İşçiler göz göre göre ölüme gönderildi
İşçiler göz göre göre ölüme gönderildi
İşçiler göz göre göre ölüme gönderildi
Torunlar Şirketine ait rezidans inşaatında 10 işçinin iş cinayetini sonucunda hayatını kaybetmesine yönelik tepkiler sürerken, cinayete ilişkin yeni ayrıntılar ortaya çıktı. ANF’ye konuşan Torunlar inşaatında çalışan ve 10 işçi arkadaşının ölümüne bizzat tanıklık eden Fesih Akçakaya, olay günü sabahı asansörün arıza yaptığını, arızayı gidermeye gelen teknik servis GEDA’da çalışan teknisyenin, stoper işlevi gören sensor’u çıkarttığını ancak yerine yerleştirmeden gittiğine dikkat çekti. Asansörlerin hemen hemen her gün arıza yaptığını Torunlar şirketi sahibi Aziz Torun başta olmak üzere herkesçe bilindiğini vurgulayan Akçakaya, sorumlular cezalandırılmadan iş başı yapmayacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sınıf arkadaşı ve Torunlar Şirketinin yönetim Kurulu Üyesi Aziz Torun, 10 işçinin ölümüne yol açan iş cinayetinin asansörden kaynaklanmadığını, asansörün arıza yapmadığını öne sürse de rezidans alanında çalışan inşaat işçileri bunu yalanlıyor. Bu işçilerden biri olan bir çocuk babası Fesih Akçakaya, işçilerin göz göre göre ölüme gönderildiğini vurguluyor.
GEDA SENSOR’U YERİNE TAKMADAN GİTTİ
Şantiye ’de toplam 6 tane alimak diye adlandırılan, kafes şeklinde asansörün olduğunu ve her gün arıza yaptığına dikkat çeken Akçakaya, olay günü durdurucu sensor’un olmaması nedeniyle B bloktaki asansörün raydan çıktığını, elektriklerin kesildiğini ve açılması gereken paraşütün ise açılmadığını anlattı. 10 işçinin ölümüne neden olan alimak asansörlerin 10 yıllık olduğuna dikkat çeken Akçakaya, olay günü sabahının aynı asansörün arıza yaptığını ve sadece 10 gündür serviste çalışan Hıdır Ali isimli teknisyenin geldiğini stoper işlevini gören sensor’u yerinden çıkarttığını ancak yerine yerleştirmeden gittiğini anlattı. “Sensor olsaydı şu anda arkadaşlarımız yaşıyor olacaktı” diyen Akçakaya, “Her gün bina bir kat yükseldiği için malzemeleri taşımak için asansörün raylarının da yükseltmesi yapılıyor. İşte o yükseltme yapıldığı esnada sensor yerinde olmadığı için asansör raydan çıktı ve çıktığı 31 kattan yere çakıldı” diyen Akçakaya asansörün fazla yükten düştüğüne yönelik iddiaların da yalan olduğunu belirtti. Akçakaya, fazla yük olduğunda asansörün kalmadığını, kırmızı bir düğmenin yandığını aktardı.
SIRF İŞ DURMASIN DİYE…
İş cinayetine meydana geldiğinde ilk müdahale eden işçilerden biri olan Akçakaya, “Asansör tost gibi olmuştu. Üstü altıyla birleşmişti. İşçiler cesetleri birbirine geçmişti. Adeta tanımaz haldeydi” dedi. Normalde şantiye ‘de asansör gibi teknik malzemelerini iş güvenliğinden sorumlu NCA isimli firmanın kontrol etmesi gerektiğini belirten Akçakaya, ancak 7/24 şantiyede olan ve Torunlar şirketine bağlı NCA firmasının ve Torunlar Şirketinin patronu Aziz Torun’un, yüz kere inip çıkan asansörlerin hemen hemen her gün arızalandığını bilmelerine ve işçilerin tüm uyarılarına rağmen sırf iş durmasın diye anlık gidermeler dışında hiçbir önlem almadıklarını vurguladı. Asansörlere gerekli bakımını yapacak olacak insanların istihdam edilmediğini belirten Akçakaya, daha ucuza geldiği için arızaları gidermek için Hıdır Ali gibi iki saat üç saat kurs almış insanların asansörün teknisyeni olarak bulundurduklarını söyledi. Alçakkaya, şirket yetkililerinin bu konuda bilgisi olan bir teknisyeni çalıştırmak yerine, Almanya’daki mühendislere telefon açarak arızayı gidermeye çalıştıklarını dikkat çekti. “İşçilerin hayatı mu kadar ucuz mu” diyen Akçakaya “Bugün Torunlar şirketi buradan milyon dolarlar kazanıyor ama bir işçinin hayatına gelince elini kıpırdatmıyor. Burada satılacak olan bir rezidansın parasıyla işçilere iş güvenliği için harcama yapılsaydı eğer bugün 10 arkadaşımız, 6 ay önce bir arkadaşımız ölmezdi” diye konuştu. Şantiyenin tek bir kez bile denetlenmediğine de dikkat çeken Akçakaya, devletin iş güvenliği konusunda yasa çıkarttığını ancak kağıt üzerinde kaldığını, Sosyal ve Güvenlik Bakanlığının inşaat alanına hiç uğramadığını aktardı.
