İran Konsolosluk ve Büyükelçiliği önünde protesto
İran Konsolosluk ve Büyükelçiliği önünde protesto
İran Konsolosluk ve Büyükelçiliği önünde protesto
BDP, Kürt siyasetçilerin idamını kınamak amacıyla İran'ın Ankara ve İstanbul'da bulunan büyükelçilik ve konsolosluk binalarına siyah çelenk bıraktı. Mersin'de ise, din adamları hem İran'daki idamlara hem de "utanç duvarı"na tepki gösterdi.
BDP İstanbul İl ve İlçe Yönetimi İran ‘daki idamları İran Konsolosluğu önüne koyduğu siyah çelenkle protesto etti. Çevik kuvvet ve sivil polisler tarafından adeta ablukaya alınan İran konsolosluğu önünde söz alan BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül, idamların Türkiye ve İran rejimi arasında ilişkilerin düzelmesiyle tekrar devreye koymasının düşündürücü olduğuna dikkat çekerek, AKP Hükümetinden konuya ilişkin bir açıklama beklediklerini söyledi.
BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül’ün de aralarında bulunduğu BDP İlçe yöneticileri MKY ve parti Meclis üyeleri Cağaloğlu’da bulunan İran Konsolosluğu önünde Kürt siyasi tutsaklara yönelik ardı arkası kesilmeyen idamları kınadı. Ellerinde üzerinde , “İdamları kınıyoruz hesap soracağız” yazılı siyah çelenkle İran konsolosluğun önünde basın açıklaması yapmak isteyen BDP’liler ilk etapta polis engellemeye çalışsa da, yapılan pazarlıklar sonucunda eyleme izin verildi.
KÜRDİSTAN’IN DÖRT PARÇASI YASTA
“Katil İran hesap verecek “, “ Bijî Berxwedana PJAK“ sloganlarının atıldığı protestoda ilk sözü BDP İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül aldı. İran İslam Cumhuriyeti tarafından Kürt siyasilerine yönelik yaptığı vahşet nedeniyle burada olduklarını belirten Bingül, “ Maalesef diyorum çünkü bundan tam 2 yıl önce yine idamlar nedeniyle İran Konsolosluğu önündeydik” diye konuştu. Bir yıldır İran ile PJAK arasında ateşkes olmasına rağmen, İran rejiminin Kürt halkına yönelik gerici ve körlenmiş politikalarında vazgeçmediğine dikkat çeken Bingül, bu idamlarının Batı’dan Doğu’ya, Kuzey’den Güney’e 4 parçaya bölünmüş Kürdistan’ı yasa boğduğunu hatırlattı.
Peş peşe gelen bu idamların tam da Türkiye ve İran ‘ın ilişkilerinin düzeldiği bir dönemde devreye sokulmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekti.
AMAÇ ÖZGÜRLÜK TALEPLERİNDEN CAYDIRMAK!
Bingül’ün ardından açıklamayı BDP İstanbul İl Yönetici Mehmet Akar okudu. İran rejimin bu ilkel yöntemle 2007 yılından bu yana en az 13 Kürt siyasi tutsağı idam ettiğine dikkat çeken Akar, Kürtlerin ulusal güç etrafında kenetlendiği, statüsünü elde etmek için mücadeleyi yükselttiği bir süreçte Kürtlere yönelik bu saldırıların da çok boyutlu olarak arttığının gözden kaçmadığını altını çizdi.
İran rejimin 26 Ekim 2013 tarihinde PJAK üyeleri Hebibulah Gulperipur ve Rıza İsmail Mamed ‘ı hunharca idam ettiğini hatırlatan Akar, Mele Rehim Reşidi adlı bir tutsağın daha Urmiye ‘de idam edildiğini belirti. Akar, bu idamların ardında İran Yüksek Mahkemesinin iki Kürt tutsağı daha idamını onayladığına dikkat çekti.
TARİH VE İNSANLIK VİCDANI BU VAHŞETİ UNUTMAYACAKTIR!
Tahran yönetimin Kürtlere yönelik idam ve infaz politikalarına ağırlık vermesinin bölgesel gelişmelerle doğrudan bağlantılı olduğunu dile getiren Akar, “ İdamlar, Kürtlerin statüsüne yönelik sürdürülen topyekûn saldırının İran ayağını teşkil etmektedir. Bu idamların Ankara-Tarhan yakınlaşmasının arttığı bir süreçte devreye konulması da ayrıca dikkat çekicidir. İran rejiminin yürütmüş olduğu bu idam politikası ne İran halklarına ne de Ortadoğu coğrafyasına huzur ve barış getirebilir. BDP olarak İran rejimini her ne sebeple olursa olsun insanların yaşam haklarını gasp etmekten vazgeçmeye ve bireylerin en temel hakkı olan yaşam ve ifade özgürlüklerinin garanti altına alınması için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz. Tarih ve insanlık vicdanı bu acımasız vahşet politikalarını, bu insanlık suçunu asla unutmayacaktır” dedi.
