İşkence mağduru mültecilerin psikolojisi hiçe sayılıyor
İşkence mağduru mültecilerin psikolojisi hiçe sayılıyor
İşkence mağduru mültecilerin psikolojisi hiçe sayılıyor
Avusturya’da yayınlanan bir insan hakları araştırmasına göre, ülkeye gelen mültecilere yaklaşım uluslararası anlaşmalarla vaat edilenden oldukça geri. Araştırma, Avusturya’daki mültecilerin davalarına bakan görevli ve hakimlerin, işkence mağdurlarının psikolojileri hakkında daha iyi eğitimlerden geçirilmesini öneriyor.
Ludwig-Boltzmann Enstitüsü (LBI) tarafından yayınlanan ‘İltica Dava(ları)sında Savaş ve İşkence (Krieg und Folter im Asylverfahren)’ adlı araştırmada tromatize olmuş mültecilere yönelik uygulamalar psikoterapötik ve hukuki açıdan değerlendirildi. Kitap haline de getirilen araştırmada, ülkelerinde işkence gören ve ya çatışmalardan sağ kurtulan kişileri ilgilendiren 14 iltica davası incelendi.
LBI’nin insan hakları araştırmaları yapan bölümünce hazırlanan araştırma, Avusturyalı polis memurları ve hakimlerin ülkelerinden kaçan işkence mağdurları ile savaşlardan kurtulan mültecilerin psikolojik durumlarını gözardı ettikleri vurgulandı. Buna göre sorgulamalarda mültecilere karşı oldukça katı davranılıyor.
Araştırmada, 30 yaşındaki bir Afgan mültecinin iltica talebi sonrasındaki sorgusunda yaşananlar ‘Avusturyalı görevlilerin mülteci psikolijisine ne kadar yabancı olduğu’na örnek gösterildi. Araştırmaya göre, ülkesinde 40 gün boyunca yer altındaki bir delikte tutulan mülteciye Avusturyalı görevli tarafından konu ile ilgili sorulan hakaretvari sorular o kadar uzamış ki, mülteci sandalyeden düşerek bayılmış.
İSTANBUL PROTOKOLÜ UYGULANMIYOR
LBI araştırmasında yer alan Yvonne Schaffner, işkence mağduru mültecilere nasıl davranılacağının 1996 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler İstanbul Protokolü ile belirlendiğini hatırlatıyor. Schaffner, Afgan mülteci olayında Avusturyalı görevlinin işkencenin psikolojik etkileri hakkında bilgi sahibi olmadığının açık olduğuna dikkat çekiyor.
Araştırma ekibinden Margit Ammer de İstanbul Protokolü’nün uygulamaya konmadığından şikayetçi. Ammer, şiddet mağdurlarının tespit edilmesini sağlayacak uygun mekanizmaların olmadığının altını çiziyor.
LBI’nin araştırmasında, mültecilerin ilk sorgusunu yapan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Federal İltica Dairesi sorgu görevlileri ile mahkeme hakimlerinin mülteci psikolojisi ve işkencenin sonuçları hakkında eğitilmesinin önemine değiniliyor.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2002 yılında 39 bin kişi ile rekor sayıda yabancının iltica başvurusunda bulunduğu Avusturya’da, 2010 yılında 11 bin, 2012 yılında ise 17 bin 400 civarında başvuru kaydedildi. 2012 yılındaki iltica başvurularının yarısından çoğu Afganistan, Rusya Federasyonu, Pakistan ve Suriye vatandaşları tarafından yapılırken, görülen 15 bini aşkın dava dosyasından sadece yüzde 20’sine olumlu cevap verilmişti.