REZİDANSIN OTOPARKI OLARAK TASARLANAN BODRUMDA KALIYORUZ
İşçilerin hepsinin gurbetçi olduğunu, şantiyede kaldıklarını ve çok kötü koşullarda yaşandıklarını da kaydeden Akçakaya, şartları şöyle aktardı: “ben Diyarbakırlıyım ve 8 aydır şantiyede çok kötü koşullarda tutuluyoruz. Beş kuruş kazanabilmek için rezidansın otoparkı olarak tasarlanan bodrum katında yatıp kalkıyoruz. Koğuş diye tabir ettiğimiz ancak el arabalarla dolu bir yerde uyuyoruz Havalandırma sıfır, güneşi görmek için dışarıya çıkmamız lazım. Şartlar bunlar.”
SORUMLULAR CEZALANDIRMADAN İŞ BAŞI YOK!
İnşaat sektöründe sendika olduğunu bilmedikleri ancak iş cinayeti meydana geldiğinde İnşaat-İş’in bir ay önce açıldığını öğrendiklerini dile getiren Akçakaya, bu iş cinayetlerin önüne geçmek için bundan sonra sendikalı olacaklarını vurguladı. Bunun bir kaza değil cinayet olduğunu vurgulayan Akçakaya, işçilerin hesabı sorulmadıkça ve Torunlar İnşaat sahipleri cezalandırılmadıkça çalışmayacaklarını ve kimseyi çalıştırmayacaklarını bildirdi. Akçakaya, “Kimse bu şantiye çalışmak için gelmesin, karşında bulacağı işçilerdir” dedi.
NORMAL PROSEDÜR NASIL İŞLER?
Konuştuğumuz İnşaat Mühendisi ve A sınıf İş Güvenlik Uzmanı Ruhi Demirbaş ise, şirket sorumluları tarafından kiralanan veya satın alınan asansörlerin yetkili servislerce test edilmesi gerektiğini ve altı ayda bir denetlenmesi gerektiğini belirti. Demirbaş, normal prosedürü şöyle anlattı: “Asansörler test edildikten sonra yetkili servisler tarafından şu veya bu parçaların değişmesi lazım yönünde rapor tutup, bu raporu şantiye şefi, makine şefi veya proje müdürüne imzalatmaları gerekiyor. Teknisyenler değişecek parçaları yerine koyduktan sonra ise asansörü çalıştırması lazım”.
Asansörler yukardan aşağıya düşerken saniyede bir metre 130 hızı açtığı an otomatikman paraşüt olarak adlandırılan fren sisteminin devreye girmesi gerektiğini de altını çizen Demirbaş, “Demek ki bu olayda ya paraşüt sistemi yok, ya da stoper yok” dedi. Bu tarz iş makinelerinin Makine Mühendisi Odasınca veya akredite almış bakanlıkça yetkili servislere test ettirmesi gerektiğini vurgulayan Demirbaş, “Ancak burada ki en kilit eksiklik şirketin en tepedekilerde. Eksiklikleri ne pahasına olursa olsun gidermeleri gerekiyordu. Bunu yapmadıkları için 10 işçi öldü” diye konuştu.