’ın izniyle sadece Mınbiç’i almakla kalmayacağız, bütün Suriye’den DAİŞ vahşeti temizlenene kadar birlikte mücadele edeceğiz” dedi.