İRAN GAZİ QAZİ MUHAMED'İN KATİLİDİR
BDP Ankara İl Örgütü, Kürt siyasetçilerini idam ederek katleden İran rejimini protesto etmek için Kuğulu Park'tan İran Büyükelçiliği'ne yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte, rejim tarafından katledilen "Şerko Maarfi, Hebibullah Gulperipur ve Rıza İsmail Amedi'nin iradelerini selamlıyor. İran idam cumhuriyetini kınıyoruz" pankartı açan grup sık sık, "Katil İran hesap verecek", "Kahrolsun faşist İran rejimi" sloganı attı. Yoğun önlem alan polisler grubun Büyükelçilik binasına yaklaşmasına izin vermedi. Bunun üzerine grup, Büyükelçilik binasına yakın bir yerde açıklama yaptı. Açıklamayı yapan BDP Ankara İl Eş Başkanı Ahmet Aday, yapılan katliamları kınayarak, "İran insanlık suçu işlemeye devam ediyor. İran Kürt gençlerini 'Allah'a karşı geldikleri' suçlaması ile katlediyor. İran bu çağda bile kendini Allah'ın yerine koyarak insanları öldürmeye devam ediyor" dedi.
2013 yılı içerisinde bu zamana kadar 304 kişinin İran rejimi tarafından idam edildiğini belirten Aday, Uluslararası Af Örgütü'nün kayıtlarına göre 538 kişinin katledildiğini, bunlardan 225'inin de İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani döneminde idam edilerek katledildiğini söyledi. Aday, "Ey İran rejimi bütün dünya biliyor ki siz Qazi Muhammed'in ve Mahabad Cumhuriyeti'nin katilisiniz. Siz Qasimlo'nun, Şerko Maarfi'nin, Hebibullah Gulperipur ve Rıza İsmail Amedi'nin katilisiniz. Siz insanlığın katilisiniz. Sizin bu katliamcı zihniyetinizi kınıyoruz" dedi.
Açıklamanın ardından BDP PM üyeleri Diyadin Fırat, Hüseyin Gevher ve BDP Ankara il yöneticileri İran Büyükelçiliği önüne gelerek, siyah çelenk bıraktı.
MERSİN’DE DİN ADAMLARINDAN TEPKİ
Mersin'de ise, Mersin Din Adamları Derneği (MEDİDER) İran'daki idamlar ve "utanç duvarı"na ilişkin BDP Akdeniz İlçe Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, BDP PM üyesi İnan Kızılkaya, BDP Mersin İl Başkanı Halis Değer, Akdeniz İlçe Başkanı M. İhsan Taş, Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, din adamları ve çok sayıda kişi katıldı.
Kürtçe ve Türkçe, "Duvarlar yıkılsın. Ambargo kalksın. Çetelere destek son bulsun", "Ziman xwedê daye, mijokdar qedexe dikin", "Ol bê ujdan nabe Îran", "Bi yekitîyê em ê azadbin" yazılı dövizler açılan etkinlikte, açıklamayı MEDİDER adına Mele Hidayet Aksu yaptı. Kuran'ı Kerim'den ayetler okuyan Mele Aksu, İran'da Kürtlere yönelik idamların tesadüf olmadığına dikkat çekerek, "Bu idamların devletlerarası kirli politikalar sonucu olduğu aşikârdır. Ve ne hazindir ki bu idamlar din adına yapılmaktadır. Oysa İslam dininde insanların fikir ve düşüncelerinden dolayı idam edilemez. Devletlerin ve işbirlikçilerinin yarattığı sahte İslam değil, Allah'ın İslam'ını temsil eden Kuran'ı esas almak ve gerçek dinin emirlerini insanlarla paylaşmaktır. Çünkü gerçek din budur, eşitlik, adalet, hukuk ve insaniyet vardır. Devletlerin yarattığı sahte dinde ise, sömürü, zulüm, hukuksuzluk, ayrımcılık ve barbarlık vardır. İran'ın yaptığı idamları, Suriye'de Kürtlere yönelik katliam fetvalarını, Türkiye destekli El-Nusra, El-Kaide çetelerine destek veren herkesi kınıyoruz" dedi.
Aksu, AKP Hükümeti tarafından, Nusaybin-Qamışlo arasına örülmek istenen utanç duvarına da tepki gösterdi.
Müslümanlar arasında yeni bir Berlin Duvarı örülmek istendiğini, ancak insanlık onurunun bu duvarları geçmişte olduğu gibi yerle bir edeceğini ifade eden Aksu, "Örülmek istenen duvarın amacı Kürtlerin ulusal birliğini engellemektir. " diye konuştu.