İLEF Evrim Alataş Ödülü Ümit Kıvanç’a verildi
İLEF Evrim Alataş Ödülü Ümit Kıvanç’a verildi
İLEF Evrim Alataş Ödülü Ümit Kıvanç’a verildi
Ankara Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi (İLEF) öğrencilerinin düzenlediği “İLEF Evrim Alataş Ödülü” bu yıl Roboskî’deki katliamı konu alan “Ağlama Anne Güzel Yerdeyim” belgeselinin yönetmeni Ümit Kıvanç’a verildi.
Ankara Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi’nin (İLEF) düzenlediği ve bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen İLEF Evrim Alataş Ödül töreni yapıldı. Ödül töreni İLEF MTÖ Sinema Salonu’nda gerçekleştirildi. Ödül törenine Alataş’ın kardeşi Mukkades Alataş, İLEF öğrencilerinin yanı sıra İletişim Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden öğretim görevlileri de katıldı.
Alataş’ın yaşamından kesitlerin yer aldığı bir sinevizyon gösterimiyle başlayan ödül töreninde kardeşi Mukaddes Alataş konuşma yaptı. Alataş, Kürdistan’da çocukların ilk oyunlarının taş atma olduğunu belirterek, “Diyarbakırlı çocuklar da Evrim’in hikayelerine konu olmuştur. Bundan kaynaklı Diyarbakır’da yaşamaya karar verdi. Evrim yaşamış olsaydı bu süreçte her iki taraftan bakarak iyi şeyler yazacağına inanıyorum” dedi.
Ödüle bu yıl Roboski katliamını konu alan “Ağlama Anne Güzel Yerdeyim” belgeselinin yönetmeni Ümit Kıvanç layık görüldü. Mukaddes Alataş’ın konuşmasının ardından Kıvanç’a plaketi verildi. Ödülü alan Kıvanç, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Öğrencilerin iradesiyle verilen bir ödül olması benim için önemlidir. Dünyanın her yerinde ayrımcılık var. Ancak Türkiye’de ayrımcılığa karşı olmak her tür haksızlığa karşı çıkmak anlamına gelir. Zaten bu topraklarda doğan herkes bir çeşit ayrımcılığı doğal sayan bir durumda dünyaya geliyor. Bu topraklarda bir soykırım yaşandı. Ve biz bunun üzerinde inşa edilmiş bir yaşamı sürdürüyoruz. Bizim için ayrımcılıkla mücadele etmenin tek yolu 20. yüzyıl günahlarıyla hesaplaşmaktır.”
Konuşmanın ardından ödül törenini düzenleyen İLEF öğrencileri adına ödülün içeriğine ilişkin konuşma yapan İLEF öğrencisi Kadir Gürhan, İLEF Evrim Alataş Ödülü’nün, ayrımcılığa karşı dersleri alan öğrenciler tarafından ayrımcılık okur yazarlığıyla her yıl ayrımcılık konusunda duyarlı, sıradanlaşıp doğallaşan ve görünmezleşen ayrımcılığı görünür kılan, yeni ve farklı bakış açıları geliştiren ayrımcılık karşıtı bir dil ve toplum tahayyülünün oluşmasına katkıda bulunan medya mensuplarına verildiğini belirtti. Ayrımcılığa karşı derslerin tamamlayıcı parçası olarak düşünülen bu ödülün “İLEF eleştireldir” cümlesine “İLEF ayrımcılığa karşıdır” cümlesini de eklemeyi ve eleştirelliğe hakkını vermeyi hedeflediğini kaydeden Gürhan, medyayı ne topyekün kirlenme alanı ne de tarafsızlık alanı olarak gören bu iki bakışın da içine yerleştiği sinik, popülist, atıl düşünsel iklime karşı duran medya çalışanlarıyla İLEF öğrencilerini buluşturmak amacıyla verildiğini ifade etti.
Gürhan, sözlerini Evrim Alataş’ın şu cümleleriyle noktaladı: “Unutmayın, unutmayalım hiçbir şeyi. Efsaneler yeniden yazıldıkları kadar ayrıntılarıyla da korurlar varlıklarını. Ne zulmü unutalım ne de efsanenin sonunu. Işığı bekleyeceğiz. Elbet bir gün dumanı tütmesin diye özenle yakılan ateşlerin yerini, öbek öbek ateşler alacaktır. Elbet bir gün pervane olacağız etrafında o büyük öbeklerin. Gözümüzü yıldızlara dikip gelin korkmayın, inin aşığın sofrasına diyeceğiz. Artık dilek tutmak için kaymanızı beklemeyeceğiz.”
Ödül töreni, Kıvanç’ın vicdan ve serbest piyasa konulu “16 Ton” adlı belgeselinin gösterimiyle sona erdi.
İLEF Evrim Alataş Ödülü’nün ilki 2011’de Gazetci-Yazar Yıldırım Türker’e, 2012’deki ikinci ödülü de Gazeteci-Yazar Ragıp Zarakolu’na verilmişti.